MANAVGAT’A KIYMAYIN
Manavgat Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen basın toplantısında; daha önce mahkemece iptal edilen tahsisi bakanlık bir kez daha aynı planlama ile onaylarken, üç otel bir golf sahası olmak üzere 4 tahsisin Belediye tarafından onaylanmasını isterken, dün düzenlenen basın toplantısı ile Bakanlığın Ulualan Tahsisi kararına yeniden sert tepki kondu. Yapılan basın açıklamasında şu ifadeler yer aldı: “Manavgat'ımız, içinde barındırdığı doğal, tarihi güzellikleri ve turizm potansiyeli ile dünya ve Türkiye turizminin kalbinin attığı, gelişime ve geleceğe açık ender güzellikteki kentlerden birisidir. Manavgat'ın geleceği olan Ulualan Bölgesi, sahil bandında henüz yapılaşmamış, konumu, Akdeniz'e kıyısı, Manavgat ırmağı, doğal yapısı ve orman alanları ile bütünleşen doğal yapısı ile kent ve bölge halkımız için çok büyük önem arz eden ender nitelikteki boş alanlardan birisidir” denildi.
ULUALAN’I MANAVGAT’TAN KOPARIYORLAR
“Bilindiği üzere; Kültür ve Turizm Bakanlığı'nca 30 Aralık 2018 tarihinde onaylanan planda, yaklaşık 3 bin dönümlük alan,3 tanesi konaklamalı 750'şer dönüm, 1 tanesi konaklamasız 550 dönüm olmak üzere 4 ayrı parça halinde sadece "Golf Alanı" kullanımlarına tahsis edilecek şekilde Ulualan’ı, Manavgat kentinden ve tüm halkımızın kullanımından izole ederek koparan bir planlamadır” görüşüne yer verilen açıklamada, “Manavgat Belediyesi ve MATSO başta olmak üzere tüm sivil toplum kuruluşları, onurlu bir duruş sergileyerek; yapılan bu yanlışlığa kayıtsız kalmamış, tüm STK'ların katılımıyla “ULUALANI KORUMA PLATFORMU” kurulup 100 bine yakın imza ile anılan planlamaya itiraz etmiştir” denildi.
ÇOCUKLARIMIZIN YARINI İÇİN BURADAYIZ
Açıklamada daha sonra şu görüşlere yer verildi: “Bakanlığımız, halka rağmen, mahkeme kararına rağmen, Ulualan’ı sadece 4 ayrı golf oteli yatırımcısına verecek şekilde, Manavgat kentinden ve tüm halkımızın kullanımından koparan bir planlamayı bize dayatmaya devam etmektedir. Öncelikle şunu kesin olarak ifade ediyoruz. Biz Manavgat halkı olarak, kentimize sahibiz, Ulualanı korumaya kararlıyız. Ulualanı Koruma Platformu olarak olarak, bu bölgenin geleceğinin yok edilmemesi adına, daha güçlü ve kararlı bir şekilde, yeniden bir araya gelerek bir basın açıklaması yapma gereksinimini duyduk. Söz konusu imar planına, Manavgat Belediyesi başta olmak üzere ilgili STK ve kurumlarca yapılan tüm itirazlar da aynı şekilde bakanlıkça reddedilmiştir. Bu açıklamayı yaparken de bizler; insan olmanın yanı sıra Manavgat'a gönül, emek verenler ve yaşayanlar olarak, çocuklarımızın geleceğinin planlanacağı Ulualan'ın golf alanları yapılarak işlevsizleştirilmesine karşıyız ve bu konuda bireysel ya da kurumsal tepki vermekten uzak durulmaması gerektiğine inanıyoruz.”
SONUNA KADAR MÜCADELE
“Bu tepkimiz salt siyasi bir yaklaşım olarak değil, aklımızın, vicdanımızın ve ortak mirasımıza, kentimizin değerlerine saygı merkezine kurulmuş bir dilin dışa vurum şeklidir” diye devam eden açıklama şöyle devam etti: “Amacımız ayak direme, cephe oluşturmak, birilerini karşımıza almak değildir. Amacımız el birliğiyle, önemli kabul ettiğimiz bu konuyu yetkili mercilere taşıyabilmektir. Manavgat Ulualan’ı Koruma Platformu olarak ortak akılla Ulualan’da ne yapılması gerektiği konusunda düşüncülerimizi kamuoyuyla tekrar paylaşmak istiyoruz. Manavgat Ulualan’ı Koruma Platformu’muz çalışmalarını, sonuç alınıncaya kadar sürdürmeye kararlıdır.”
