TÜKD Genel Merkezi tarafından yapılan yazılı açıklamada
şöyle denildi: “Pandemi ve küresel iklim krizinin derinleştiği bir ortamda
geçmişten bugüne uzanan tahribatlar nedeniyle çevre, doğal yaşam, tarımsal
üretim, kırsal-kentsel tüm toplumsal yaşam, kısaca ekolojik geleceğimiz büyük
risk altındadır. Ülkemizin doğusu, batısı, kuzeyi, güneyi her yeri talan ve
yağma altında her geçen gün yok edilirken ülkemizin geleceğinin tehdit altında
olduğunu üzülerek görmekteyiz. Dağımız, taşımız, toprağımız, suyumuz,
ormanımız, sit alanlarımız büyük bir yağma altında talan edilmektedir. Rant
projeleriyle geleceğimizin tehdit edildiği bir ortamda endişe içindeyiz.”
“BİZE MİRAS ÇEVREYİ KORUYACAĞIZ”
“Paris Antlaşması’na taraf olan ülkemizin, aynı zamanda 2015 yılında Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilmiş sürdürülebilir kalkınma hedefleri içinde yer alan 13 numaralı İklim Eylemi hedefinin de diğer hedefler gibi 2030 yılına kadar yerine getirilmesi için gerekli düzenlemeleri yerine getirmesi gerekir. Biz Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği olarak yalnızca kadın haklarının değil tüm haklarımızın savunucusu olduğumuzu belirtmek isteriz. Çocuklarımız, gençlerimiz ve yurttaşlarımızın gıdaya, süte ve hatta suya erişiminin zorlaştığı şu günlerde yetkililere bir kez daha sağlıklı bir çevre ve gıdaya erişim hakkımızı hatırlatır, savunucusu olduğumuzu belirtiriz. İnsan hakları dahil tüm haklarımızın tehdit altında şu günlerde hak mücadelemizin her alanda süreceğini belirtir, Dünya Çevre Günü’nde bize miras olan çevreyi koruma kararlılığımızı bildiririz.”
HABER: Buse YEŞİL