5’inci Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, yetkili konfederasyon Memur-Sen ile Kamu İşveren Heyeti arasındaki görüşmeler mutabakatsızlıkla sonuçlandı. Hükümetin masaya getirdiği son zam teklifi, Kamu Görevlileri Hakem Kurulu tarafından olduğu gibi kabul edilirken tarafların masada uzlaştığı maddeler de yok sayıldı.

“Çözüm odaklı yaklaştık”
Yaşanan süreç ve gelinen noktayla ilgili değerlendirmelerde bulunan Sağlık – Sen Antalya Şube Başkanı Sinan Kuluöztürk, Memur – Sen’in masaya 2020 yılı için yüzde 3 refah payı, taban aylığa 200 TL seyyanen zam, yüzde 8+7; 2021 içinse yüzde 2 refah payı, yüzde 6+6 ve her iki dönem için enflasyon farkı şeklinde teklif sunduğunu hatırlattı. Kamu İşveren Heyeti’ne kabul edilebilir bir teklifle gittiklerine vurgu yapan Başkan Kuluöztürk, “Heyetin bize sunduğu teklif şok etkisi oluşturdu. Ülkenin ekonomik gerçeklikleriyle bağdaşmayan teklif karşısında görüşme masasını terk ettik ve kabul edilebilir bir teklif çağrısında bulunduk. Ancak kamu çalışanlarına insanca yaşamayı değil cefayı hak olarak gören teklifle yetinmeyen hükümet ek gösterge, sözleşmeli personelin kadroya geçmesi gibi hakları da hiçbir şekilde dikkate almadı. Örgütlü gücümüzle meydanlara indik, ülke genelinde basın açıklamaları yaparak uzlaşmak istediğimizi belirttik. Ama hiçbiri ciddiye alınmamış olacak ki gelen yeni teklif beklentilerimizin çok altında kaldı. Bu nedenle 5’inci Dönem Toplu Sözleşme görüşmeleri mutabakatsızlıkla sonuçlandı” değerlendirmesinde bulundu. Süreç boyunca, kamu çalışanlarına karşı olan sorumluluklarının farkında olarak hareket ettiklerini kaydeden Kuluöztürk, “Bizler çözüm ve uzlaşı odaklı yaklaştık. Hükümetin tavrı bu durumun aksi yönde gerçekleşti” diye konuştu. 



“Noter vazifesi gördü”

Sağlık ve sosyal hizmet alanındaki sorunları çözmek için 5’inci Dönem Toplu Sözleşme masasına oturduklarının altını çizen Kuluöztürk, döner sermaye, hizmetlilerin memur kadrosuna alınması, sözleşmelilerin kadroya geçirilmesi ve lisans tamamlama gibi pek çok husus üzerinde kapsamlı bir çalışmayla hükümetin karşısında yer aldıklarını dile getirdi. Kuluöztürk, “İş kolumuzda yer alan arkadaşlarımızın, daha iyi şartlarda çalışması için hazırladığımız tekliflerin büyük bir bölümü bütçeye yük getireceği gerekçesiyle Kamu İşveren Heyeti tarafından geri çevrildi. Görüşmelerden olumlu bir sonuç çıkmayınca Kamu Hakem Kurulu’na gittik. 24 Ağustos’ta çalışmalarına başlayan Kurul, Kamu Hakem Kurulu gibi değil de Kamu İşvereni Hakem Kurulu gibi hareket etti. Kurul, maalesef hükümetin teklifini olduğu gibi tekrarladı ve adeta noter vazifesi gördü. Ayrıca Kurul, sözleşmelilerin kadroya geçmesinden, 3600 ek göstergeye, yardımcı hizmetler sınıfının genel idare hizmetleri sınıfına geçirilmesinden, kademe derece sınırlamasının kaldırılmasına, bayram ikramiyesinden, gelir vergisi mağduriyetinin son bulmasına kadar birçok çözüm bekleyen teklifimizi de dikkate almadı. Yine Kamu İşveren Heyeti de kanuna aykırı olarak uzlaşmazlık tutanağı düzenlemekten kaçındı” açıklamasında bulundu.

“Mevcut yapı değişmeli”

Scağlık-Sen’den verilen bilgiye göre, milyonlarca kamu çalışanı ilgilendiren toplu sözleşme süreciyle ilgili yapının değişmesi gerektiğini sözlerine ekleyen Kuluöztürk, “Hizmet kollarına ilişkin tekliflerin müzakere edilme süreci, toplu sözleşme takvimini sıkıştırıyor. İşçi sendikacılığında 60 gün olan müzakere süreci, biz memur sendikacılığında 30 günle sınırlı. Bu süre yeterli değil ve uzatılmalı. Yıllardır 4688 ile ilgili değişiklik yapılması gerektiğini dile getiriyoruz. Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu’nu mutlaka ele alınmalı. 5’inci Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde yaşanılanlar bu konudaki kaygılarımızın haklılığını bir kez daha ortaya koymuştur. Ayrıca hakem yerine işveren heyetini gördük. Hükümetle yetkili memur sendikası arasında anlaşma sağlanamaması durumunda, devreye girerek zam ve diğer sosyal haklar konusunda son kararı veren Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nun hükümet lehine olan üye dağılımı değişmelidir. 4688 Sayılı Kanun’a göre, Kurulu oluşturan 11 kişiden 6’sı hükümet tarafından seçilirken 5 üye sendikalar tarafından belirlenmektedir. Ayrıca oyların eşit olması durumunda verdiği oy, 2 oy yerine geçen Kurulun Başkanı da yine hükümet tarafından seçilmektedir. Dolayısıyla Kurulda hükümet ağırlıkta” şeklinde konuştu. Kurulun adaletli bir karar yerine noterlik yaptığını yineleyen Kuluöztürk, “Mevcut yapı değişmeli. Sağlık – Sen olarak sendikal mücadelemize yasalar çerçevesinde kararlılıkla sürdüreceğiz” dedi.(Haber Merkezi)

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Editör: TE Bilisim