MANAVGAT İÇİN ÇALIŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ
Toplantının açılış konuşmasını yapan MATSO Başkanı ve Ulualan’ı Koruma Platformu Başkanı Seydi Tahsin Güngör, Manavgat için çok önemli bir konum olan Ulualan bölgesinin doğru planlaması halinde kentin ekonomisi ve gelişmesine büyük katkılar sağlayacağını kaydetti. Güngör, ekonomisi çeşitlenmiş, yaşam kalitesi yükselmiş, güçlü bir Manavgat için dayanışma içinde çalışmaya devam edeceklerini belirtti ve sürece katkı koyan bütün katılımcılara teşekkür etti.
BEN YAPTIM OLDU DİYENLER TOPLUM ÖNÜNDE YARGILANIR
‘Ben yaptım oldu’ diyenler her zaman toplum tarafından cezalandırılmıştır” diyerek söze başlayan Manavgat Belediye Başkanı Şükrü Sözen “ Bu kenti ilgilendiren özel konularda siyaset ötesi bir araya geliyor olmaktan dolayı da gurur duyuyorum. Bütün kent adına herkese teşekkür ediyorum. Bu ülke olarak acılarda, sevinçte birbirine sahip çıkan bir ülkenin, bir kentin insanlarıyız. Yangını birlikte geçirdik, pandemi atlattık, depremi yaşadık. İnsan olmanın yönetici olmanın temeli, duygularını kaybetmemektir. Neden var olduğunu unutmamaktır. Temsil ettiği makamların ne olduğunu iyi kavrayarak hareket etmektir. Giydiğimiz ceketler, gömlekler geçici, halkın verdiği apoletler geçicidir. Yarın icraatlarımızla temsil ettiğimiz makamların yetkisini nasıl kullandığımız sorgulanacak. Bunu unutanlar, “Ben yaptım oldu” diyenler her zaman toplum tarafından cezalandırılmıştır” dedi.
BU KADAR SORUN VARKEN NEDEN ULUALAN?
Manavgat’ın en büyük turizm lokasyonuna sahip olmasına rağmen hala eksikliklerin giderilmeyip Ulualan’ın gündeme gelmesine sert tepki gösteren Başkan Sözen “Yangının, depremin hala devam eden yaralarını nasıl sararız dediğimiz bir dönemde maalesef ne hikmetse seçime 1 ay kala, önümüze bir emrivaki geldi. Bu kadar aciliyetler varken bu acele niye diye sorguladık.Bugün Manavgat’ımızın bir hastanesi hala yok. 300 bin yatak kapasitesiyle dünyanın en büyük lokasyonuyuz. Böyle bir kentte yaşayan hak eden insanlar neden hala bir hastaneye kavuşmadı. Hastanemizi beklerken neden önümüze Ulualan geliyor? Çağdaş bir kent olarak hala bir üniversitemiz yok. Bizi yönetenlerle bunu konuşmamız gerekirken neden Ulualan öncelikte bunu merak ediyorum. 2018’in 11. Ayında kentin hiç fikri alınmadan, halkın evi Manavgat belediyesine sorulmadan, 4 yatırımcıya 3000 dönüm bir alanı vermeyi reva gördüler. 2.5 km sahil bandına denk geliyor, halkın burada hesap kitap yattığı, eşi benzeri olmayan güzellikteki bir alan”dedi.
3 YILDA HİÇ BİR BAKANLIK YETKİLİSİYLE BİR ARAYA GELEMEDİK
3 yıldır herhangi bir bakanlıkla bir araya gelmediğine dikkat çeken Başkan Sözen “Biz görev sürecimde pek çok Turizm Bakanıyla çalışma fırsatım oldu. Kendimizi belli ölçüde ifade ediyorduk. Daha önce müşterek çalışma ortaya koyduk. Onlar geldi, biz gittik müşterek çalıştık. O planda 1 tane 500 dönümlük golf alanı vardı. Manavgat’ı 12 ay canlı kılacak, insanlara iş oluşturacak, otellerin kapanmasını engelleyecek aktivite merkezi, uluslararası yarışmaların, konserlerin, etkinliklerin yapıldığı enerji alanı olmalı, ticaret olmalı, konaklama olmalı, sportif faaliyetlerin hayata geçeceği, bütün Antalya coğrafyasının hizmet alacağı bir alan olarak planlanmalı ve üst ölçekte profesyonel ellerden projelendirilmeli dedik. Önceki çalışmamız da buydu. Bunu hayal ettik. Hayır biz 4 kişiye vereceğiz, size de sorma ihtiyacı duymuyoruz diyerek plan yapıldı ve Manavgat’ın gündemine oturtuldu. En son otelde yapılan toplantıda sayın bakanlarımızın katılımıyla, “Kentin geleceğine dair beraber planlayalım” dendi. Bilmenizde fayda var ancak aradan 3 yıl geçmesine rağmen, tek bir bakanlık yetkilisiyle bu konuyla alakalı asla hiç bir araya gelemedik. Hiçbir platform üyesi bakanlık yetkilisiyle bir araya gelemedi. Ne hikmetse 1.5 ay kala alın bu planı askıya çıkarın dendi. Plana baktığımız zaman planda hiçbir farklılık yok. O günkü planın iptal ediliş gerekçesini tekrar okuyorum. Bölgesel tüm ihtiyaçlar ve talepler dikkate alınarak, ortak bir akılla, bütüncül olarak projelendirip planlanması gerektiği için ve bunlar yapılmadığı için planı iptal etti, istinaf mahkemesi de planlama esasları ve kamu yararına aykırı olduğu gerekçesiyle iptal etti. Kamuoyunu dikkate al demektir” diye konuştu.
