Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, duruşma öncesinde; "Eğitim Bakanı, Aile Sosyal Politikalar Bakanı neredeydi? Yoklardı demiyorum varlardı ve bütün bu meselenin üstünü örttüler. Üstünü örtmek bir yana şimdi de resmen çocuk istismarını, kız çocuklarının okullara gönderilmemesinin ya da hangi okullara gittikleri oranda toplumda bir tür ayrışma ve bir tür dışlama yaratacak zemini yaratmanın peşindeler. Onların dertleri kız çocuklarının okuması falan değil. Onların dertleri bu ülkeyi bir karanlığa sürüklemek” açıklamasını yaptı.
İsmailağa Cemaati’ne bağlı Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in, kızı H.K.G.’yi 6 yaşından itibaren ‘imam nikahı’ ile evlendirdiği Kadir İstekli’nin cinsel istismarına maruz kalması nedeniyle açılan davanın 5. duruşması bugün Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapıldı. Adliye önünde geniş güvenlik önlemleri alındı.
Yargılamanın ilk duruşmasında, mahkeme heyeti; gizlilik kararı almış ve yayın yasağı getirmişti. Tutuklu sanık Kadir İstekli’nin, vekillikten çekilme dilekçesi verdiği, bu nedenle duruşmanın 9 Ekim’e ertelendiği öğrenildi.
Çok sayıda kadın örgütü, duruşma öncesinde, adliye önünde açıklama yaptı. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu adına konuşan Fidan Ataselim, bu olayın sorumlularının sadece yargılanan birkaç kişi olmadığını söyleyerek şöyle konuştu:
“H.K.G’NİN BAŞVURULARI ORGANİZE OLMUŞ BİR ŞEKİLDE REDDEDİLDİ: H.K.G kardeşimiz yıllarca sistematik bir şekilde istismara maruz bırakıldı. Kamu kurumlarına başvurdu, geri çevrildi. Organize olmuş bir şekilde kardeşimizin başvuruları reddedildi. Hatta üzeri örtüldü birçok meselenin. Ve bugün neyse ki ve ne güzel ki kardeşimizin sesini hep birlikte duyuruyoruz ve bir davaya dönüşmüş durumda. Bütün bu sürecin elbette ki sebebi sadece bir kişi, iki kişi değil. Bunun farkındayız.
‘KIZ OKULLARI AÇILSIN, KIZ ÇOCUKLARI OKUSUN’ TAMAMEN ALDATMACADIR: O açıdan yakın zamanda açıklama yapan Milli Eğitim Bakanı'na şunu söylemek isterim, veliler erkeklerle kız çocuklarını okula göndermemek istiyorlarmış. Bu yüzden kız okulları açılması gerekirmiş diye ifade ediyor. Bakın çok net söylüyorum ki, ‘Kız okulları açılsın, kız çocukları okusun’ tamamen bir aldatmaca. Çünkü Bakanlığa şunları sorarız o zaman, şimdiye kadar yıllarca sistematik bir şekilde istismara uğrarken H.K.G'nin ailesi tıpkı bakanın dediği gibi okula göndermediğinde bakan neredeydi? Kız çocuklarını okula göndermeyen velilerle ilgili ne yaptılar? H.K.G kamu kurumlarına başvurduğu zaman bakan neredeydi? Devlet yetkilileri neredeydi? H.K.G şikayetçi olduğu zaman bakanlıklar, Eğitim Bakanı, Aile Sosyal Politikalar Bakanı neredeydi? Yoklardı demiyorum varlardı ve bütün bu meselenin üstünü örttüler.
ONLARIN DERTLERİ KIZ ÇOCUKLARININ OKUMASI DEĞİL: Üstünü örtmek bir yana şimdi de resmen çocuk istismarını, kız çocuklarının okullara gönderilmemesinin ya da hangi okullara gittikleri oranda toplumda bir tür ayrışma ve bir tür dışlama yaratacak zemini yaratmanın peşindeler. Onların dertleri kız çocuklarının okuması falan değil. Onların dertleri bu ülkeyi bir karanlığa sürüklemek. Ama şunu da söylemek isterim ki toplum sizin karanlığınıza sürüklenmeyecek. Çünkü bizler varız. O yüzden biz bizler mücadelemizde hiçbir kadının çocuğun asla yalnız yürümemesi için hepimizin geleceği için eşit özgür yaşamak için mücadele etmeye devam edeceğiz. Sesimizin ulaştığı herkese, bütün kadınlara ve çocuklara LGBTQ artılara şunu söylemek isterim. Korkma 6284’e mi saldırıyorlar? 6284’e dokundurtmayacağız. Korkma, her gün hayatlarımız ölüm tehdidiyle mi karşı karşıya? Kadın cinayetlerini durduracağız.
6284’E DOKUNDURMAYACAĞIZ: Korkma, çocuklar her gün istismara uğrarken istismar teşvik edilirken çocukları koruyacağız. Korkma evet eşit okuyacağız ve eşit çalışacağız. Korkma özgür yaşayacağız demek isterim. Bunu nasıl mı yapacağız? Örgütlü mücadelemizi de yapacağız sevgili arkadaşlar. Bu yüzden bir aradayız. Yanayız, omuz omuzayız. Bugün HKG davasından çıkacak olan sonuç umarız olumlu sonuç çıkar. Fakat biz yine şunun altını çizmek isteriz ki sorumlu sadece bugünkü davada yargılanan bir iki kişi değil. Yeni sorumlular her gün eklenmeye devam ediyor. Ne çocukların kaderini ne kadınların kaderini kadın düşmanlarının, gericilerin, çağ dışı fikirlerin ellerine asla teslim etmeyeceğiz.”
KADINLAR BİRLİKTE GÜÇLÜ: "AKLANMANIZA İZİN VERMEYECEĞİZ"
Emek Partili Kadınlar adına konuşan Şenay Kumus, "Yargı mensuplarına sesleniyoruz. Bu karanlığın parçası haline gelmeyin. Kadınların çocukların sesine kulak verin. Bu şer ittifakının gericiliğine ortak olmayın" dedi.
Kadınlar Birlikte Güçlü Platformu’ndan Tülay Korkutan ise, "Bizler bu davanın takipçisi olduğumuz sürece aklanmanıza izin vermeyeceğiz. Bu çocuk istismarlarında aile cemaat ve devlet kurumlarının adeta bir suç şebekesi gibi çalıştığını görüyoruz" dedi.
Sol Feminist Hareket ve Türkiye İşçi Partisi'nden temsilciler de davanın takipçisi olacaklarını söylediler.
ANKA