Yapılan panelde İl Kordinasyon Kurulu ve Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Derya Ünver, Maden Mühendisleri Odası Antalya Temsilcisi Ali Balcı, Ziraat Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Prof. Dr. Dursun Büyüktaş, Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Bayram Ali Çeltik,  Çevre ve Ekoloji Hareketi (ÇEHAV) avukatlarından Tuncay Koç konuyla ilgili bilgi verdi.

DSC_0133

SU AÇISINDAN KORKUTELİ KÖTÜ DURUMDA

Akdeniz havzasının iklim değişikliğinden en fazla etkilenenlerden bir tanesi olduğunu vurgulayan Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Bayram Ali Çeltik “2100 yılına kadar yağışlar yüzde 20 azalacak, sıcaklık artacak ve topraktaki nem miktarı azalacak. Göller yöresindeyiz. Yaklaşık 50 yıla kadar problem yok ama 60 gölün yarısı kurumuş durumda. Yarısından çok daha fazlası da hacmini kaybetmiş. Antalya tarım turizm kenti, Korkuteli de bir tarım kenti. Havasıyla ve tarımıyla ön plana çıkan aynı zamanda Antalya’nın yaylası. Önümüzdeki dönemde Antalya’nın nüfusu 2 kat artacak. Korkuteli’nin nüfusu da en 2 kat artacağını biz biliyoruz. Şöyle ki kömür yapılacak havzaya bakınca 19 ilçe içerisinde mevcut durumu ön kötüye giden su açısından Korkuteli. Artık barajımız eskisi kadar su tutmuyor. Kaldı ki barajın hacmi büyük olsa da son yıllarda içi kum ve çakıl dolduğundan yeteri kadar su yok” dedi.

DSC_0068

EN BÜYÜK ÇEVRESEL SORUN; TOZ

Maden Mühendisleri Odası Antalya Temsilcisi Ali Balcı ise “Korkuteli Dereköy’de yapılması planlanan kömür ocağı açık işletme yöntemiyle açılacak. Açık ocak işletmeciliğinin en büyük çevresel sorunu tozdur. Bu tozla çok iyi mücadele edilmesi lazım. Şirket bununla ilgili sulama yapacağını ve bu şekilde mücadele edeceğini söylüyor. 60 ton su kullanacaklarını söylüyorlar. Ama bu yeterli olmayacaktır. Örtü kazı esnasında sahaya girmeden önce tarım toprağı diye adlandırdığımız en üstteki malzeme var. Bu toprağın alt toprağa karıştırılmadan ayrı bir yerde muhafaza edilmesi lazım. Bu toprak bin yılda meydana gelen bir toprak bunu kaybetmemiz ülkemiz açısından milli servet ve bunun çok iyi korunması lazım. Konunun takipçisi olacağız” dedi.

DSC_0078

KÖMÜRÜ YİYEREK DOYAMAZSINIZ

Ziraat Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Prof. Dr. Dursun Büyüktaş “Biz daha önceki Turkuaz Madencilik tarafından yapılan ‘ÇED raporu gerekli değildir’ raporuna şeklindeki karara tepki göstermiştik. Buna da dava açılmıştı ve yürütmeyi durdurma kararı alınmıştır.

Bunu şunun için açıklıyorum. Taraf mıyız diye sorarsanız? Evet tarafız. Tarafımız tarım topraklarının korunması su kaynaklarının korunması, tarımsal üretimin geliştirilmesi. Dolayısıyla katılmamızın sebebi de budur. Enerji olmasın mı diyoruz? Hayır enerji olsun. Şu içinde bulunduğumuz bin yılın üç tane temel sıkıntısı var. Bir tanesi enerji, gıda ve su güvencesidir. Bizim söylediğimiz birini yaparken diğerini bozmayın. Pandemi süreci bize bunu çok iyi öğretti. Kömürü yiyerek doyamıyorsunuz. Karnımızı doyurmak zorundayız. Karnımızı doyurmak için kendi kendimize yeterli olmak zorundayız. Enerji için gerekli mi evet gerekli. Ama enerji ihtiyacını karşılayacağım diye tarımsal kaynağı onu yok etmeyin diyoruz. Temel itirazımız budur. Bu konuda hukuki olarak destek verilmesi gerekiyorsa her türlü desteğe hazırız.

