Bir diğer önemli konunun tarımsal üretimin plansızlığı olduğunu kaydeden Atmaca, “İhtiyacımız olan ürün için kaynaklarımızı ne kadar yeterli kullanıyoruz bilmiyoruz. ‘Türkiye kendi kendine yetecek muzu üretiyor’ deniliyor. Kendimize yetecek muzu üretmek gerekli midir? Muz temel bir ihtiyaç mı, bunu tartışmamız lazım. Muz üretimi sırasında ne kadar su tüketiyoruz onu da iyice bir tartmak gerekiyor. Su kullanımı son derece kontrolsüz. Otomasyon yok. Vahşi bir kullanım var” dedi.
“KRİZİ SADECE SONUÇLARIYLA KONUŞUYORUZ”
“Pandemi bitti ama sonrasında okullarda virüs yayılımına şahit olduk” diyen MMO Şube Başkanı Atmaca, şunları söyledi: “Çok küçük tadilatlarla mekanik havalandırma yapılabilirdi ama büyük fırsat kaçtı. Bunun gibi günümüzde de iklim krizini konuşuyoruz. Biz krizi sadece sonuçları ile konuşuyoruz. En son Kumluca’daki sel buna örnek. Yağış, toprağı doyuran bir durum ama kısa sürede metrekareye çok yağdığında yaşadığımız durumu görüyoruz. Yağışın toprağa yüklü düşmesinin yanında dere yatağı ıslahı da var. Biz gerçekten iklim krizini konuşurken gerçekçi olmalıyız. Binalarda enerji verimliliği yapmalıyız demek iklim krizini çözmez. Merkezi ısıtma gerekiyorsa yaptırımları sonuna kadar uygulamalıyız.”
“SUYA ULAŞMAK ZOR OLACAK”
Atmaca, “Su kullanımı son derece kontrolsüz. Otomasyon yok. Vahşi bir kullanım var” derken, “Kaçak sondajların önüne geçilemiyor. Yağış düşmemesine sebep olan şey karbon salınımlarıdır. Her geçen gün yer altında daha derin mesafeden su çekmeye çalışıyoruz. Elektrik kullanılıyor elektrik enerjisini üretirken de karbon salıyoruz. Kör döngüye doğru gidiyoruz. Suyu derinden çektikçe, kontrolsüz kuyular arttıkça bunun sonu gelmeyecek. Biz suyu kontrolsüz şekilde harcıyoruz. Açık kanallarda modernizasyon ihtiyacı var. Üretilen ürünün su miktarının ölçülerek kontrolünün yapılması lazım. Suya ulaşmak son derece zor olacağa benziyor” diyerek yetkilileri bir kez daha uyardı.
Songül BAŞKAYA