“SEÇMEN ERDOĞAN’A VERİLEN OYDAN DAHA FAZLASINI RAKİPLERİNE VERDİ. İKİ ADAY ARASINDA DÜŞÜNMEYE KARAR VERDİ”

“Geçen pazar günü bir karar verildi. Gelecek pazar günü bir karar daha verilecek. Ülkeyi 21 yıldır yöneten Recep Tayyip Erdoğan seçmenin karşısına çıktı, 5 yıl daha yetki istedi. Seçmen oyunu verdi ama mührü vermedi. Seçmen Tayyip Erdoğan’a verilen oydan daha fazlasını rakiplerine verdi. İki aday arasında düşünmeye karar verdi. Gelecek pazar günü önümüzde bir pusula var. Pusulada iki tane isim yazacak. Bir tanesi ne yaşıyorsak her şeyin sorumlusu olan Tayyip Erdoğan, diğer tarafta yanlışa yanlış, doğruya doğru diyen, taşerona muhalefetteyken kadro veren, emekliye muhalefetteyken ikramiye veren, asgari ücreti muhalefetteyken artırabilen Kemal Kılıçdaroğlu var. Gelecek hafta bir referandum var.

“KILIÇDAROĞLU KAZANIRSA BAKAN EVLATLARININ DEVRİ BİTER, VATAN EVLATLARININ DEVRİ BAŞLAR”

Seçmen sandık başına gidecek, oy verirken düşünecek. Acıpayamlı, ‘Bir devri kapatalım, yeni bir devir başlatalım’ derse, gelecek pazardan sonra bakan evlatlarının devri biter, vatan evlatlarının devri başlar. Tayyip Erdoğan kazanırsa, beşli çeteye para var ama çiftçiye, emekliye, emekçiye para yok. Kılıçdaroğlu’na oy verilirse garibanların dönemi başlayacak. Yoksul ailelere bir asgari ücret vereceğiz. Gençlere Genç Kart vereceğiz. Her şeye para bulup da yoksul ailelere para bulamazsan batsın o düzeniniz.

“DEMİREL’İN, ECEVİT’İN, ÖZAL’IN PETROLÜ HEPİMİZİN. TAYYİP BEY’İN DÖNEMİNDE BULUNUNCA AK PARTİ’NİN OLUYOR”

Tayyip Bey diyor ki, ‘Suriyeliler kalacak, hepsini vatandaş yapacağım’. Sandık başına gidip, bu işi içinden çıkılmaz bir hal almadan bitirmeliyiz. Biz CHP olarak sığınmacıya, göçmene düşman değiliz. Ama biz, komşuda iç savaş kışkırtıcılığına, komşunun iç işlerine karışmak gibi göçmen yaratan politikalara karşıyız. Tayyip Erdoğan gibi kendi yoksulunu, kendi işsizini düşünmeden Suriyelileri buraya dolduran siyasetçilere karşıyız. Yokluk var, açlık var, işsizlik var, dünya kadar sorun var. Devletin malını, milletin malını partiye mal ettiler. Demirel’in petrolü hepimizin, Ecevit’in petrolü hepimizin. Özal’ın petrolü hepimizin. Tayyip Bey’in döneminde bulununca AK Parti’nin oluyor. Ne malımız ne mülkümüz ne borcumuz ne sözümüz varsa devletin sözüdür, devletin malıdır, hepimizindir. İHA da bizimdir, SİHA da bizimdir, TCG Anadolu da bizimdir. Atatürk, bu ülkenin ilk Cumhurbaşkanı. Son Cumhurbaşkanı diyor ki, ‘Oyu bana vermezsiniz beka sorunu olur, iç karışıklık olur, Türkiye’nin sonu olur.’ Bu ülkenin ilk Cumhurbaşkanı ne diyordu, ‘Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.’ Bir tarafta gerçek bir lider, diğer tarafta seçim kazanmaya çalışan bir lider.

