OHAL DEĞİL
DEMOKRASİ
İSTİYORUZ
CHP İl Başkanlığı,
16 Nisan referandumunun yıldönümünde “OHAL değil demokrasi istiyoruz”
sloganıyla Cumhuriyet Meydanında oturma eylemi yaptı. Türkiye genelinde 81 ilin
kent merkezinde gerçekleştirilen eylemde ortak bildiri okundu. Bildiride,
“Türkiye’nin 81 ilindeki meydanlardan Ankara’daki Saraylıları uyarıyoruz.
Bizler OHAL değil demokrasi istiyoruz” denildi
-------------
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İl Başkanlığı, 16 Nisan referandumunun yıldönümünde “OHAL değil demokrasi istiyoruz” sloganıyla Cumhuriyet Meydanında oturma eylemi yaptı. Yaklaşık bir saat süren eyleme, CHP İl Başkanı Ahmet Kumbul, CHP Genel Başkan Yardımcısı Çetin Osman Budak, PM Üyesi ve Genel Başkan Yardımcısı Gamze Akkuş İlgezdi, Antalya Milletvekili Mustafa Akaydın, CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Fatma Köse, CHP Muratpaşa İlçe Başkanı Hasan Şahin, CHP Kepez İlçe Başkanı Servet Yıldız, CHP Konyaaltı Belediye Başkanı Onur Duruk, CHP Döşemealtı İlçe Başkanı Zekeriya Altun, CHP Büyükşehir ve Muratpaşa Belediyesi Meclis Üyesi Songül Başkaya, Eğitim-İş Antalya Şube Başkanı Fatin Iltar, Eğitim-Sen Antalya Şube Başkanı Kadir Öztürk, TÜMBELSEN Antalya Şube Başkanı İlhan Karakurt ve çok sayıda partili katıldı.
“HAYIR”
YASAKLANMIŞTI
Türkiye genelinde 81 ilin kent merkezinde gerçekleştirilen eylemde ortak bildiri okundu. CHP İl Başkan Ahmet Kumbul’un okuduğu ortak bildiri şöyle denildi: “Ülkemizi tek adam rejimine dönüştürme amacıyla hazırlanan ve tarihe mühürsüz seçim olarak geçen 16 Nisan referandumunun üzerinden tam 1 yıl geçti. 15 Temmuz’daki FETÖ darbe girişiminin ardından 20 Temmuz’da ilan edilen OHAL altında gidilen referandum, meşruiyeti olmayan bir rejim değişikliğini ülkemize dayatmıştır. Sivil darbe ortamında, ‘Evet’ demenin devletin tüm kurumlarıyla desteklendiği, ‘Hayır’ demenin ise adeta yasaklandığı bir dönem yaşanmıştır.”
HALKIN İRADESİ
GASP EDİLDİ
“Ülkemiz 21 aydır OHAL ile yönetilmektedir. İlan edilişindeki amacından uzaklaşarak demokrasi ve hukuk sistemine yönelik bir saldırıya dönüşen OHAL rejimi; insan haklarını, ifade özgürlüğünü ve her türlü protesto eylemini baskılamanın da aracı olmuştur. KHK’lar eliyle parlamento, yani halkın iradesi gasp edilmiştir. Türkiye’yi tek tipe sokmak için sendikalar, meslek oda ve birlikleri ile sivil toplum kuruluşlarına yönelik operasyonların ardı arkası kesilmemiştir. AKP iktidarının muhaliflerine bir sopa olarak kullandığı OHAL giderek bu faşizan sınırlarını bile aşmış; sağcı-solcu, muhafazakâr-sosyal demokrat, kimseyi ayırmadan tüm toplumu baskı altına alan otoriter bir rejime dönüşmüştür. OHAL ile ülkemizde hiç kimsenin can ve mal güvenliği kalmamıştır.”
“OHAL NEDİR?”
