Başkan Şaban Tat, güvenli yapılar oluşturulurken deprem anında ve sonrasında tüm binalarda sismik deprem sensörleri kullanılarak; elektrik, doğalgaz ve asansörler ile ilgili gerekli önlemlerin alınması, güvenli yapı oluşumunda şart olması gerektiğini vurguladı. Bir deprem anında binanın elektriklerin kesilmesi, doğalgazın bina girişinden kesilmesi ve asansörün en yakın kata gelip kapılarını açık bırakması gibi güvenlik önlemlerinin otomasyon sistemleri ile kolay bir şekilde yapılabilir olduğunu ve bundan sonra yeni yapılacak ve mevcut binalar için bu otomasyonun zaruri olduğunu belirtti.

Elektrik tesisatlarında sismik koruma önemli

TAT sözlerine şöyle devam etti; Ülkemizde deprem güvenliği konusundaki faaliyetlerin, sadece binaların temel yapılarının korunması üzerine yoğunlaşılmıştır. Tesisatlarda sismik koruma konusu ise özel olarak ele alınan bir husus olmaktan uzak kalmış, bu konuya gereken önem verilmemiştir. Ülkemizde beklenen olası depremlere karşı alınması gereken en önemli tedbirlerin başında, can güvenliği tesisatlarının güvence altına alınması gelmektedir. Elektrik tesisatlarında sismik koruma yapılması, can ve mal güvenliğini sağlayan bir unsurdur. Binaların ve hatta tesisatların toplam maliyetleri içinde küçük bir yer işgal eden bu konu, karşılığında elde edilen güvenlikle kıyaslanamaz. Her binada sismik deprem sensörünün kullanılarak, bu sensörden alınan bilgiler ışığında elektriğin kesilmesi, doğalgazın bina girişinden kesilmesi ve asansörün en yakın kata gelip kapılarını açması gerek yıkılan gerekse de sağlam binalar için çok büyük can ve mal kaybını önleyecektir.  Tesisatların sismik koruması, yönetmelikler ve uygulamalar konusunda deneyimli ve yetkili uzman mühendislerce projelendirilmelidir” dedi.

doğru mühendislik hesapları ve projelendirme gerekir

Başkan Şaban Tat konuşmasının devamında “Tesisatta sismik koruma, titreşim yalıtımı ve ısıl genleşme sorunlarıyla bir arada çözülmesi gereken bir ihtisas konusudur. Sismik koruma ve titreşim yalıtımı için kullanılacak ürünler, ancak ve ancak doğru mühendislik hesapları, projelendirme ve periyodik kontrol yapılırsa işlevlerini yerine getirebilirler. Bu nedenle uluslararası standartlarda tüm tesisatta sismik koruma yapılması zorunludur. Bu sistemlerin ülkemizde de zorunlu kılınması ve her yıl denetimlerinin yapılması zorunluluğu getirilmelidir. Sonuç olarak elektrik tesisatın sismik koruması yerel yönetmeliklerle zorunlu hale getirilmeli, alınacak sismik önlemlerin çerçevesi çizilmelidir. Tüm yapılar bütünleşik tasarım ilkelerine göre dizayn edilmeli, tüm disiplinler bir arada çalışmalıdır. Doğru ve sertifikalı malzemeler kullanılması gerekmektedir. Mevcut ilgili Yönetmeliklerdeki eksikler, TMMOB ve bağlı Odalar, üniversiteler, yerel yönetimler ve ilgili kesimlerin katılımıyla kamusal bir anlayışla yeniden en hızlı şekilde güncellenmelidir.  Depreme karşı duyarlı olunmalı, bina ve tesisatların sağlam ve standartlara uygun olması sağlanmalıdır. Odamız şimdiye kadar olduğu gibi bu sürecin aktif bir bileşeni ve tarafıdır. Halkın can ve mal güvenliği, denetimin kâr temelli piyasa anlayışına bırakılamayacak kadar ciddi bir iştir. Bu nedenle Meslek Odalarının içinde yer aldığı kamucu bir yeniden düzenleme acil ihtiyaçtır” diyerek sözlerini tamamladı.

Haber Merkezi