ÖÖÖ

“ABDULLAH ÖCALAN’I SERBEST BIRAKMAYI PLANLAYANIN ALLAH BİN KERE BELASINI VERSİN”

Sizin bizim paramızla, örtülü ödenekten yurtdışında deepfake diye hesaplara para verdiler. Yalanı gerçek gibi gösterebilmek için bu paraları verdiler. PKK’lı militanlarla Kemal Bey’in reklam filmini birleştirdiler. Mitinglerinde ekrandan gösterdi Tayyip Bey. İtiraz ettik, televizyonlara reklam verdiler. Utanmadan, ‘Kemal Bey gelirse, Abdullah Öcalan’ı serbest bırakacak’ dediler. Bu büyük sahtekarlıktır. Abdullah Öcalan’ı serbest bırakmayı planlayanın Allah bin kere belasını versin. Böyle bir sözümüz, böyle bir ifademiz, böyle bir niyetimiz olmadığı halde, bunu söyleyenlerin, sahte video düzenleyenlerin hesabını millet 28 Mayıs’ta sandıkta verecek. Halep ordaysa arşın burada.

“MHP KOLUNDA AMA HÜDAPAR’I KOYNUNA ALMIŞ”

Bizim listemizde terörist yok kardeşim, vatana, bayrağa, millete karşı çıkan kimse yok kardeşim. AK Parti’nin bir kolunda Büyük Birlik Partisi, yanında Yeniden Refah Partisi, öbür kolunda Milliyetçi Hareket Partisi vardı. MHP kolunda ama HÜDAPAR’ı koynuna almış. 4 HÜDAPAR’lıyı Meclis’e taşımış, yemin edilecek. Yemin, seçimden sonraya kalsın diye uğraşıyorlar. Neden? HÜDAPAR’lılar Türk milleti lafına karşı, Atatürk ilke ve inkılaplarına karşı. Türk bayrağına karşı, Türk milletine karşı.

“DÜNYADA KİMSE ERDOĞAN’IN EKONOMİYİ DÜZELTECEĞİNE İNANMIYOR. YABANCI YATIRIMCI GELMİYOR, KAÇIYOR”

Haftaya pazar günü taş atan eller değil, kalp yapan eller kazanacak. Geçtiğimiz hafta Muharrem İnce’nin çekilmesiyle birlikte Kılıçdaroğlu kazanacak yorumlarıyla birlikte borsa yükseldi, faiz düştü, dolar düştü. Ardından seçimlere gidildi. Seçimlerden sonra dolar fırladı, Euro fırladı, faiz fırladı, borsa çakıldı. Dünyada kimse Tayyip Erdoğan’ın ekonomiyi düzelteceğine inanmıyor. Yabancı yatırımcı gelmiyor, olanı da kaçıyor. Yerli yatırımcı endişe ediyor. İnsanlar, bankaya gittiler, kredi kartını taktılar, nakit avans çekmek istediler, izin vermediler. Sistem tıkandı. Mızrak çuvala sığmamaktadır, hesap kitap tutmamaktadır.

“KARAYA OTURAN GEMİYİ TAYYİP ERDOĞAN’IN KENDİSİ, BECERİKSİZ KAPTANI NEBATİ DEĞİL, HALKIN DESTEĞİYLE GÜVEN YÜZDÜRÜR”

İktidar değişip de güven sağlanmazsa ülkenin ekonomisi batmıştır, batmaktadır. Gemi karaya oturmuştur. Karaya oturan gemiyi Tayyip Erdoğan’ın kendisi, beceriksiz kaptanı Nebati değil, halkın desteğiyle umut yüzdürür, güven yüzdürür. Umuda, güvene, iyi yönetilecek bir Türkiye’ye oy verin. Gemiyi batırdılar, gemiyi ancak nitelikli ve liyakatli kadrolar kurtarabilir. Türkiye’yi İYİ Parti’nin, CHP’nin, DEVA’nın, Gelecek’in, Demokrat Parti’nin, Saadet Partisi’nin iyi, vatansever kadroları, yurtdışında güven uyandıran kadroları yönetebilir. Gelecek hafta oyunuzu güvenden yana, liyakatten yana, dürüstlükten yana, Kemal Kılıçdaroğlu’ndan yana kullanın.”

ANKA