Sağ Dikey Reklam Alanı Genişlik: 160px Yükseklik: 600px
Antalya Haberleri
Akdeniz Gerçek Gazetesi Özel Haber Çözüm Hes Değil! Doyran Göleti'ne HES Yapılırsa Antalya'nın Geleceği Kararır

Çözüm Hes Değil! Doyran Göleti'ne HES Yapılırsa Antalya'nın Geleceği Kararır

İlk kez Akdeniz Gerçek’in gündeme taşıdığı Doyran Göleti’ne HES yapımına bir tepki de Makine Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Prof. Dr. İbrahim Atmaca’dan geldi. Atmaca, enerji üretimi yerine enerji tasarrufuna gidilmesi gerektiğini ifade etti.

4 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
Haberleri
Çözüm Hes Değil! Doyran Göleti'ne HES Yapılırsa Antalya'nın Geleceği Kararır
MUHABİR: Arda Kır

Konyaaltı ilçesinde bulunan Doyran Göleti’nin ana damarlarından olan bir dereye regülatörü ve hidroelektrik santrali yapılması planlanırken hem bölge halkından hem siyasilerden hem de kent savunucularından büyük tepki gelmişti. İçme ve tarımsal sulamada Antalya’yı besleyen Doyran Göleti’ne yapılacak HES sonrası yurttaşın büyük mağduriyet yaşayabileceğini dile getiren uzmanlar, projenin iptalini istemişti. Konuyla ilgili Akdeniz Gerçek’e konuşan Makine Mühendisleri Odası (MMO) Antalya Şube Başkanı Prof. Dr. İbrahim Atmaca, “Yeni santrallere ihtiyaç duymamak ve doğal çevremizi korumak için tasarruf olarak isimlendirebileceğimiz çok büyük bir güce sahibiz” dedi.


“İÇME SUYU VE TARIMSAL SULAMA KÖTÜ ETKİLENECEK”

Obelya Mühendislik Çevre ve Yatırım Danışmanlığı Hizmetleri Tic. Ltd. Şti. tarafından yapılması planlanan HES ile ilgili 8 Ekim saat 11.00’de Doyran Mahallesi Merkezi Mahalle Kahvesi önünde ÇED toplantısı yapılacak. Projenin Antalya’ya büyük zararlar vereceğini ifade eden MMO Antalya Şube Başkanı Prof. Dr. İbrahim Atmaca, “Doyran Göleti’ni besleyen derelerden birisi üzerine kurulacak hidroelektrik santral, bölge halkı başta olmak üzere herkesi hem içme suyu kaynağını hem de tarımsal sulama sularını etkileyeceği için doğal olarak endişelendirmiştir. Yeni santrallere ihtiyaç duymamak ve doğal çevremizi korumak için tasarruf olarak isimlendirebileceğimiz çok büyük bir güce sahibiz. Günden güne artan enerji ihtiyacı, talebi karşılamak için farklı senaryoları karşımıza çıkarsa da esas hedef tasarruf ile enerji giderlerini azaltmak, arda kalan enerjiyi ise yenilenebilir enerji ile sağlamak olmalıdır. Bu kapsamda öncelik de enerji kullanımı oldukça yoğun ve kontrolsüz olan bina sektörü olmalıdır” dedi.


“BİNALARDA KONTROLSÜZ ENERJİ KULLANIMI SÖZ KONUSU”