DSC_0073

EKOSİSTEM YOK OLUYOR

Kömür madeninin Ekosistemi tamamen tahrip ettiğini vurgulayan İl Kordinasyon Kurulu ve Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Derya Ünver, “Antalya tarım ve turizm başkenti diye övündüğümüz bir kent, bu kentte biz kömür madeni açmaya çalışıyoruz. Sayın Vali’nin bir gazete bir yazısı çıktı. Vali diyor ki; Her yerde çıkabilen madenleri iki yüz yıl Antalya’da çıkarmayalım. Evet aynı fikirdeyiz. Çıkarmayalım. Açık kömür işletmeciliği kocaman bir alan teşkil ediyor. Üzerindeki ekosistemi tamamen tahrip oluyor. Ağaç varsa ağaç kesiliyor. Tarım varsa tarım yapılamaz hale geliyor. Orada birçok canlı yaşıyor. Madenciliğin yapılması bu yaşam alanlarından gitmesi demek. Çevre Mühendisleri olarak çok önemsediğimiz şey madencilik faaliyeti yapıldıktan sonra rehabilitasyonunun doğru yapılması. Rehabilitasyon yapıldıktan sonra bile eski haline dönmesi mümkün değil. Bizim enerjiye ihtiyacımız var, çıkarmak zorundayız dediğimizde neye istinaden bunu yapıyoruz. Gıdanızı mı sağlığınız mı hangisini feda edip kömürü tercih ediyorsunuz sorgulamak gerekiyor? Antalya da kömür madenin açılmasından vazgeçilmesi gerekir” dedi.

DSC_0087-2

AKP, HAK HUKUK TANIMIYOR

İktidar ne yaparsa tersini söylüyor. Ne söylüyorsa tersini yapıyor diyen Tuncay Koç

“Biz çevreciyiz dediği zaman anlayın ki çevre bir darbe daha yiyecek. AKP iktidarı 20 yıl  boyunca bu böyleydi ama son 5 yılda hiç hak hukuk tanımıyor. Bu dosyada onlarda biri. hukukun olmadığı bir dosya” dedi. Toprak Koruma Kurulu kararı Tarım ve Orman Bakanlığı’nca onaylanmadan ‘ÇED gerekli değildir’ kararına ilişkin konuşan. Tuncay Koç, “Çevresel etki değerlendirme raporlarına ortaya konulur. Buna ilişkin de bir rapor yapılmış o yönetmelikle birlikte çeşitli sınıflandırmalar yapılmıştır. Antalya da ise en çok karşılaştığımız olay taş ve mermer ocaklarıdır. Rapor 25 hektarın üstündeki mermer taş ocakları işletmelerine ÇED yapmak zorunludur. Ancak altında gerek yok yazıyor. Bunda da yetkiyi valiliğe verildi. Valiliğimiz ise 24.9 hektarlık projeyi ÇED gerekli değildir kararı veriyor. ÇED raporları doğru düzgün okunmuyor, incelenmiyor. Buna ilişkin valiliğinde yeterli personel bile yok. Valilik görevini yapmıyor” şeklinde belirtti.

DSC_0076

KÖMÜR OCAĞINA KARŞIYIZ

Korkuteli Dereköy Muhtarı Taner Yaşa ise “Köyümüzün kayısı vişne, şeftali üretimi çok meşhurdur. Temmuz ayında başlar, Ağustos ayının sonuna kadar devam eder. Ekim ayında dalında şeftali vardır. Kuru tarımda yapılıyor. Biz bu tarım ülkesinde maden ocağının yapılmasını istemiyoruz. Kömür ocağına karşıyız” dedi.

DSC_0120

90 MİLYONU BESLEMEYE HAZIRIZ

Bu tarım yok olursa evinize nasıl gıda götüreceksiniz Muratpaşa Ziraat Odası Başkanı Nazif Alp “90 milyon insanı besleyelim diyoruz. Meyvesiyle, tarımıyla, örtü altıyla Türkiye’mizi besleyelim diyoruz. Hem de kömür ocağı açalım, maden ocağı açalım diyoruz. Buradan Ankara’ya sesleniyorum. Antalyamızı tarımda turizm bir numara yapalım. Bu tarım biz olmadığımız sürece yok olur. Evinize gıdayı nasıl götüreceksiniz. 90 milyon insan yılın 12 ayı beslemeye hazırız. Buradan sesleniyorum. Maden ocağından vazgeçin” dedi.

BUSE YEŞİL

DSC_0125-1

DSC_0112

Editör: Haber Merkezi II