Avukat Ilgaz Ayça Yaz, “Çoğu vatandaşın bilmediği, bilgilendirilmediği Hayvan Hakları Hukuku çatısındaki uyulması gerekenlerin neler olduğudur. Ülkemizin 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu mevcuttur ve biz bu kanun içerisinde bulunan tüm hükümler ile hayvanların korunması için yapılacak her türlü hukuki işlemi yapacağız. Hiçbir erk, sokak hayvanlarını sahipsiz sanmasın ve onlar için kanun olmadığını düşünerek veya bu kanunun yetersiz olmasına dayanarak bu kanuna aykırı eylemlerden sorumlu tutulamayacağını düşünmesin. Herkes bilsin ki biz avukatlar, dili olmayanın hakkını savunmak için dili olanın hakkı ile aynı çabayı gösteririz” diye konuştu.
BARINAKLAR YETERSİZ
Konya Büyükşehir Belediyesi personelinin sokak hayvanlarını vahşice katlettiği olayı hatırlatan Avukat Ilgaz Ayça Yaz, “Rehabilitasyon merkezlerinde yaşanan toplumda infial yaratan dehşet verici olaylar üzerinden gitmek gerekirse belediyelerin yükümlülüklerini ve kanunen yapılması gereken işlemleri burada avukatlar olarak açıklamak isteriz. Hayvanları Koruma Kanunu, ‘Belediyelerin Sorumluluğu’ başlığı altındaki hükümlerinde ‘Büyükşehir belediyeleri, il belediyeleri ve nüfusu 25 bini aşan büyükşehir ilçe belediyeleri ile diğer belediyeler sahipsiz ve güçten düşmüş ya da tehlike arz eden hayvanların korunması ve bakımının yapılması ile rehabilitasyonunun sağlanması amacıyla hayvan bakımevleri kurar’ demektedir. Bugün görüyoruz ki nüfusu 25 bini aşan ilçe belediyelerin de hayvan bakımevleri bulunmamaktadır. Bu bakım evlerinin geçici bakımevi olarak rehabilite amaçlı faaliyet göstermek için kurulduğu da kanunumuzda açıktır. Bu sebeple ülkemizde henüz bu hayvanların geçici tutulması amaçlı bakımevleri dahi kurulmamışken, tüm sokak hayvanlarının alınabileceği barınakların var olduğu sanılması hatalıdır” ifadelerini kullandı.
“YÖNETMELİK, KANUNLA TUTARSIZ”
“Kanuna göre kurulan bakımevleri halk arasında barınak diye bilinse de aslında hayvanların geçici olarak alınması ve rehabilite edilmesi için kurulmuş yerlerdir ki bu yerlere geçici olarak alınan hayvanlar bile sığmamaktadır” diyerek barınakların yetersizliğine dikkat çeken Avukat Ilgaz Ayça Yaz, “Konya’da yaşanan vahşetin temel sebeplerinden biri de budur. Belediyeler sürekli maddi imkansızlıktan söz etmektedirler ve kanunumuzda Tarım Orman Bakanlığı'nın maddi yardımda bulunması zorunludur. Kanunun mali destek başlığı altında belediyelere ödenek sağlanacağı belirtilmiştir. Kanunen nüfusu 75 bini aşan belediyeler yıl sonuna kadar hayvan bakımevleri kurmakla yükümlüdürler. Kalan belediyelerin de 31 Aralık 2024 tarihine kadar süreleri vardır. Belediyelerin 9 Temmuz 2024’e kadar ise bütçe gelirlerinin binde 5'i oranında Büyükşehir belediyelerinin de binde 3 oranında kaynaklarını ayırmaları gerekmektedir. Bu ödeneklerin başka bir amaç için kullanılamaz. 5199 Sayılı kanun uyarınca çıkarılacak yönetmeliklerin kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde yürürlüğe konulacağı belirtilse de bu süreden beri bir düzenleme yapılmadığı gibi önceki Hayvanların Korunmasına Dair Uygulama Yönetmeliği de kanunla tutarsız kalmaktadır” dedi.
“HUKUKUN İŞLEYİŞİNE ENGEL OLUYOR”
“Sorumluları ivedilikle ilgili yönetmeliği çıkarmaya davet ediyoruz” ifadelerini kullanan Avukat Yaz, “Bu düzenleme yapılırken baroların Hayvan Hakları Kurul, Merkez ve Komisyon üyesi avukatlardan ve aynı şekilde sivil toplum kuruluşları ve gönüllülerin önerileri alınmalıdır. Yine başka bir hukuka aykırılık ise kanunda 7. madde uyarınca kontrolsüz üremenin önlenmesi için hayvanları acı vermeden kısırlaştırma müdahaleleri yapılır hükmüne belediyelerin uymamasıdır. Eğer belediyeler bu görevini yerine getirseydi kontrolsüz üreme olmaz hayvanlar çoğalmazlardı. Fakat bunun yerine hayvan popülasyonunun önüne ormanlarda ve barınaklarda katliam yapılarak geçilmeye çalışılıyor. Hayvanlara karşı hukuka aykırı eylemlerde bulunanlar hakkında soruşturma yapılmasına Tarım ve Orman Bakanlığı'nın izin vermesi ise son derece anlamsızdır. Maddedeki bu hükmün ivedilikle kaldırılması gerekmektedir. Tarım ve Orman Bakanlığı gerçekten bu işe uygun donanıma sahip midir? Bakanlığın soruşturma izninin alınması kanuni sürecin uzamasına ve hukukun işleyişine engel olmaya sebep olmaktadır. Fakat eğer bir hayvanın herhangi bir şiddete uğradığını suçüstü halinde yakalarsanız lütfen direkt şikayetçi olalım, suçüstü halinde bakanlıktan izin alma zorunluluğu olmadığını kamuoyunun bilmesini isteriz. Biz avukatlar olarak kanunu uygulatmak için emek vermekteyiz ve bizimle aynı şekilde hukuki bilgi sahibi meslektaşlarımız olan hakimlerimiz ve savcılarımızı da her zaman hukuk devleti ilkesini uygulamaya destek olmaya davet ediyoruz” dedi.
