Siyasal iletişimci Evren Barış Yavuz, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın damadı Selçuk Bayraktar'ın ağabeyi Haluk Bayraktar'ın tepkisi sonrası hakkında soruşturma başlatıldıktan sonra sabah saatlerinde evinden gözaltına alındı. Yavuz'un, gözaltına alınmadan önce yaptığı açıklamada, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde çalışmadığını belirterek, aleyhindeki suçlamalara karşı dava açacağını ve kazanacağı tazminatı Gazzeli çocuklara ve ÇYDD'ye bağışlayacağını ifade etti.
Ticaret Bakanlığı Kararı Gündemde
Ticaret Bakanlığı'nın 9 Nisan'da İsrail'e ihracat kısıtlaması getirmesinin ardından gündeme gelen konulardan biri de 'uçak benzini ve jet yakıtı' ihracatının kısıtlanması oldu. Yavuz'un, bir Filistin mitinginden fotoğraf paylaşarak, 'Jet yakıtı satmışlar' şeklindeki paylaşımı da bu tartışmalara katkı sağladı. Paylaşımda, Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Naci İnci ve SİHA üreticisi 'Baykar'ın sahipleri Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın damadı Selçuk Bayraktar ile kardeşi Haluk Bayraktar'ın yer aldığı görüldü.
Bayraktar'dan Sert Tepki Geldi
Baykar Genel Müdürü Haluk Bayraktar, Yavuz'un paylaşımına sert tepki göstererek, siyasal iletişimcinin İBB Başkanı İmamoğlu'nun ekibinde yer aldığını iddia etti ve 'Tasmalı köpeklerini saldırtmayı bırak' şeklinde konuştu. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ise Bayraktar'ın açıklamalarını yalan ve iftira olarak nitelendirerek, suç duyurusunda bulunacaklarını duyurdu.
Soruşturma Süreci Başladı
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı da Yavuz hakkında soruşturma başlattı. Gözaltına alınmadan önce sosyal medya hesabından açıklama yapan Yavuz, İmamoğlu'na saldırmak için kullanıldığını ifade etti. Açıklamalarında, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde çalışmadığını ve ilişkisinin sadece seçilmiş başkan İmamoğlu ile olduğunu belirtti.
Yavuz Tepki Gösterdi
Yavuz, açıklamalarında 'Kimsenin şamar oğlanı değilim' diyerek yaşadığı haksızlıklara ve iftiralara karşı hukuki haklarını sonuna kadar kullanacağını dile getirdi. Ayrıca, terörist iftiralarına maruz kaldığını ve bununla mücadele edeceğini vurguladı. Şahsına atfedilen yazının ise yıllar önce yöneticisi olduğu bir sitede başka biri tarafından yazıldığını ve bu durumun şok edici olduğunu belirtti. Yavuz, tüm tazminatları Gazzeli çocuklara ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'ne bağışlayacağını açıkladı.
Yavuz’un açıklamaları şöyle:
'Sayın Ekrem İmamoğlu’na saldırmak için bir bahane olarak kullanıldığımı da biliyorum. İddia edildiği gibi İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı hiç bir birimde hiç çalışmadım. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile beş kuruşluk değil, bir kuruşluk ticari ilişkim bile olmadı. Bu iddiayı kanıtlamayan da müfteridir. Bu konuda da hukuki haklarımı sonuna kadar kullanacağım. 16 milyon İstanbulludan, birçok çevreyi rahatsız eden bu zaferin gönüllü neferlerinden sadece biriyim. Sayın Ekrem İmamoğlu benim seçilmiş başkanım. İlişkim bundan ibarettir.
Genç yaşlarımdan itibaren Fİlistin’in haklı davasına sahip çıkmış, İsrail diplomatik misyonları önündeki protestolarda her zaman önde yer almış sol görüşlü, Cumhuriyet değerlerine inanan biri olarak elbette soykırımcı İsrail ile ticaretin sürdürülmüş olmasına, mübarek bayramda bile kan döken en az 30 bin insanın katillerine tepki göstermek benim sonuna kadar hakkımdır.
Ben gerçek bir insanım. Bir twitter hesabından ibaret değilim. Aynı anda binlerce sahte hesap üzerinden, bir anda şahsımın hedef gösterildiği bir gün yaşadım. Günlerdir bana, aileme edilen hakaretler, tehditler ve topyekün hedef gösterilmeye maruz kaldım. Bu yalan ve iftira gösterisine maruz kalmak zorunda değilim. Hesabımı bu yüzden kapattım. Kimsenin şamar oğlanı değilim. Birileri linçten para kazanacak, birilerine yaranacak diye küfre nesne olmak gibi bir zorunluluğum yok"
Şahsıma atfedilen yazı, 11 yıl önce yöneticisi olduğum bir sitede başkası tarafından kaleme alınmış bir yazı. Artık arşiv çöpü haline gelmiş, yazar isimleri silindiğinde adminlerin adıyla görülen bu içerik üzerinden beni terörist ilan ettikleri görmek şok ediciydi. Şeytanın bile aklına gelmeyecek, zorlama bir bağlantıyla bir anda düşman ilan edildim. Bu iftira ve karalamanın failleri hakkında da her türlü hukuki hakkımı kullanacağım.
Muhalif kimliğimi hiç gizlemedim. Kendim gibi olmayan; kimi ülkücü kökenli, kimi muhafazakar hareketten gelen, kimisi Kemalist, kimisi liberal her kesimden insanlarla bu ülkede insan gibi yaşamak isteyen ülkesini çok seven, onurlu bir yaşam değerlerini savunan milyonlarca demokrattan biriyim.
Korkacak, sinecek değilim. Sevdiğim insanların zarar görmesine göz yumacak ve üstüme atılan terörist iftirasını kabullenecek de değilim. Tüm iftiralarla ilgili, başta hedef gösterenler olmak üzere; öncelikle bunu korunaklı zannettikleri köşelerinden, anayasa önünde eşit olduklarını unuttukları için dillendirebilenler ve bu iftira kampanyasının parçası olan istisnasız herkese tazminat davası açacağım. Haklarımı milletimiz adına karar veren vicdanlı, adaletli yargıçlara emanet edeceğim.
Tazminat davalarından elde edilecek tüm geliri de Gazzeli çocuklara ulaştıracak bir uluslararası yardım kuruluşuna ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'ne bağışlayacağım.''