Antalya Ticaret Borsası (ATB) ve Antalya Tarım Konseyi (ATAK) ortaklığında düzenlenen Tarım Gündem Programı’nın konukları Türkiye Kasaplar Besiciler Et ve Et Ürünleri Federasyon Başkanı Osman Yardımcı ile Antalya Ticaret Borsası Meclis Üyesi Ata Sönmez oldu. Antalya Ticaret Borsası Basın Danışmanı Vahide Yanık’ın moderatörlüğünde gerçekleştirilen programda et fiyatları, besicilerin sorunları, ithal etin piyasaya etkisi ve ülkedeki et tüketimi konuşuldu.
"Et Pahalı Değil"
Türkiye Kasaplar Besiciler Et ve Et Ürünleri Federasyon Başkanı Osman Yardımcı, pandemiden bu yana tüm temel gıda maddelerine gelen zamlara bakıldığında en az zam gelen temel gıda maddesinin et olduğunu açıkladı. Osman Yardımcı, “Vatandaşın alım gücü var, yok, o devletin işi. Ama en az zam gelen temel gıda maddesi et. 7-8 aydır ete zam gelmiyor ama yeme geliyor. Bir avuç çerez 700-800 TL olmuş” şeklinde konuştu.
Devletin ithal ettiği eti zincir marketlere ucuza verdiğini ancak kasap esnafının ithal et satmadığını aktaran Başkan Yardımcı şunları söyledi:
"Markete yasak yok, kasaba yasak var. Market açık tavuk satıyor yasak değil, kasap satınca 180 bin TL cezası var. Hazır kıyma markette yasak değil, kasaba yasak. Devlet kasabı da sübvanse etsin. Biz de ucuza satarız.”
Kişi Başı Yıllık Et Tüketimi 16 Kg
Türkiye’de et tüketiminin ABD ve Avrupa’ya göre düşük olduğunu ifade eden Yardımcı, “Kişi başı yıllık kırmızı et tüketimimiz 16 kilogram. ABD’de bu oran 110 kilogram, Avrupa’da vejetaryen nüfus yaygın olduğu halde 88 kilogram. Türk halkı et alamıyor” dedi. Osman Yardımcı, et fiyatlarıyla ilgili önlerini göremediklerini söylerken, “Önümdeki sene değil de yarına ne olacağımız belli değil” şeklinde konuştu.
1 Kg Etin Yerli Besiciye Maliyeti 350 TL
Programın diğer konuğu ATB Meclis Üyesi Ata Sönmez, et fiyatlarının geçen yılla aynı olduğuna vurgu yaparak, “Bir kilogram etin besiciye maliyeti 350 TL. Üretici 350 TL’nin altında hayvan keserse üretimi biter. Ülkede enflasyon oranı belli. Ne ucuz şimdi? Etin 800-900 TL olması lazım” dedi. Süt ve etin kardeş olduğunu, süt olmazsa etin olmayacağını vurgulayan Sönmez, “Bir kilogram süt 3 kilogram yem alırsa et sektörü ayakta kalır, üretici para kazanır. 1 kilogram süt 2 kilogram yem alırsa zarar etmez üretici kendini korur. Ama 1 kilogram süt 1 kilogram yem alırsa üretimden kaçış başlar” açıklamasını yaptı.
İthal Et Eleştirisi
Halkın alım gücü olmadığı için etin az satıldığını belirten Ata Sönmez, eti ucuza halka sunmak için ithal edilmesinin uzun vadede hayvancılığı bitireceğini ifade ederek, “Biz bu senaryoyu daha önce de gördük. İthal et getirip, 3 harfli marketlerde 25 TL’ye kıyma, 29 TL’ye kuşbaşı sattırdılar. Halk bir dönem ucuz yedi ama ithal bağımlısı olduk. Maliyeti yerli besiciye 350 TL’ye olan 1 kilogram eti siz 400 TL’ye satamazsınız. İthal ete güvenerek et fiyatında sabitleme olamaz. Bu yerli üreticiyi bitirir. Bu ülke eti çok seviyor ama alamıyor, o yüzden gündemde et var” dedi.
"Bu Yıl Etin Fiyatının Çok Artacağına İnanmıyorum"
Et fiyatlarında artış beklemediğine de dikkat çeken Sönmez, “Enflasyon ne olur bilmiyorum ama bu yıl etin fiyatının çok artacağına inanmıyorum. Enflasyonla mücadele edildiği için afaki fiyatların olacağına sanmıyorum” diye konuştu.
Hayvancılıkta aile çiftliğinin önemine de değinen Sönmez, “Her bir köy büyük bir işletmedir. Büyük besihaneler de de olsun ama hayvancılıkta aile işletmeciliği sürdürülebilirlik açısından çok önemli. Biz yayla köylerine yazlık evi yaptık, köylüyü kovalamaya kalktık. Besici para kazanırsa 500 hayvanı seneye 700 olur, zarar ederse hayvan sayısı 300’e düşer” dedi.