GÜNÜBİRLİK ALDATMACASI
“Değişen nedir çok net söylüyorum bir aldatmaca vardır. Sahilin İlk 50 metresinde halkın kullanımı olmalıdır. Halk burayı yıllardır bekliyor, koruyor kolluyor, halka ait kullanılacak günübirlik alanlar olmalıdır dedik. Bunu bertaraf etmek için birinci 50 metre, ve ikinci 50 metreyi kıyıda koymuşlar ama kurnazca söylemekte imtina etmiyorum, kurnazca plan notlarıyla o tahsisi alacak şahsa, işletmeciye verecek şekilde dizayn etmişler. Aşağısı alacak öndeki günübirlik alanı da kendi uhdesinde direk alabilecek olarak altlık oluşturulmuş. Bu şekilde planlamışlar. Bu aldatmacadan başka bir şey değil.”
KAYITSIZ KALMADIK DİYE CEZALANDIRILIYORUZ
‘Kent olarak rahatsızlıklarımız var’ diyen Başkan Sözen “ Burası çeşitliliğine rağmen, Sağduyulu, beraber yaşamayı bilen son derece huzurlu bir kent. Hiçbir kimse bizi cezalandırmasın. Doğrularımızın kavgasını veriyoruz diye bizi cezalandırmak makamı konumu ne olursa olsun kimsenin hakkı da değil, haddi de değil. Ulualan’daki 2018’deki duruş neyse bize neye mal olacaksa aynı duruşu artırarak koyacağız. Burayı duyun dinleyin, canlı yayınlanıyor. Kentin yüzde 99’unun direndiği, yüz bin imza topladığı, hayır burası çocuklarımızın dediği bir yerde bizim kayıtsız kalmamızı bekleyemezsiniz. Kayıtsız kalmadık diye bizi cezalandıramazsınız. Ama bilmenizde yarar var, Manavgat 2018’den beri Turizm Bakanlığı tarafından cezalandırılıyor arkadaşlar. Bunca zamandır tek bir bakanlık yetkilisiyle görüşemedik., Yönetici emeğe saygı göstermeli, bencil olmamalı, yönetici halkın kendine verdiği yetkiyi, tehdit unsuru olarak kullanmamalı. Manavgat Belediyesi halkın sesini duyurduğu bir makamdır. Burayı yok farz edemezsin, hiç cezalandıramazsın. Günü geldiğinde halk da seni cezalandırır”dedi.
ULUALAN’IMIZA DOKUNMA
Başkan Sözen sözlerine şu şekilde devam etti: “Side’de hızımızı kesen bakanlıktır. Aynı bakanlık “Side’de hizmeti ben yapıyorum” diye tabelalar asıyor. SEN yap, sen yapmış ol ama Ulualan’ımıza dokunma. Side’yle ilgili kent halkı herşeyi biliyor, ama Ulualan bizim yumuşak karnımız, hassasiyetimiz. Size orayı yedirme taraftarı asla değiliz. Buna gücünüz yetmez, kafanızdan bunu çıkarın. Yasal boyutta, anayasal hak olan her türlü imkanı kullanarak bunu asla ve asla müsaade etmeyeceğiz. Orası çocuklarımızın geleceği arkadaşlar, orayı yok edemeyiz. Bir kez daha sözlerimi bitirirken, makamı, mevki, sıfatı, ünvanı her ne olursa olsun, bize eziyet etme, bizi bazı şeylere mecbur kılma, elimize boynumuza pranga vurma hakkını hiç kimseye vermiyoruz.”
NİZAMETTİN ÖZMEN