Yeniden Refah Partisi Kurucular Kurulu, Merkez Karar Yürütme Kurulu ve Merkez Yürütme Kurulu üyesi, Araştırma ve Geliştirme’den sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Doğan Aydal, Antalya’da siyasal etkinliklerini artıran ve genel başkanının Necmettin Erbakan’ın oğlu olan Fatih Erbakan’ın olduğu Yeniden Refah’ın basın toplantısında önemli açıklamalarda bulundu.


    Hem partinin gelecek vizyonunu hem de siyasal çıkarımlarını, Türkiye’nin köklü sorunlarına madde madde çözüm önerileri getirme noktasındaki çıkışlarını “Milli Kaynak Paketlerimiz 1” ve “Ülke Sorunları ve Çözümlerimiz 2” adlı kitaplarda toplayan Aydal, Antalyalılara dönük olarak önemli satırbaşlarına değindi.


‘4 YILDA ÇÖZERİZ’

    İktidar olmanın ertesindeki 4 yıl içerisinde Türkiye’nin bütün köklü sorunlarını çözeceklerini ifade eden Aydal, “Bir kişi çok şey yapabilir mi, evet yapabilir” dedi.


    Prof. Dr. Doğan Aydal şöyle konuştu:


    “Ülke yönetmek irade ve doğru seçimler yapmak işidir. 2002 yılında Türkiye’de iç ve dış borçların toplamı 232 milyar dolar. 2020 yılında ise devletin borcu 915 milyar dolara çıktı. Köprü yaptılar, yol yaptılar denebilir. Ancak bu yatırımların gerçek değeri bu rakamlar değil. Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nü 3.5 milyar dolara yaptılar. Osman Gazi Köprüsü’nün kendisi 1.25 milyar dolar, yollarla birlikte 11 milyar dolar, 1 tüp geçit 1 milyar dolar, hastaneleri ve havalimanlarını 1’er milyar dolar sayın, 100 milyar dolar etmiyor. 700 milyar dolar nerede?


    Devletin elindeki kurumlardan 171’ini sattılar. Bu kurumları bugün yeniden faaliyete geçirmek isteseniz 2 trilyon dolardan aşağıya yapamazsınız. Ancak hepsini toplamda 68 milyar dolara verdiler.”


‘DEVLETİN BİR PLANI YOK ARTIK’


    Şuanda satılmayan 2 milyon konut olduğunu ve 100 bin lira gibi bir cüzi fiyattan hesaplanırsa 200 milyar dolar ettiğinin altını çizen Aydal, “Yani bu hükümet isteseydi eğer, 10’ar milyar dolarlık dev sanayi tesislerinden 20 tane yapabilirdi. 1 tane bile yapmadılar” ifadesini kullandı.


    Aydal şöyle devam etti:


    “Tarım ile ilgili eleştirilere Erdoğan, “Bay Kemal biz buğdayları un yaptık sattık” diyor. Dünya un ve buğday almak için sıraya girerken biz buğday üretimini düşürüp dışarıdan almaya başladık. Yine dışarıya satılan un Türkiye’den bazı aracılar eliyle ucuza alınıyor, dışarıya pahalıya satıyor. Kayıp 3.5 milyar dolar.


    Bu benzeri bir çok konu Türkiye ekonomisini bugünkü hale getirdi. Devlet Planlama Kurulu vardı. Türkiye’de ne ekilecek, ne üretilecek, ülke ekonomisinin 5 yıllık projeksiyonunu yapardı. Bu devasa kurum ve binlerce uzman Kalkınma Bakanlığı’nın bir şubesi yapıldı. Daha sonrasında Cumhurbaşkanlığı’na bağlanarak bir odaya tıkıldı. Devletin planı yok artık. “

 

‘YÜZDE 10-12 BANDINDAYIZ’

    Devlette işleyen sistemlerin yok edilmesi durumunda muz cumhuriyetine dönüleceğini savunan Prof. Dr. Aydal, “Devletin bütün yerleşik usulleri kaldırıldı. Bizde devlet yönetimi canım nasıl isterse modeline göre işliyor” dedi. Aydal sözlerini şöyle sürdürdü:


    “Dışarıya karşı itibarımız yerle yeksan oldu. Merkez Bankası’nın  başkanlarını gün aşırı değiştiriyorlar. Varlık Fonu’nun genel müdürü görevden alındı. Türkiye’de Sayıştay denetiminden geçmeyen bir kurum daima tartışmalı bir kurumdur. Devlette böyle bir kurum olamaz, kimse kontrol etmiyor.


    Dışarıdan Türkiye’nin aldığı hayvan sayısı 17 milyon 668 bin! Her bir inek günlük 45 litre süt vermesi gerekirken TÜİK rakamlarına göre 10 litre süt vermiş. O zaman benim Türkiye’deki hayvanımın günahı neydi?


    Keşke hükümet iyi olsaydı da biz yollara düşmeseydik. İki senede 50’den fazla kentte toplantılar düzenledik. Çok daha fazla da olurdu ancak pandemi izin vermedi. Bize tüm siyasal faaliyetlerde bir yasak getirme çabası varken kendileri el ele tutuşarak lebalep kongreler düzenliyorlar. Dört ayrı araştırma kurumu Yeniden Refah Partisi’nin oyunu yüzde 10-12 bandında gösteriyor. İnanmakta zorluk çekebilirsiniz, ancak ilk seçimde bu dediğimizi göreceksiniz.”

 

Özgür Cem Boynueğri

Editör: TE Bilisim