“HAYVANLARIN YAŞAMINI SAVUNACAĞIZ”
Avukat Yaz, “Bakanlık ve belediyelerin görevlerini yerine getiremediklerini söyleyen Avukat Yaz Bugün Türkiye'de hukuk devleti hiçe sayılıyor. Belediyelerin görevi ihmallerinin, belediyeler kısırlaştırma yapmadıkları için kendi iradeleri dışında dünyaya gelen bu hayvanlara ödettirmeyecek, sonuna kadar hayvanların yaşaması için savaşacağız. Bizler ziyaretlerimizde gördük ki geçici bakımevlerinde steril olmayan tedavi odaları bulunmaktadır. Hiçbir insan böyle bir hastanede tedavi olmak istemez iken hayvanlara yapılan bu vicdansızlığı kabul edemeyiz. Açıklamamızın sonlarına gelirken görevlerini yapması gereken belediyeleri, belediyeleri denetlenmeyen bakanlıkları, il hayvan koruma kurullarını, hayvan hakları konusunda yayın yapma zorunluluğuna uymayan yayın kuruluşlarını denetlemeyen RTÜK’ü , gerekli yönetmelikleri çıkarmayan sorumluları kanuna uymaya davet ediyoruz. Bu nedenlerle hukuk devleti ilkelerine aykırı söylem ve eylemlere karşı tüm kurum ve kuruluşları ve yetkilileri harekete çağırıyoruz. Yasaya aykırı uygulamaların Antalya Barosu ve tüm hayvan korumacılar olarak sonuna kadar takipçisi olacağız” diyerek açıklamasını sonlandırdı.
HAYVAN AMBULANSI SAYISI ARTTIRILMALI
Açıklamanın ardından Hayvan Ambulansı yetersizliği ile ilgili soruyu yanıtlayan Avukat Ilgaz Ayça Yaz, “Büyükşehir, ilçe belediyeleri hayvan ambulansı yapsın, biz ondan sonra yapacağız diyor. Kendilerindeki yoğunluk gözetildiğinde en az 5 tane hayvan ambulansı olması gerektiğini ilettik ama kendilerinden bununla ilgili herhangi bir dönüş yok. Büyükşehir, bu sorumluluğu ilçe belediyelerini üzerine atıyor, ilçe belediyeleri de büyükşehrin daha çok ambulansı olması gerektiğini söylüyor. Öncelikle belediyelerin kendileri arasındaki bu anlaşmazlığı çözmeleri gerekiyor” dedi.
“AKIL DIŞI BİR DURUM”
Konuşmanın ardından Ayyıldız Hayvanları Horuma Derneği Başkanı Faruk Çavuş, Konyaaltı Belediyesi’nin 30 tane yavru köpeği katlettiğini iddia etti. Gazetecilerin Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen’e durumu aktarması sonrası Esen, “Bu akıl dışı bir şey olacak bir şey değil. Bunu yapacak bir insan olmaz. Herhangi bir insan yaptıramazsınız bunu” yanıtını verdi.
“KONYAALTI BELEDİYESİ HAYVANLARI KATLETTİ”
Ayyıldız Hayvanları Horuma Derneği Başkanı Faruk Çavuş, “Muhittin Böcek’ten randevu alamıyoruz. Çok talebimiz oldu. Sokak hayvanları mağdur. Konyaaltı Belediyesi yavru köpekleri katletti. Hayvanlara ulaşamıyoruz.1.5- 2 aylık hayvanlarımız kayıp, 30 tane hayvan kayıp. Üniversitenin içerisinden aldılar barınağa götürdüler, 2 gün sonra hayvanlar kayıp” iddialarında bulundu.
“İNSANA BUNU YAPTIRAMAZSINIZ”
Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen, “Bu akıl dışı bir şey olacak bir şey değil. Eğer somut iddiaları varsa bana aktarın. İçeride kontrol etmem gereken bir ihmal varsa aktarın. 30 tane yavru katledilir mi? Bunu yapacak bir insan olmaz. Herhangi bir insan yaptıramazsınız bunu” diyerek iddiaları ortaya atan Başkan Faruk Çavuş ile konuşacağını belirtti.
Arda KIR