İnsan Hakları Derneği (İHD) Antalya Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Ebedin Altınkaynak, “Mahpusların başta yaşam hakkının güvence altına alınması için hapishanelerde devam eden ihlallere son verilsin!” dedi. Dernek adına basın açıklamasını okuyan Av. Ebedin Altınkaynak, “Türkiye'de hapishaneler, başta muhalifler olmak üzere siyasi iktidar tarafından ‘tehlikeli’ olarak değerlendirilen insanların tutulduğu mekanlar haline gelmiştir. Geçmişten bu yana hiçbir iktidarın hapishanelerde yaşanan hak ihlallerini giderme konusunda yeterli irade ortaya koymaması bugün de Türkiye hapishanelerinin birer insan hakları ihlal merkezine dönüşmesine neden olmaktadır. Uyarı ve önerilere rağmen siyasi iktidarlar toplumun tamamında uyguladıkları aşırı güvenlikçi politikanın bir tezahürü olarak hapishanelerde bulunan mahpusları kontrol atında tutup yalnızlaştırmak amacıyla F tipi hapishanelerin uygulamaya konulması için çok hızlı şekilde çalışmalar yürütmüşlerdir” ifadesini kullandı.
“İNFAZ YASASINA AYKIRI”
Av. Altınkaynak açıklamanın devamında, “Günümüz iktidarı F Tiplerinin yanı sıra izolasyonu daha da derinleştiren yeni tip Yüksek Güvenlikli Kapalı Hapishaneler ve S Tipi Kapalı Hapishaneler inşa etmişlerdir. Özellikle Yüksek Güvenlikli hapishanelerde mahpuslar tek kişilik odalarda tutulmakta, bulunduğu odaların müstakil havalandırması bulunmamakta ve mahpuslar günde 11,5 saat ayrı bir yere götürülerek havalandırmaya çıkarılmakta ve geri kalan zamanı bu tek kişilik yerde geçirmek zorunda bırakılmaktadır. F tipi, S Tipi ve Yüksek Güvenlikli hapishanelerin uygulamaya konulması akabinde uzmanlar ve hak savunucuları tarafından siyasi iktidarlara yapılan uyarıların haklılığı ortaya çıkmış, bu hapishanelerde tutulan mahpusların başta yaşam hakkı olmak üzere; sağlık, aile ve özel hayata saygı, avukatı ile görüşme ve haberleşme hakları sürekli bir şekilde ihlal edilerek infaz yasasına aykırı uygulamalar meydana gelmiştir” dedi.
“MAHPUS SAYISI ARTTI”
Altınkaynak açıklamanın devamında şu ifadelere yer verdi: “Ceza ve Tevkifevlerinin en son açıkladığı 01 Kasım 2022 verilerine göre 399 Ceza İnfaz Kurumunda 331.706 mahpus bulunmakta ve bu sayı sürekli olarak artmaktadır. 2002 yılın sonundan bugüne kadar hapishanelerde tutulan mahpus sayısı yaklaşık olarak 5,6 kat artmıştır. Bu kadar mahpusun hapishanelerde tutulması bile başlı başına büyük bir soruna işaret etmektedir. Uzun bir süredir Türkiye kamuoyunda yer edinen hasta mahpusların tedavi hakkına erişememesi ve hapishanede kalabilecek durumda bulunmayan ağır hasta mahpusların tahliye edilmemesi sorunu da tıpkı hapishanelerde yaşanan diğer tüm ihlallerde olduğu gibi siyasi erkin meseleye insan hakları perspektifinden uzak bir şekilde oluşturduğu güvenlikçi politikalarla bakmasından kaynaklanmaktadır.”
“ACİL REFORMLARA İHTİYAÇ VAR”
“Derneğimiz tarafından tespit edebildiği kadarıyla 29 Nisan 2022 tarihi itibariyle Türkiye hapishanelerinde 651'i ağır olmak üzere 1517 hasta mahpus bulunmaktadır. Özellikle tek başına yaşamını idame ettiremeyecek düzeyde hastalığı ilerlemiş olan mahpusların hapishanede geçirdikleri her bir günün kendileri ve aileleri açısından işkence ve kötü muamele yasağının ihlaline neden olduğunu belirtmek isteriz. Mahpusların doğuştan veya sonradan başlayan hastalıkları hapishane koşullarında yeterli ve düzenli bir tedavi yöntemi bulunmaması nedeniyle ilerlemekte ve yaşam hakkının ihlaline varan sonuçlar ortaya çıkarmaktadır. Hastalığın artık tedaviye cevap veremeyeceği derecede ilerlemesi akabinde savcılıklar tarafından mahpuslarla ilgili verilen infaz erteleme kararlarının bir anlamı kalmadığını üzülerek belirtmek isteriz. Türkiye hapishanelerinde yaşanan ihlallerin her biri yasal değişiklik, personel eğitimi ve sıkı denetim uygulamaları gibi basit adımlarla önlenebilir ihlallerdir. 2022 yılının şu an ki dönemine kadar en az 70 mahpusun hapishanelerde yaşamını yitirmiş olması Türkiye hapishanelerindeki uygulamaların çok acil reformlara ihtiyaç duyduğunun en önemli göstergesidir.”
“KURUMLARLA KOORDİNELİ ÇALIŞILMALI”
Altınkaynak açıklamada, “Adalet bakanlığı ve iktidarın hasta mahpuslar hakkında yapılacak yasal değişiklik öncesinde insan hakları kurumlarının, sivil toplum örgütlerinin, sağlık örgütlerinin ve baroların konu hakkında yapmış oldukları çalışmalarından faydalanarak bu kurumlarla koordineli bir yasa çalışması yapması meselenin kalıcı bir şekilde çözülmesine olanak sağlayacaktır. İnsan Hakları Derneği olarak yapılacak bu yasa değişikliği konusunda elimizde bulunan tüm bilgi, belge ve raporlarla aktif görev alabileceğimizi tekrardan belirtmek isteriz” cümlelerine yer verdi.
“DEVLETİN SORUMLULUĞUNDA”
“Türkiye hapishanelerinde tutulan tüm mahpuslar devletin denetimi ve sorumluluğu altındadır” diyen Altınkaynak, “Her bir mahpusun yaşama, işkence görmeme, aile ve özel hayatına saygı gösterilmesi, haberleşme ve insan olmaktan kaynaklı tüm haklarının kullanılması konusunda devletin gerekli tedbirleri alması, bu hakları ihlal edenler hakkında etkili yaptırımlar uygulaması gerekmektedir. Bu nedenle Türkiye hapishanelerinde yaşanan hak ihlallerin giderilmesi için güvenlikçi politikalardan vazgeçilerek insan haklarını ve evrensel kuralları merkezine alan bir anlayışa geçilmesi gerektiğini belirtmek isteriz. İnsan Hakları Derneği olarak bir kez daha mahpuslara hayatlarını risk altına sokacak eylemlerden uzak durmaları, siyasi iktidara da mahpusların taleplerini dikkate alacak politikalar geliştirmesi çağrısında bulunuyoruz” dedi.
HABER: FADİME YİĞİT