SABİM adına basın açıklamasını okuyan Dr. Özgür Cengiz, “21 mücadele örgütünün bir araya geldiği SABİM platformunda yer alan kuruluşlara üye olarak bizlere olan güvenini tasdik eden kıymetli üyelerimiz, siz değerli halkımız ve hastalarımız, ayrı yönlerimizi bir kenara bırakarak sağlık ve sosyal hizmet kolunda görev yapan kamu çalışanlarının ortak taleplerini, haklı mücadelemizi daha sesli duyurabilmek, birlikteliğimizi ortaya koyabilmek adına SABİM platformu çatısı altında bir araya geldik. Ortaklaşan toplu sözleşme taleplerimiz üzerinden platformun büyük çoğunluğunun katılımıyla 1-2 Ağustos’ta bazı bileşenlerince de 1 Ağustos'ta ülke genelinde iş bırakma kararı aldık. Çünkü; ölüyoruz, öldürülüyoruz, ekonomik olarak açlık sınırındayız, tükeniyoruz” diyerek sağlıkçıların ekonomik sorunlarından yakındı.
“MEZARDA EMEKLİLİĞE MAHKUM EDİLDİK”
Dr. Özgür Cengiz, “Tırnak makasıyla AVM’lere dahi girilemeyen bir zamanda, silahla polikliniğe girip sağa sola ateş edebilen kişilerle iç içeyiz. Şiddetin gölgesinde hizmet üretmeye çalışırken, her an bu silahtan çıkan bir kurşunla, hatta başımıza indirilen bir oksijen tüpüyle, gelecek bir bıçak darbesiyle ölebiliriz! Çalışanlara yönelik şiddetin salt güvenlik politikaları ile bitmeyeceğini biliyoruz. Üretim-tüketim ilişkisi içinde rant alanına dönüştürülen ve kışkırtılan sağlık talebi, emekçilere yönelik iktidarın hürmetsiz dili, eksik istihdamla verilmeye çalışılan hizmetler, artan cepten ödemeler ve sanal kuyruklar, yapılamayan tetkikler, hasta olmamayı esas alacak koruyucu sağlık hizmetleri yerine tedaviye yöneltilen yaklaşımlar...Özcesi bu sağlık sisteminin kendisi şiddet üretiyor. Bu nedenle de öncelikli olarak biz örgütlü kurumların görüşleri alınarak bu sistem yeniden inşa edilmelidir. Çeşitli kalemler altında ödenen ve emekliliğe yansıtılmayan ek ödemelerle avutuluyoruz, kandırılıyoruz. Gerçek enflasyon karşısında bizlere sadece yüzde 17,5 zam reva görülürken, emekliliğimize yansımayan seyyanen zam ile mezarda emekliliğe mahkum ediliyoruz” diyerek AKP iktidarına yüklendi.
“MEMURUM DEMEKTEN UTANIR HALE GELDİK”
“Alım gücümüz büyük bir hızla azalıyor, fazla çalışma ücretimiz, iş hukukuna göre normal mesaimizin 2 katı olması gerekirken, yarısından az alıyoruz” diyen Özgür Cengiz, sağlıkçıların ekonomik sorunlarından yakınarak “Çocuklarımız için sağlıklı beslenme koşullarını sağlayamıyoruz, eğitim masraflarını, kiramızı bile ödemekte zorlanıyoruz. Aile Sağlığı Merkezlerinde görev yapan aile hekimleri işveren, aile hekimliği birimleri ise işletmeye dönüştürülerek kaderlerine terk ediliyor. ASM'lerde kamu dışı çalışanlara artık asgari ücret bile verilecek durumda değil. Güvencesiz ve ötekinin de ötekisi konumundadırlar. Hekimlerin masraflarını artık kendi ceplerinden karşılamaya başladığı, güvenlik görevlisi bile olmayan aile hekimliği sistemi çöküyor. Sağlık sistemindeki kargaşa ve huzursuzluk nedeniyle, hekimlerimiz, hemşirelerimiz, ebelerimiz, teknikerlerimiz, teknisyenlerimiz; genel idari, teknik ve yardımcı hizmetler sınıflarındaki çalışanlar gibi sağlık ekibinin hiçbir üyesi artık nefes alamıyor. Daha ne kadar dibe vurabiliriz? Artık göğsümüzü gere gere hekimim, hemşireyim, ebeyim, sağlık çalışanıyım demeyi geçtik, çalışanlar olarak memurum demekten utanır hale geldik” diye konuştu.
“ZULME KARŞI SES ÇIKAR”
Cengiz, “Sarı-Sen’in Toplu Sözleşme Teklifinde ileri sürdüğü, Dayanışma aidatını kabul etmiyoruz! Sendikal ikramiyenin barajlara bağlanmasını kabul etmiyoruz! Ayrımcılığa yol açan tabip dışı ifadesini kabul etmiyoruz! Ne yapacağız? Kafamızı öne eğip 'boşver, böyle gelmiş böyle gider, başımı derde sokmayayım mı' diyeceğiz! Yoksa bize yapılan zulme sesimizi çıkarıp tepkimizi mi göstereceğiz! Tabii ki, demokratik tepkimizi meşru zeminde göstererek, hep beraber, tek bir ağızdan artık yeter, hakkımızı verin diyeceğiz! Biliyoruz ki, sağlık, en temel haktır. Ülkemizde oluşacak ideal sağlık sisteminin en büyük destekçisi olan bizler, hastalarımızın nitelikli tedavi olma, bakım alma ve iyileşme hakkını savunduğumuzun bilinmesini arzu ediyoruz. Pandemide, depremde ve her türlü zorlu şartlarda halkımıza ve hastalarımıza verdiğimiz fedakârca hizmetin yetkililer tarafından unutulmamasını bekliyoruz. Nitelikli sağlık hizmeti için verilecek bu mücadelede sadece kendimiz için değil, hastalarımız için de mücadele ettiğimizin bilinciyle, tüm halkımızı yanımızda olmaya davet ediyoruz. Hakkımız, halkımız ve hastalarımız için, ideal sağlık sistemi için iş bırakıyoruz” diyerek açıklamasını tamamladı.
Arda KIR