Başkan Rifat Serdaroğlu, geçmişte yaşanan rüşvet
skandallarını tekrar dinlediğini belirterek, “Dönemin Başbakanının, oğlu, kızı
ile çeşitli işadamlarıyla yaptığı konuşmalarını, işadamlarının kendi aralarında
geçen rüşvet konuşmalarını, avanta paraların kimlere, nerede teslim edildiğini,
sıfırlama görüşmelerini tekrar dinleyince, ülkem ve milletim adına bir defa
daha çok üzüldüm. Türk Milleti olarak ne günah işledik ki, başımıza bu belalar,
böylesine pespaye ilişkiler, yanlış adamlar geldi! Nasıl oluyor da bazı
insanlar bu kadar açgözlü, bu kadar aşağılık, bu kadar onursuz olabiliyor!
Nasıl oluyor da, insanlar bu çirkeflik havuzuna üç-beş kuruş için atlayabiliyor!
Anlamak, mümkün değil” diye konuştu.
“ÜLKEMİZİN BAŞI
EĞİLMESİN”
“Bugün yaşadıklarımız
ve halkına zulmeden sadaka dolandırıcılarının sonları, işbirlikçileri ilerde
okullarda gençlere mutlaka okutulmalı, anlatılmalı, ezberletilmelidir” diyen
Başkan Rifat Serdaroğlu, tarihin tekerrürden ibaret olduğunu belirterek, “Demokratik
rejimde özgürce yaşamanın bir bedeli olduğu, demokratik rejimin içten ve dıştan
gelecek tehlikelere karşı mutlaka korunması gerektiği onlara ısrarla
anlatılmalıdır. Anlatılmalıdır ki, ülkemizin başı bir daha dosta, düşmana karşı
bu şekilde eğilmesin” ifadelerini kullandı.
“KİMSE SENİ KUYUDAN
ÇIKARAMAZ”
Başkan Rifatoğlu, açıklamasını şu şekilde tamamladı: “Defalarca
adalete ve devlete Güveni beraberce planlayarak öldürmeleridir. Sizce, Türk
Milletinin Milli Ordusuna ahlâksızca, şerefsizce kurulan kumpası, tek başına
Cemaat mi kurdu? Yoksa bu kumpas beraberce mi tezgâhlandı? Cezaevlerinde bir
tane Hizbullah militanı, bir tane Madımak katili kalmadı ama Türk Ordusuna,
Ordu Komutanlığı yapmış 90 yaşındaki kahramanlar zindanda. İçlerinde FETÖ ile
iş tutmuş, geçmişlerini çok iyi bildiğimiz Yüksek Mahkeme üyelerinin keyfi
yerine gelecek de, kahramanların taleplerini inceleyecekler. Sizce, Hazine
garantili tüm işlerin patronu 5’li çete mensupları mı, yoksa onlar sadece birer
zavallı taşeron mu? Bu hesabı kökten görecek kendi evlatlarına görev vermeyip,
yine umursamaz davranırsan, bu defa seni kimse o kuyudan çıkaramaz! Siyasetçinin
yüreğine korku düşmüşse, halkının yararına olacak gerçekleri, bildiği halde
susuyorsa, ya o da çalmıştır, ya da ipi başkasının elindedir.”
ARDA KIR