Migrenin, ataklar şeklinde kendine özgü belirtileri olan baş ağrısı dönemleriyle karakterize bir durum olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Neyal, bu rahatsızlığın kişisel yatkınlık zemininde ortaya çıktığını ve başka bir hastalığa bağlı olmadığını vurguladı. Migren tanısının, hastanın tıbbi öyküsü ve muayenesi ile konulduğunu ifade eden Prof. Dr. Neyal, 'Ağrının süresi, sıklığı, karakteri ve eşlik eden durumlar gibi özellikler migren tanısını destekler' dedi.

Sağlıkçılar 2-6 Aralık'ta iş bırakıyor Sağlıkçılar 2-6 Aralık'ta iş bırakıyor

Migrenin Belirtileri ve Tanı Süreci

Prof. Dr. Neyal, migrenin belirtileri hakkında şunları söyledi: 'Ağrı hafif veya orta şiddette başlayabilir, ancak tedavi edilmezse zonklayıcı ve şiddetli hale gelir. Fiziksel aktiviteler ağrıyı artırabilir. Bazı hastalar, 'öne eğildiğimde beynim dışarı akacak gibi hissediyorum' diye ifade ederler. Ataklar genellikle tek taraflı başlar ve ışık, ses, koku gibi uyaranlara karşı aşırı duyarlılık, bulantı ve kusma gibi belirtiler eşlik edebilir.'

Migreni Tetikleyen Faktörler

Migren ataklarının ortaya çıkmasını kolaylaştıran durumlara değinen Prof. Dr. Neyal, 'Açlık, uyku düzenindeki değişiklikler, parlak ışıklar, ağır kokular, sigara dumanı, belirli yiyecek ve içecekler, alkol ve bazı ilaçlar migreni tetikleyebilir. Bu faktörlerden uzak durmak, atak sayısını azaltabilir' dedi.

Tedavi ve Yaşam Kalitesini Artırma

Migren tedavisinin amacının, baş ağrısının ömür boyu ortadan kaldırılması olmadığını belirten Prof. Dr. Neyal, 'Tedavinin amacı, atakların şiddet ve sıklığını azaltarak yaşam kalitesini ve günlük işlevselliği artırmaktır. Tedavi sürecinde kişisel faktörler önemlidir ve bireysel doz ayarlamaları tedavi başarısında kritik rol oynar' diye ekledi.

Baş ağrısının sıklığı, şiddeti veya karakteri değiştiğinde mutlaka bir nöroloji uzmanına başvurulması gerektiğini belirten Prof. Dr. Neyal, bu durumda ayırıcı tanı açısından hastaların tekrar değerlendirilmesinin önemine vurgu yaptı.

Kaynak: İHA