Başkan İbrahim Atmaca, “Ülkemizde enerji en temel anlamda sanayi ve bina sektöründe harcanmaktadır. Enerji, bir malın birim maliyetinde önemli bir yüzde teşkil ettiğinden dolayı, pazarda daha rekabetçi olabilme açısından sanayici enerji verimliliği yönünden gerekli önlemleri çok hızlı almaktadır. Ancak bina sektöründe enerji kullanımının daha kontrolsüz olduğunu görebilmekteyiz. Özellikle kullanıcı sayısının fazla ve profilinin değişken olduğu, kontrolü zor olan alışveriş merkezleri, okullar, hastaneler, oteller, ofis binaları gibi kamu ya da özel hizmet binalarında enerjide tasarruf kullanıcıya bırakılmamalı, tedbirler baştan alınarak, kullanılan enerji sürekli takip edilmelidir. Artık “Neredeyse Sıfır Enerjili” bina kavramı da yönetmeliklerimize girmiştir. Sıfır enerjili bina denildiği zaman binanın kullandığı enerjinin çatıda güneş elektriği ile üretilecek olması gibi yaygın ancak hatalı bir bilgi söz konusudur. Halbuki yönetmeliklerimizde “Neredeyse Sıfır Enerjili” bina yüksek enerji performansına ve aynı zamanda belli oranda yenilenebilir enerji kullanımına sahip olan bina olarak tanımlanmaktadır. Yani öncelikle tasarrufa yönelik tüm tedbirler alınarak binada yüksek enerji performansı sağlanmalı sonrasında ise geri kalan kullanım güneş elektriği gibi yenilenebilir enerji ile sağlanmalıdır” dedi.


“BİNAMIZI ÖRNEK BİNA HALİNE GETİRECEĞİZ”

Başkan Atmaca, “Antalya’da ‘Neredeyse Sıfır Enerjili’ örnek bir bina için kollarımızı sıvadığımızı söyleyebiliriz.  Bu kapsamda MMO Antalya Şube Yönetimi olarak çalışmalarımıza hız vererek, ilk olarak binamızın enerji ihtiyacını azaltacak tasarruf tedbirlerini aldık. Binamızda cam cephe fazla olduğundan öncelikli tedbirimiz gölgelendirme materyallerini kullanmak oldu. Binanın hem ısıtmasında hem de soğutmasında VRF dediğimiz değişken gaz debili inverter kompresörlere sahip sistemler kullanılmaktadır. Tüm ünitelerin bakımlarını en üst seviyede yaptırarak sistemin en yüksek verimde çalışmasını sağladık. Sistemin otomasyonunda da birtakım ayarlamalar yaptık. Gereksiz ısıtma ya da soğutmaya yer vermemek için odaların yazın 24 santigrat derecenin altına, kışın ise 24 santigrat derecenin üzerinde sıcaklıklara ayarlanmasının önüne geçtik. Bina havalandırmasını ısı geri kazanımlı olacak şekilde düzenledik. Aydınlatmada led ampullere geçiş sürecini başlattık. Yaptığımız tüm bu iyileştirmeler ile mevcut tüketimimizi yaklaşık yüzde 20 mertebesinde düşürdük. Arda kalan enerjinin teminini ise çatıya kuracağımız güneş enerjisi santrali ile sağlayacağız” diye konuştu.


“ÇATI GÜNEŞ ENERJİSİ SANTRALİMİZ İÇİN PROJELERİMİZ HAZIR”

Başkan Atmaca, “Aldığımız tüm tedbirler sonrası binanın arda kalan enerji kullanımı için gerekli üretimi kendi çatımızda kuracağımız güneş santrali ile sağlayacağız. Kurmayı planladığımız güneş santralimiz yaklaşık 74 kilovat pik güce sahip olacak. Düz teras çatımızın yaklaşık 750 metrekaresine kuracağımız bu sistem ile yılda yaklaşık 100 bin kilovatsaat üretim yapmayı planlıyoruz. Bu da binamızın yıllık yaklaşık tüketimini rahatlıkla karşılıyor. Yapacağımız yatırımın kendisini 5 yıla kalmadan geri ödeyeceğini öngörüyoruz. Her ne kadar yatırımın geri ödeme sürelerini analiz etmiş olsak da bu projede temel amacımız kar etmek değil neredeyse sıfır enerjili örnek model bir binayı Antalya kamuoyuna sunmaktır” diyerek açıklamasını tamamladı.
 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Manavgat'ta Dolandırıcılık Alarmı: Niyazi Nefi Kara Uyardı

Manavgat'ta Dolandırıcılık Alarmı: Niyazi Nefi Kara Uyardı