İstanbul Büyükşehir Belediyesi Medya A.Ş.'ye yönelik olarak başlatılan "Yolsuzluk" ve "Kent uzlaşısı" soruşturmaları kapsamında gözaltı kararı verildi. Kararın ardından aralarında İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve basın danışmanı Murat Ongun, Tuncay Yılmaz, Fatih Keleş, Ertan Yıldız, Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan, İBB Genel Sekter Yardımcısı Mahir Polat, Reform Ensititüsü Başkanı Mehmet Ali Çalışkan'ın da aralarında olduğu yaklaşık 106 şüpheli hakkında gözaltı kararı verildi. Türk Tabipleri Birliği'nden (TTB), tepki geldi.

"Ülkemizde anayasal hakların güvencede olmadığının ilanı olmuştur"

Türk Tabipleri Birliği'nden (TTB), İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) yönelik soruşturmalara tepki geldi. TTB Merkez Konseyi'nden yapılan açıklamada şu sözler söylendi, ''İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun dün İstanbul Üniversitesi Yönetim Kurulu kararıyla diplomasının iptal edilmesi, bu sabah da aralarında belediye başkanlarının ve yöneticilerinin olduğu çok sayıda kişiyle birlikte gözaltına alınması, böylece anayasal bir hak olan siyaset yapma hakkının engellenmesi, ülkemizde anayasal hakların güvencede olmadığının ilanı olmuştur"

Belediye-İş Sendikası’ndan Tüm Konfederasyonlara Açık Çağrı Belediye-İş Sendikası’ndan Tüm Konfederasyonlara Açık Çağrı

TTB Merkez Konseyi'nden Tepki Geldi

TTB Merkez Konseyi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) yönelik soruşturmalara yönelik yaptığı yazılı açıklama ile tepki gösterdi.

TTB Merkez Konseyi'nin Açıklamasının Tamamı

TTB Merkez Konseyi "Demokrasi ve Hukukun Olmadığı, Anayasal Hakların Güvencesiz Bırakıldığı Bir Ülkede Sağlık Olmaz! Hukuk, Demokrasi ve Adalet Tüm Kurumlarıyla İşler Hale Getirilmelidir" başlığıyla yapılan açıklamada, "İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun dün İstanbul Üniversitesi Yönetim Kurulu kararıyla diplomasının iptal edilmesi, bu sabah da aralarında belediye başkanlarının ve yöneticilerinin olduğu çok sayıda kişiyle birlikte gözaltına alınması, böylece anayasal bir hak olan siyaset yapma hakkının engellenmesi, ülkemizde anayasal hakların güvencede olmadığının ilanı olmuştur. Diploma kararı aynı zamanda, topluma örnek olması beklenen akademisyenlerin, bilim üreterek toplumun ilerlemesini sağlamakla görevli üniversitelerin, bağımsız olması beklenen yargı kurumunun halini de gözler önüne sermiştir. Ülkemizin birikimi, hukukun egemenliğinin sağlanmadığı, kurum ve kuralların yok edildiği, üniversitelerin siyasete alet edildiği bir ülke olmayı hak etmeyecek düzeydedir. Bir an önce demokrasi ve hukukun işlediği, üniversitelerin özgür ve özerk olduğu bir toplumsal düzene dönülmelidir. Hukuk ve demokrasi herkes içindir ve tüm yurttaşlara eşit uygulanmalıdır. Demokrasi ve hukuk olmadan, temel insan haklarına saygı gösterilmeden sağlık ve refah içinde bir toplum olamayacağımız gerçeği unutulmamalı ülkemizin geleceği için hukuk, demokrasi ve adalet tüm kurumlarıyla bir an önce işler hale getirilmelidir."

Kaynak: Haber Merkezi