Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği (TÜKD) Genel Başkanı Meral Güler, "Bizler, kadın haklarını savunan bir sivil toplum örgütü olarak, Türkiye Cumhuriyeti Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı'nın "Süresiz nafaka adil bir uygulama değil" şeklindeki beyanatına karşı çıkmaktayız. Bu beyanat, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 175. maddesinde belirtilen yoksulluk nafakası hakkına doğrudan bir saldırıdır" diyerek, bir basın açıklaması yayımladı.
TÜKD Genel Merkezi ve şubeleri adına yapılan açıklama şöyle: "Yoksulluk nafakası, boşanma sonucunda yoksulluğa düşecek tarafın, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla, geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka talep edebilmesini sağlar. Bu hüküm, genellikle ev içi emeği ile aile ekonomisine katkıda bulunan ve bu süreçte kendi kariyerlerini ve ekonomik bağımsızlıklarını sınırlayan kadınları korumak amacıyla oluşturulmuştur.
Nafaka, boşanma sonucunda yoksulluğa düşen kadınların ekonomik güvencesini sağlayan önemli bir mekanizmadır. Bu mekanizmanın 'adil olmadığı' yönündeki beyanat, kadınların ekonomik haklarını ve güvencelerini ortadan kaldırmaya yöneliktir. Ancak, nafaka hakkı süresiz olmayıp, nafaka alan kişinin tekrar evlenmesi, kusurlu davranışları veya yoksulluğun son bulması durumunda kalkar.
GERİ ADIM DEĞİL İŞBİRLİĞİ
Kadınların ekonomik bağımsızlıklarını ve güvencelerini tehdit eden her türlü girişim, toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesinde bir geri adım anlamına gelir. Bu nedenle, süresiz nafakanın adil olmadığı yönündeki beyanatı reddediyor ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nı, kadınların ekonomik haklarını ve güvencelerini koruyacak, güçlendirecek politikaları benimsemeye ve kadın haklarını savunan sivil toplum örgütleri ile işbirliğine çağırıyoruz."
Nihat Saraç