OHAL, 10 Ekim’de katledilen çocuklarını anmak isteyen anne ve babalara sıkılan biber gazıdır. OHAL, ekmeğinin peşindeki tütün üreticisine vurulan coptur. OHAL, Ahmet Şık başta olmak üzere hayatını FETÖ ile mücadeleye adamış gazetecileri zindanlara atmaktır. OHAL, işçi grevlerini ertelemek, grev çadırlarına müdahale etmektir. OHAL, işlerini geri almak için ölümü göze alarak bedenini açlığa yatıran Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın ölüm tehlikesini görmeyen hükümet inadıdır. OHAL, tiyatro oyunlarını yasaklamaktır. OHAL, muhaliflerini “terörist” olarak tanımlayabilme cüretidir., madende oğlu dört yıldır yatan anaya; artık yürüyemezsin, yasak artık demektir. OHAL, on binlerce taşeron işçiyi haksız bir şekilde kadro dışı bırakmaktır. OHAL, seçilmiş milletvekillerini hukuksuz bir şekilde tutuklatmak ve yargılatmaktır. SOHAL, hakimlerin, savcıların bir parti genel başkanı önünde iliklediği cübbelerdir. OHAL, Twitter’daki 280 karakterden, Facebook’taki “beğen” butonundan korkmaktır. OHAL, 12 Eylül cuntasına özenenlerin, askeri darbe dönemlerine rahmet okuttuğu bir düzenin adıdır.”
DERHAL SON
VERİLMELİDİR
“İlan ederken bir buçuk ay bile sürmeyecek dedikleri, milleti etkilemeyecek dedikleri OHAL, bardağı çoktan taşırmıştır. Sabır testisi kırılmış, toplumun büyük çoğunluğu OHAL rejimine artık yeter demeye başlamıştır. Bugün iktidar partisi ve yeni ortakları, Türkiye’yi uçuruma adım adım yaklaştıran OHAL’i bir kez daha uzatmanın peşindedir. Postallı darbelerle mücadele etme vaadiyle gelenler, gelinen noktada takım elbiseli darbeciler haline gelmiştir.
Bizim talebimiz kesindir; Halkın iradesine karşı işlenen bir suç haline gelen OHAL rejimine DERHAL son verilmelidir. Hukukun askıya alındığı, parlamentonun yok sayıldığı, milli iradenin tanınmadığı, milletvekillerinin rehin alındığı faşizm düzeni ortadan kalkmalıdır. Sendikalar, meslek odaları ve birlikleri ile sivil toplum örgütlerine yönelik iktidar gücü ile uygulanan sindirme politikaları son bulmalıdır. Sivil darbe ile tek koltukta birleştirilen yasama, yürütme ve yargı erkleri, yeniden, çağdaş demokrasilerde olduğu gibi kendi koltuklarına geçmelidir. Sadece bu meydandan değil, Türkiye’nin 81 ilindeki meydanlardan Ankara’daki Saraylıları uyarıyoruz. Bizler OHAL değil demokrasi istiyoruz!”
KÖSE: HADİ GELİN
ENGELLEYİN
Ahmet Kumbul’un ardından söz alan CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Fatma Köse, kedilerin yasaklanan meydanları ve salonları bıraktıklarını ve Cumhuriyet Meydanı’na çıktıklarını belirterek, ”Hadi gelin bunu engelleyin. Birlikte olursak birbirimizden güç alırsak bize hiç kimsenin gücü yetmeyecektir” diye konuştu.
İLGEZDİ: BU
PRANGAYI KIRMALIYIZ
CHP PM Üyesi ve Genel Başkan Yardımcısı Gamze Akkuş İlgezdi de, ülkemizdeki hak ihlallerinin artık tahammül edilemez hale geldiğini söyledi. İlgezdi, şöyle dedi: “Ülkenin her yerinden gördüğümüz her tablo toplumun değerlerine vurulan bir prangadır. Bize düşen de bu prangayı kırmaktır. Bugün artık daha cesur olmak zorundayız. Çünkü tarihi bir sorumluluğu taşıyoruz. Alın terinin hakkı için, özgür bir gelecek için yaşasın demokrasi.”
BUDAK: FAŞİST
DÜZEN KURDURMAYACAĞIZ
Son alarak söz alan CHP Genel Başkan Yardımcısı ve
Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak da etkinliğe katılanların Saray’dan alıp
egemenliği halka veren Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının direnişini
gösterdiklerini kaydetti. Budak, “Sizler Türkiye’nin 81 ili ve 930 ilçesinde
bugün cumhuriyet için, demokrasi için direniyorsunuz ve sizler tarihe
geçiyorsunuz. Şuanda Türkiye’de bir faşist düzen kurulmak isteniyor. Bunlara
birlik olup müsaade etmememiz ve sonuna kadar direnmemiz lazım” dedi. Kubilay ELDEMİRCİ