Hatay’da beden eğitimi öğretmeni Murat Sağıroğlu’nun 10 öğrencisine yıllarca sistematik bir şekilde cinsel istismarda bulunması ve görüntüleri kayda alması ülke gündeminde infial yarattı. İstismara uğrayan bir öğrencinin şikayeti sonrası ortaya çıkan korkunç olay üzerine failler hakkında Hatay 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 158 yıl ile yargılanan Murat Sağıroğlu duruşmadan hemen önce tahliye edilmesi ve kayıplara karışmasına yönelik Antalya Kadın Platformu Attalos Meydanı’nda bir araya geldi. Antalya Kadın Platformu üyesi Kadriye Tuğcu, “Ne çocukların ne de kadınların hayatı sizin kirli politikalarınıza malzemedir. Failleri koruyan ve aklayan erkek yargı istemiyoruz. Bizler ne kendi hayatlarımızı savunmaktan ne de çocukların hayatlarını savunmaktan vazgeçeriz” dedi.
158 YIL CEZA ALDI, TAHLİYESİ VERİLDİ
Murat Sağıroğlu, ‘kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’, ‘çocuğun basit cinsel istismarı’, ‘özel hayatın gizliliğini ihlal’ ‘reşit olmayanla cinsel ilişki’, ‘çocuğun nitelikli cinsel istismarı’ suçlarından dava açılmış, karar duruşmasında 158 yıl ile yargılanmasının ardından tahliye kararı verildi ve kayıplara karıştı. Karar ilişkin konuşan Kadriye Tuğsuz, “Uğradığı istismar sonucu daha 11 yaşında hamile kalan kız çocuğunu arkadaşının kliniğine götürerek kürtaj yaptırmış ve kaydettiği görüntüleri daha sonra beş öğretmen arkadaşına ve kuzenine de izlettiren Murat Sağıroğlu bu şekilde çocukların başka kişilerce de istismar edilmesine yol açmıştır. İstismara uğrayan bir öğrencinin şikayeti üzerine ortaya çıkan bu korkunç olay üzerine failler hakkında Hatay 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülen davadan 158 yıl ile yargılanan Murat Sağıroğlu duruşmadan hemen önce tahliye edilmiş ve kayıplara karışmıştır” dedi.
“HANGİ GEREKÇEYLE TAHLİYE EDİLDİ”
Tacizle suçlanan Murat Sağıroğlu’nun tahliyesine yönelik tepki gösteren Tuğsuz “Soruyoruz: Hangi gerekçeyle Murat Sağıroğlu tahliye edilmiştir. Fotoğraflar ve video görüntüleri yeterli kanıt değil midir? Kürtajı yapan doktor ve kurum için yargılama süreci başlatılmış mıdır? Soruşturmanın etkin ve hızlı yürütülmesini istiyoruz. Kurum ve kişiler gerekli cezayı alana kadar bu sürecin takipçisi olacağız. İstismarı aklama, tecavüzcüleri koruma refleksiyle hareket edenler yaşanan her tecavüz ve istismarın suç ortağıdır. Çocuklara ve kadınlara yönelik taciz, tecavüz ve istismarı önlemek için; cinsel istismar suçlarında istismarcılara karşı cezasızlık uygulamaları derhal son bulmalıdır. Çocukları her türlü şiddet ve istismardan korumak devletin sorumluluğudur. Faili koruyan ve kaçmasına sebep olan yargıyı göreve çağırıyoruz” diyerek faillerin bulunmasını için çalışmaların hız kazanması gerektiğini vurguladı.
“DİYANET BİLMEDİĞİ İŞLERE KARIŞMASIN”
ÇEDES Projesi üzerinden eleştirilerde bulunan Kadriye Tuğsuz, “Hepimizin bildiği ve asla kabul etmeyeceğimiz. Diyanet işleri başkanlığı ile imzalanan laik, bilimsel eğitim düşmanı ÇEDES protokolü adı altında eşitlikten uzak dinci politikanızı dayatmaya çalıştığınız uygulamalarınızı kabul etmiyoruz. Çocukların üstün yararını koruyan ve gözeten yasaların uygulanmasını istiyoruz. Okullara manevi danışman adı altında imam, vaiz atanacağına eğitimini almış ve yeterliliği olan Psikolojik Danışmanlar ve Rehberlik öğretmenlerinin sayısının artmasını ve Diyanet işleri Başkanlığı tarafından değil MEB tarafından atanan öğretmenlerden oluşmasını istiyoruz” dedi. LGBTİ bireyler için de hak arayışında olan Antalya Kadın Platformu üyesi Kadriye Tuğsuz “Kadınlar ve Lgbti+ lar olarak diyoruz ki Diyanet bilmediği işlere karışmasın Kamusal eğitim MEB’in sorumluluğundadır. Ne çocukların ne de kadınların hayatı sizin kirli politikalarınıza malzemedir. Failleri koruyan ve aklayan erkek yargı istemiyoruz. Buradayız; hiçbir yere gitmiyoruz. Çocukları sizin kirli düzeninize teslim etmeyeceğiz! Bizler ne kendi hayatlarımızı savunmaktan ne de çocukların hayatlarını savunmaktan vazgeçeriz” sözleriyle açıklamasını noktaladı.
SÜLEYMAN GEZİCİ