Kadınların toplumsal hayattaki sorunlarının gün geçtikçe arttığını belirten Ayla Yüksel, “Yelkenleri indirmeyeceğiz, mücadeleyi bırakmayacağız gibi laflarla bunlar yürümez. Sadece yazıp çizmekten, düşüncelerimizi ifade etmekten başka ne yapıyoruz? Kadınların hayattan koparılışını fırsat bilen kişiler kadınlara şiddet uyguluyor” diyerek kadına şiddete karşı mücadele edilmesi gerektiğini söyledi.
NEDEN DUYURULMUYOR?
Geçmişte Kepez Hastanesi’nde 14-15 yaşlarındaki 270 kız çocuğunun çocuk aldırdığını belirten Ayla Yüksel, bu durumun toplumsal bir sorun olduğunu belirterek, “Bunlar neden duyurulmuyor? Neden bunun mücadelesi yapılmıyor? Kız çocuklarımız tarikatların önünü açan bir zihniyet hakim olmaya başladı. Bizim çocuklarımız babaları, anneleri tarafından 6 yaşında evlendirilmeye başladı. Çocuklarımız o evlerde tecavüze ve tacize uğruyor. Kız çocuklarımız çocuk yaşta eğitim hayatında ve sosyal yaşamlarından koparılarak toplumdan uzaklaştırılıyor” ifadelerini kullandı.
“BİLGİSİZLİĞE KARŞI MÜCADELE ETMELİYİZ”
İstanbul Sözleşmesi’nin gerekliliğini vurgulayan Ayla Yüksel, “Bu durum kadınların tamamen toplumdan tecrit edilmesine yöneliktir. Afganistan mı olalım istiyoruz. Kadın dernekleri ne yapıyor? Bursiyer öğrencilerin peşine takılmışlar. Öğrenci zaten üniversiteyi kazanmış ve belli bir yere gelmiş siz başka bir proje yapın. Kadınlarımızın, eğitimsel ve hukuksal konularda bilgisizliğine karşı mücadele etmeliyiz. Kuru lafları asla kabul etmiyorum. Biz geçmişte Şafak Mahallesi’nde 100 tane genç hamile kadına nikah kıydık, tüm masraflarını karşıladık. Bütün herkes bu konularda çalışmalı. Toplumsal olaylara bir çabamız olsun” diye konuştu.
Arda KIR