İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun da beraberinde olduğu 106 kişinin gözaltına alınması sonucu yurttaşlar Vatan Emniyet’in bulunduğu caddeye akın etti. Caddede açıklama yapan Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, “Az önce bir milletvekilimizden aldığımız bilgiye göre iki avukatımız Büyükşehir Belediye Başkanımızla görüşmek için emniyet binasının içerisine girdiler. Bu kararı tanımıyoruz. Bunu reddediyoruz. Bunu baştan ifade etmek isteriz. Bu bir darbedir. Bu bir darbe girişimidir. Bu iki kere darbedir. Bir, İstanbul'un seçilmiş Belediye Başkanı'na yapılan bu uygulama İstanbul halkının iradesine darbedir. İkincisi de pazar günü sandığı kuracağız” dedi.
“DÜN AKŞAM DİPLOMA, BUGÜN GÖZALTI”
Pazar günü CHP’nin yapacağı önseçimi yapılmaması için her şeyin yapıldığını ifade eden Çelik, “Pazar günü sandık kurulacak ve Cumhuriyet Halk Partisi'nin Türkiye'nin dört bir yanında kurulacak sandıkla beraber Cumhurbaşkanı adayını belirleyeceğiz. İşte o 23 Mart'ta o sandık oraya kurulmasın diye her şeyi yaptılar. Her şeyi yaptılar. Dün akşam diploma, bugün gözaltı. Biraz sonra da şunu yapacaklar: Besledikleri trol ordularıyla yalanlar ve iftiralar uyduracaklar. Bakın, biraz sonra terör diyecekler. Biraz sonra yolsuzluk diyecekler. Biraz sonra bir sürü şey söyleyecekler. Besledikleri havuz medyasıyla bir sürü yalan söyleyecekler, iftira atacaklar, karalama yapacaklar. Böyle yaptılar zaten. Bugün de bunu yapacaklar” ifadelerini kullandı.
“SANDIK KURULMASIN İSTİYORLAR”
Ekrem İmamoğlu’nun halkın gönlünde Cumhurbaşkanı olduğunu ifade eden Özgür Çelik, “Ama şunu bilsinler: Ekrem İmamoğlu'nun üzerine tek bir lekeyi yapıştıramazlar. Tek bir lekeyi yapıştıramazlar. Milletin gönlünde Ekrem İmamoğlu Cumhurbaşkanı seçildi zaten şu anda. Ne yapmak istiyorlar? O sandık oraya kurulmasın istiyorlar. Kuracağız biz o sandığı. Pazar günü o sandığı kuracağız. Türkiye'nin dört bir yanında partililerimiz, üyelerimiz gidecek, oylarını kullanacaklar. Ekrem İmamoğlu Cumhurbaşkanı adayı olacak partinin ve bu ülkenin Cumhurbaşkanı olacak. Tükenmiş bir iktidar Ankara'da, tükenmiş bir iktidar, bir kişi tükenmiş iktidarını sürdürmek için yargıyı sopa olarak kullanamaz” dedi.
“BURADA OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Yargının silah olarak kullanıldığını belirten Çelik, “Yargıyı silah olarak kullanamaz. Kolluk gücünü bu şekilde siyasallaştırıp bunları yapamaz. Hukuk devleti askıya alınıyor. Anayasa, anayasal düzen askıya alınıyor. Demokrasiye darbe vurulmaya çalışılıyor. Demokrasiye darbe yapılıyor. Bunu reddediyoruz. Bunu kabul etmiyoruz. Vatan Caddesi'ndeyiz. Burada olmaya devam edeceğiz. Vatan Caddesi üzerindeyiz. Genel Başkanımız bir, bir buçuk saate kadar burada olacak. Genel Başkanımız da burada olacak. Bir bölüm arkadaşımız Saraçhane'de. Onlar da buraya geleceğini söylediler bana. Buradayız. Burada olmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
Özgür Çelik açıklamasının devamında şöyle konuştu:
"Bize gelen bilgilere göre 106 kişinin gözaltına alındığına dair bir bilgi var. İstanbul İl Başkanlığı'nda Hukuk Komisyonumuz ve Vatan Emniyet'in önünde Hukuk Komisyonumuz teker teker tespitleri yapıyorlar. Teker teker o tespitleri yapıyoruz ve bütün süreçlerin takipçisiyiz. Bir bölüm arkadaşımız da şu anda Şişli Belediyesi'nin önünde, ve gözaltına alınanlarla ilgili avukatlarımız titizlikle bir çalışmayı yürütüyorlar. Sayın Başkan, diğer yandan ablukayla uyandık. Şu anda İstanbul'un dört tarafı, biliyorsunuz bariyerlerle çevrili. Biz de buraya gelirken çok zorlandık. Diğer taraftan sosyal medya yasakları, eylem yasakları, bugün hepsi arka arkaya geldi.
Şu anda Vatan Emniyet Müdürlüğü'nün etrafı 360 derece ablukaya alınmış durumda. Buraya gelen bütün yollar kesilmiş durumda. Ben buraya gelebilmek için, Vatan Emniyet'in önünden buraya gelebilmek için polis memurlarıyla, polis memurlarıyla, yani deyimi yerindeyse "Açın burayı." demek zorunda kaldım ve karşılıklı uzun konuşmalar yapmak zorunda kaldım. Bakın şunu söyleyeyim ben size. Şu anda açık bir biçimde bir darbe gerçekleştiriliyor. Bir darbe girişimidir bunun adı. Bir darbedir. Ve kolluk güçleri bu suça alet ediliyor. İnsanlara suç işlettiriliyor.
Ben İstanbul Valisi Sayın Davut Gül'ü sabah saat 7'de aradım. Dedim ki: "Sayın Valim, bu bir darbedir. Darbe girişimidir. Lütfen bürokrasi bu suça alet olmasın. Çünkü bu suçu işleyenler tarih karşısında yargılanacaklar." Bu suçu işleyenler tarihin karşısında yargılanacaklar. Bu polislere bu emirleri verenler, buralarda bu engellemeleri yapanlar açık ve net bir biçimde suç işliyorlar. Çünkü bu bir darbedir. Bu millet egemenliğine vurulmuş bir darbedir. Bu bir darbe girişimidir şu anda. Bu suçu işlemesinler. Bakın buradan bir kez daha çağrıda bulunuyorum. Hiçbir bürokrat, hiçbir kolluk gücü bu suçu işlememeli. Suça ortak olmasınlar.
Bu suçu işleyenler tarih önünde yargılanacaklar. Kendisi sizin söylediklerinize karşılık bir yorum yaptı mı? Yani Sayın Vali'nin yorumlarını buradan paylaşmak istemem. Ancak, adli bir süreçle ilgili bir tanımlama yaptı. Ama ben kendisine bunun bir darbe olduğunu, darbe girişimi olduğunu ve bürokrasinin ve kolluk güçlerinin suç işlediğini bu yöntemlerle ifade ettim ve konuşmamızı bu şekilde sonlandırdık."