NİHAT SARAÇ
Birçok insan korkuyu ve korku filmlerini seviyor. Kokru filmlerinin olmazsa olmazı hayaletli evler, aslında boş bir korku ögesine dayanmıyor. Peki herkesin ortak gördüğü bu silüetler gerçek mi, yoksa bambaşka bir açıklaması olabilir mi? İşte bilimin araştırıp bulduğu cevap.
BİLİMSEL AÇIKLAMASI VAR
Özellikle Türkiye’deki efsanelerde paranormal olaylara ve kişilere sık sık rastlıyoruz. Hatta bu öyküler, o bölgenin kültürel mirası bile olabiliyor. Bunlardan biri ise “Hayaletli Gölcük Evleri”. İstanbul’un Büyükçekmece ilçesinde bulunan Gölcük köyü, perili ya da hayaletli olduğu efsaneleriyle biliniyor. Köylüler, köyün içindeki eski evlerle ilgili çeşitli öyküler anlatıyor. Söylenene göre o evlerde, hayaletler yaşıyor ve ara sıra görünüyorlar.
KARBONMONOKSİT ETKİSİ
Eski evlerde çoğunlukla, eski havalandırma ve ısıtma sistemleri bulunuyor. Böylece karbonmonoksit birikimi oluşabiliyor. Renksiz ve kokusuz olan karbonmonoksit gazı, kolayca fark edilmeyebiliyor. Karbonmonoksit, yüksek miktarda solunduğunda ise vücudun oksijen taşıma işlevini engelliyor. Vücuda oksijen taşınmadığında ortaya; bulantı, kusma, halsizlik, baş ağrısı, baş dönmesi, kafa karışıklığı, bilinç kaybı, halüsinasyon görme gibi semptomlar çıkabiliyor.
BİLİM HAYALETİ BÖYLE AÇIKLIYOR
Bu semptomların sonucunda paranormal olaylar yaşandığını düşünmek, tuhaf sesler duymak, eşyaların hareket ettiğini sanmak veya doğaüstü varlıklar görmek gayet olası. Hatta semptomlara bilinç kaybı da eklenirse her şey daha korkutucu bir hâl bile alabilir! Toksikolog Albert Donnay'ın söylediğine göre eski evlerde kolayca rastlayabileceğimiz gaz lambaları ve eski duvar kağıtları da karbonmonoksitin birikmesine neden olabiliyor.