Daha önce kamuoyu tepkileri ile geri alınan zeytinliklere madencilik konusu ve limanların sözleşme sürelerinin uzatılması, TBMM'ye sunulan yeni torba teklifte yeniden yer aldı. Teklife göre, madencilik faaliyetlerinin zeytinliklere denk gelmesi ve faaliyetlerin başka alanlarda yürütülmesinin mümkün olmaması durumunda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı zeytinliklerin madenciliğe açılmasına izin verebilecek. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Antalya İl Başkanı Nuri Cengiz, Sanayi Komisyonu’na yeni gelen kanun teklifinde, daha önce mahkeme kararları ile önü kesilen limanların ihalesiz özelleştirme sürelerini uzatan düzenlemenin dördüncü kez yer almasına tepki gösterdi. Danıştay tarafından yürütmesi durdurulan zeytinliklerde madenciliğe izin veren düzenlemenin kanun teklifinde yer almasını eleştiren Başkan Nuri Cengiz, “Zeytinlik kanununun ısrarla ısıtılıp geri getirilmesinin altında yatan şey; artık ekonomik olarak yönetilemez bir noktaya gelinmiş durumda, maden, mermer işletmeciliği üstünden cari açığı kapatma derdine düşmüşler. Bir talan sistemi yürüyor. Bizler bunun karşısındayız. Normal bir hukuk devletinin olduğu yerde akla bile gelmesi mümkün olan şeyler değildir. Gıdaya bugün dünyada en çok ihtiyacın olduğu ve erişimin zorlandığı dönemde zeytinliklerden vazgeçilmesi bu ülkenin geleceğinin açlık ve sefalete sürüklenmesine neden olacaktır. Onun için doğru değil ama seçime giderken, giderayak ‘Ne yapabiliriz’ derdine düşmüşler şu anda. Her şeyi deneyeceklerdir” dedi.
“DOĞADAKİ TAHRİBAT DAHA DA ARTACAK”
Başkan Cengiz, “İklim değişikliğinden kaynaklı olarak baktığınızda bugün Kumluca’da sel afeti yaşıyoruz. Özellikle zeytinlikler hem bir taraftan gıda üretimine katkı koyarken, hem de diğer taraftan ekolojik sitemin içerisinde çok önemli bir değer. Bunların vahşi madencilik sistemlerini biliyoruz. Zeytinliklerin madencilik alanlarına açılması doğadaki tahribatı daha da arttıracaktır. Dolayısıyla bu yaşadığımız sel afetlerin çok daha sıradanlaştığı ve sürekli hale geldiği bir sürece gireceğiz. Antalya açısından çok kötü bir durum. Onun için bu teklifi getirseler bile her şekilde karşında duracağız. Seçimlere az kaldı. İktidarımızda bu işleri durdurup, önce sürdürülebilir bir çevre ve gıdanın önemini bilerek bir üretim modelini hayata geçireceğiz” ifadesini kullandı.
“SÖZLEŞME SÜRESİNİN UZATILMASINA KARŞIYIZ”
“Limanlardaki sözleşmelerin günü dolmadan ve yeniden ihale edilecek zaman gelmeden süre uzatılmasına karşıyız” diyen ve Antalya Limanı’nın Katarlılara satılmasının ardından 2028 yılında sözleşmesi bitecek olan limanın, sözleşmesini 2047 yılına uzatmak istemeleriyle ilgili konuşan Başkan Cengiz, “Limanlar açısından baktığımızda, limanlar bir ülkenin egemenlik haklarının devredilmesi gibi bir şey. Doğal olarak bir ticaret işletme mantığıyla kiralanmış olsa bile bunun asıl sıkıntılı olan tarafı sözleşme süresi bitmeden yeniden süre uzatılması. Daha önce bunun ihalesi yapılmış, belli bir süreliğine işletme hakkı bir firmaya verilmiş. Ama bunun doğal olanı süre bitiminde yeniden ihalenin yapılmasıdır ya da kamunun kendi eliyle işletmesidir. Durup dururken sözleşmeyi uzatma ihtiyacı nereden doğdu? Demek ki seçimi kaybedeceklerini ve gideceklerini bildikleri için şu anda yapabilecekleri ne varsa yapmaya çalışıyorlar. Ama bizler yeniden adaleti tesis ettiğimizde bunlar şu anda bu süreyi uzatsalar bile uluslararası hukuk sisteminde bu işlerin karşılık bulmayacağını düşünüyoruz. Gerekli şekilde düzeltmeleri de yapacağız” diye konuştu.
“YAPTIKLARI ŞEY YAKIP YIKMA”
Başkan Cengiz, “Şu anda bunların yaptıkları sadece bozulmuş bir ordunun kaçarken yaktığı zarar verme yakıp yıkma hikayesi. Nasıl Atatürk Afyon Ovası’ndan ‘Ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir. İleri!’ dedikten sonra kaçan işgalci kuvvetler her tarafı yakıp yıktıysa seçimi kaybedeceğini gören AKP iktidarı da şu anda kendi kişisel çıkarlarını ülkenin çıkarlarına yeğleyip bütün kötülükleri yapmaya devam ediyor” dedi.
“İKTİDAR KARARLARI TANIMIYOR”
“2017 yılında yapılan Anayasa değişikliği ile bu ülkede rejim değiştiği için yetkiler bir kişiye devredildi” diyen Başkan Cengiz, “Hukuk nasıl işleyecek. Yasama, yürütme, yargı birbirinden ayrı işleyen birbirini denetleyen mekanizmalar olmaktan çıktı. Dolayısıyla talimatla çalışan bir yargı sistemi var. Verilen kararları tanımayan bir iktidar var. Anayasa’yı tanımayan bir anlayış var. Dolayısıyla ivedilikle bu iktidarın bu anlayışının değişmesi gerektiğine inanıyorum ve bunun için çabalıyoruz ve değiştireceğiz. Artık daha çok tahribatın olmadığı ülkenin kaynaklarının millet için harcandığı bir düzeni bir an önce kurmak zorundayız” dedi. ÖZEL HABER/FADİME YİĞİT