Konyaaltı ilçesi Arapsuyu Mahallesi 3757 ada 8 parselde bulunan iki bloktan ve 24 daireden oluşan 3036 metrekare arsası olan Özen Apartmanı’nın riskli yapı olması sebebiyle kat malikleri ikiye bölündü. 14 kat maliki müteahhitle ‘metrekaresiz’ olarak sözleşme imzalarken 10 kat maliki ise dava yoluyla binanın güçlendirme başvurusu yaptı. Geçtiğimiz yıl Ekim Ayı’nda binanın riskli yapı çıkması sonrası 14 kat maliki ismi bilinmeyen bir müteahhitle sözleşme yaptı. 10 kat maliki ise binanın güçlendirme çalışması yapılması için başvuruda bulunmuştu. Güçlendirme çalışması için tüm dosya ve yapı denetim firmasından alınan raporla Konyaaltı Belediyesi’ne başvuru yapan 10 kat malikine ilk önce işlem için gerekli iznin verileceği belirtilmiş ardından da Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na görüş sorulmuştu. Bakanlık ise, ‘kat maliklerinin 5’te 4’ünün oyuyla güçlendirme kararı alınabilir deniliyor ama yıkım kararı yüzde 50'den fazla ile alınabiliyor’ söyleminde bulunmuştu. Konyaaltı Belediyesi’nin eski imar müdürünün yaptığı yazışmalar sonrası Nisan Ayı’nda binanın elektrik ve suyunun kesildiği öğrenilirken, 10 kat maliki yasanın verdiği güçlendirme hakkını kullanamadıklarını belirtti. Binanın elektrik ve suyunun kesilmesi sonrası binada yaşayan birçok kat maliki binalarda para edecek donanımları söktü ve bina atıl durumda kaldı. Atıl binada birçok kamuoyunda ‘tinerci’ olarak tabir edilen şahısların yaşadığı da iddia ediliyor. Bunların yanı sıra atıl durumda olan binalarda hırsızlık olaylarının yaşandığı da öğrenildi. 

“BELEDİYE İMZA ATMADI”

Yapının güçlendirilmesini isteyen kat maliklerinden Av. Mehmet Demirtaş, Akdeniz Gerçek’e yaşanan süreci anlattı. Demirtaş, “2021 yılında maliklerin bazılarının başvurularıyla riskli yapı tespiti yapıldı. Bu durum dava yolundan geçti. Sonuç olarak binamız kentsel dönüşüme girdi. A bloktaki kat maliklerinin 10 tanesi B bloktan da 4 kişi yıkılıp yeniden yapılsın diye müteahhit ile sözleşme yaptı. 6306 sayılı yasanın uygulanması için olan yönetmeliğin 8 maddesinin ilgili fıkrasına göre yıkım yerine güçlendirme istendiği takdirde seçme hakkı tanınıyor. Biz geçen yıl Ekim Ayı’nın 10’unda dilekçe verdik. Dilekçemizde güçlendirme kararını, mahkemenin kararını ekledik ve yeni bir dilekçeyle binanın güçlendirilebilir olduğuna dair projeyi ekledik. Mimari ve statik projeleri yaptırdık. Bu iş Temmuz Ayı’na kadar sürdü. Yapı denetim firması güçlendirme projesini onayladı Konyaaltı Belediyesi’ne gönderdi. Belediye bunu uygun buldu ama imza atmadı. Temmuz ayından sonra tam bize güçlendirme ruhsatı verilecekken ‘bize imza atamayız’ denildi. Belediye imza atsaydı güçlendirme çalışması başlayacaktı. Ruhsat verileceği anda belediye Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na görüş sordu. Bakanlık kat maliklerinin 5’te 4’ünün yazılı muvafakat olacak ya da güçlendirme yönünde bir mahkeme kararı olacak dedi.’ Biz mahkeme kararını alırız, görülmekte olan bir dava var dava sonucunu bekleyin’ dedik beklemediler. Bu arada güçlendirme çalışmaları devam ederken önceki imar müdürü bir karar alıyor ve binanın elektrik ve sularını kestiriyor.  Elektrik ve su kesilince müteahhit ile anlaşma yapan kat malikleri binalarında para edecek tüm donanımı aldılar ve binanın girişlerini kırdılar” dedi. Bina yıkılmadığı sürece binayı ilgilendiren her türlü işlemin yapı ölçeğinde yapıldığı belirtildi.

