Eşitlik İçin Kadın Platformu, son bir hafta içinde farklı şehirlerde erkekler tarafından öldürülen kadınların isimlerini sıralayarak, kadın cinayetlerindeki artışa dikkat çekti.

Manavgat'ta Gülfer Öte'nin, Didim'de Sibel Aygan'ın, Karabük'te Gülsiye Ortakçı'nın, Afyon'da Satı Aktan'ın, Adıyaman'da Zeliha Kılavuz'ın ve Kars'ta Sıla M.'nin öldürülmesi, İstanbul'da sokak ortasında cinsel saldırıya uğrayan İ.A.'nın ve Fatih'te katledilen Ayşenur Halil'in ve İkbal Uzuner’in isimlerini paylaşan platform, yaşanan bu olayların birer kadın kırımı olduğunu belirtti.

"Bu Artık Bir Cinskırım"

Platform, uzun süredir bu cinayetlerin sistematik bir şekilde arttığını ve kadın cinayetlerinin artık bir "cinskırım" haline geldiğini ifade etti. Kadınları değersizleştiren, kadın erkek eşitliğine karşı çıkan ve 6284 sayılı Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Yasası’na saldıranların bu cinayetlere zemin hazırladığı belirtildi. Ayrıca, İstanbul Sözleşmesi’nden hukuksuz çıkılmasının bu sorunu daha da derinleştirdiğine vurgu yapıldı.

"Görevlerinizi Yerine Getirin"

Platform, sorumluların kadın cinayetleri ve şüpheli kadın ölümlerini kamuoyundan gizleyerek olayları gözden kaçırmaya çalıştıklarını iddia etti. Bu bağlamda, yetkililere ve kamuoyuna açık çağrıda bulunan platform, uluslararası sözleşmelere ve anayasa hükümlerine uymanın zorunlu olduğunu hatırlattı. İstanbul Sözleşmesi’nin hala yürürlükte olduğuna dikkat çeken platform, tüm yetkilileri bu sözleşmeyi uygulamaya davet etti.

"Somut Adımlar İçin Talepler"

Kadına yönelik şiddetin önlenmesi adına çeşitli somut adımlar talep eden Eşitlik İçin Kadın Platformu, şiddet mağdurlarına yönelik ücretsiz danışma hatları, sığınaklar ve kriz merkezleri kurulması gerektiğini belirtti. Ayrıca, kadınlara yönelik tıbbi, psikolojik ve hukuki desteklerin artırılması gerektiğini vurgulayan platform, şiddet mağdurlarının barınma, iş bulma, kreş ve maddi yardım gibi konularda da desteklenmesi gerektiğini ifade etti.

"Cezasızlık Politikasına Son Verin"

Kadınlara yönelik şiddet olaylarında cezasızlık politikasından vazgeçilmesi gerektiğini belirten platform, ekonomik, fiziksel, cinsel ve dijital şiddet gibi birçok şiddet türünde faillerin cezalandırılmasının önemini vurguladı. Ayrıca, bu konularla ilgili yeterli eğitim almış kadın kolluk kuvvetleri ve yargı üyelerinin görevlendirilmesi gerektiğini belirtti.

"Boş Sözlerden Bıktık"

Platform, iktidar ve muhalefet kanadından gelen "ağır cezalar" ve "idam talepleri" gibi açıklamalardan bıktıklarını dile getirerek, somut politikalar ve uygulamalar görmek istediklerini söyledi. Toplumda infial yaratan olayların ardından yapılan basit açıklamalar yerine, kadına yönelik şiddetle mücadelede etkin politikalar talep ettiklerini belirtti.

EŞİK'ten somut adım çağrısı


-  "6251 sayılı onay yasası ve Anayasa’nın 90. maddesi gereği iç hukukun parçası olan İstanbul Sözleşmesi’nin içeriği halen yürürlükte ve sadece merkezi iktidar değil; Meclis, yargı, tüm yerel yönetimler, üniversiteler, siyasi partiler, sendikalar, medya, meslek odaları, spor kulüpleri ve herkesi bağlıyor, uygulayın;

Antalya kadın cin*yetlerinde Türkiye dördüncüsü Antalya kadın cin*yetlerinde Türkiye dördüncüsü

- Kadına karşı şiddetle mücadele yasası 6284’ü etkin uygulayın;

-  7 gün 24 saat çalışan, kadınlara özgülenmiş, ücretsiz AloŞiddet hattı açın;

-  Her semte kadın danışma merkezi, her 100 bin nüfusa en az bir sığınak, her 200 bin nüfusa en az bir cinsel şiddetle mücadele kriz merkezi açın;

-  Şiddet mağdurlarına yönelik tıbbi, psikolojik ve hukuki danışmanlık hizmetlerini ücretsiz olarak sağlayın ve tüm kadınlar için erişilebilir hale getirin;

-  Kadınlara barınma, iş bulma, kreş ve maddi yardım gibi destekler sağlayın;

-  Kadın cinayetlerini önlemek için risk değerlendirme ve yönetim birimleri kurun;

-  Ekonomik ve psikolojik şiddet, fiziksel şiddet, ısrarlı takip, dijital şiddet, cinsel taciz, tecavüz dahil cinsel şiddet, zorla evlendirme, eziyet gibi kadınlara ve çocuklara yönelik suçlarda cezasızlık politikasından vazgeçin;

-  Kadına karşı şiddet olguları ile ilgili olarak yeterli sayıda ve ağırlıkla kadın olmak üzere meslek içi eğitimden geçirilmiş kolluk ve yargı üyesi görevlendirilmesini sağlayın;

-  Kültür, gelenek, din ve sözde “namusun” şiddet eylemlerine bahane olarak ileri sürülemeyeceğini, cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği dahil kimseye ayrımcılık yapılamayacağını temel ilke olarak kabul edin;

- Kadın örgütlerinin kadına yönelik şiddetle ve ev içi şiddetle mücadeledeki bilgi ve deneyimini görmezden gelmekten vazgeçin."
 

Kaynak: Haber Merkezi