“BİNANIN GÜÇLENDİRİLMESİNİ İSTİYORUZ”

Av. Mehmet Demirtaş, “Güçlendirme istenirken, güçlendirilebilir olduğunun tespiti yapılacak, güçlendirme ile ilgili karar alınacak bu karar ile ilgili ise kat mülkiyeti kanunun 19’uncu maddesine göre Bakanlık, kat maliklerinin 5’te 4’ünün oyuyla güçlendirme kararı alınabilir deniliyor ama yıkım kararı yüzde 50'den fazla ile alınabiliyor. Biz binanın güçlendirilmesini istiyoruz. Müteahhitte gidilirse arsamızın yüzde 40’ı gidiyor. Dolayısıyla bizim evlerimiz küçülecek. Bizim dairelerimiz 130 metrekare kat alanı ise 3400 metrekare. Bu rakama ulaşılamayacağını düşünüyoruz. Türkiye’de kentsel dönüşüm rezaletinin başka bir göstergesi ise vatandaş dairesini aynı metrekarede alsın diye yüzde 50 emsal artışı yapılıyor.  2000 yılından sonra yapılan yapılar çürüktür bunları yıkıp yeniden yapalım diye olaya yaklaşılırsa nüfus yüzde 50 artıyor. Nüfus yüzde 50 artıyor fakat altyapı, yeşil alan yüzde 50 artamıyor. Bunlar karşılanamazken kendini şehircilik ile görevli sayan bakanlık ve belediyeler bunları dikkate alması gerekirken ‘yıkılsın yeniden yapılsın’ diyor. Binanın güçlendirilmesini yönetmelikten aldığımız hakla kullanmak istiyoruz. Bu hak engelleniyor. Biz binanın güçlendirme talebinin reddine dair dava açtık. En azından bu davanın sonucunun beklenmesini istiyoruz.  Kanun yapıcının sanki yıkın taraftarı olduğunu düşünüyorum. Kat mülkiyeti kanununda binanın yıkılması için kat maliklerinin oybirliği gerekiyor” diye konuştu.

Sivasspor Kasımpaşa Maçı Ne Zaman Saat Kaçta Hangi Kanalda? Muhtemel 11'ler Sivasspor Kasımpaşa Maçı Ne Zaman Saat Kaçta Hangi Kanalda? Muhtemel 11'ler

“ŞEHİR YAŞANMAZ HALE GELECEK”

Demirtaş, 14 kat malikinin, 3+1 evlerinin yıkılıp yeniden yapılması için metrekare belirtilmeyen 2+1 ev için imza attığını ve metrekarenin neredeyse 3’te 1’i kadar düşebilme tehlikesi olduğunu belirterek, “Metrekaresi yok olarak imza atıldı. Müteahhit, 2018 yılında değiştirilen Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği ve 2023’ün Ekim Ayı’nda yürürlüğe giren Antalya Büyükşehir Belediyesi İmar Yönetmeliği hükümlerine göre hareket ederse 1800 metrekareden fazla inşaat alanı verilmeyecek. Müteahhit bunu biliyor bu yüzden kat malikleriyle herhangi bir metrekare anlaşması yapmıyor. Belediyeden ne alınırsa o. 1800 metrekare inşaat izni alınırsa 40-50 metrekarede düşebilecek. Müteahhit 36-40 daire arası bir proje hazırlığı olduğunu düşünüyorum. Metrekaresi düşük evler yapılması hedefleniyor ve 1+1 daire sayısı artacak. Burası tam gecekondu bölgesine dönecek. Arapsuyu bu kafayla gidilirse imarlı gecekondu olacak. Türkiye’de sadece Antalya’da uygulanan bir gariplik var. İmar durum belgesinde taban alanı katsayısı 0.25, katlar alanı katsayısı 0.50 yani bu arsada ne miktar inşaat yapılabileceğini katlar alanı katsayısına yani 0.50’ye bölüyoruz. Türkiye’nin her yerinde yapılan uygulamaya göre 1500 metrekare inşaat yapılabilir deniliyor. Emsalin dışında kalan imalatta yüzde 30 oranında oluyor. Yönetmeliğe göre yapılabilecek inşaat alanı toplam 1800 metrekare oluyor. Kat maliklerinin oybirliği ile imar adasına dönüştürülürse imar plan değişikliği ve kat yüksekliğinin arttırılması gibi çözümler mümkün. Biz imar adasına döndürülmesine şehrin yaşanmaz hale geleceğinden ötürü çok sıcak bakmıyoruz” diye konuştu.

Muhabir: Arda Kır