Basın özgürlüğünün istenilen noktaya bir türlü gelemediğine değinen Başkan Semih Esen, “1908 yılından sonra sanki ters orantı varmışçasına istenilen bir basın özgürlüğüne sahip olamadık. Gerek Türkiye'de gerekse dünyada basın özgürlüğüyle ilgili bir çok kuruluş var. Basın özgürlüğüne ne ölçüde uyulduğuna ve uyulmadığına dair rapor hazırlayan kuruluşlar var. İnsanların bugün önemli bir kısmı siyasal ve ekonomiye dair haberleri öğrenme haklarını bağımsızlıklarına inandıkları sosyal medyadan ve video kanallarından yayın yapan habercileri dinleyerek gideriyorlar. Bu cümleyi hiçbirinizi herhangi bir haberden duyduğum memnuniyeti veya büyük sıkıntıyı iletmek için aramamış olmanın rahatlığıyla kuruyorum. Bundan sonrada aramayacağım. Haksızlık varsa haklarımızı kullanacağız. Gazetecinin yazdığı her şeyin dava edilmemesi gerektiğini fikir ve ifade özgürlüğü çerçevesinde bunun değerlendirilmesi gerektiğini ve eğer siyasetçiyseniz, eleştirmeyi eleştirilmeyi göze alma bilinciyle yapacağız. Ben kıyasıya eleştirebilirsiniz, bundan almam gereken ne varsa onu alırım. Eğer bir siyasetçi toplumsal iş yapıyorsa yaptığı şeylerle ilgili takip ediliyor ve takdir olacağı gibi eleştiri de alır. Bundan hoşlanmayan bir kişinin toplumsal bir iş yapmaması gerekir. Eğer eleştirilmek istemiyorsanız evinizde oturuşunuz. O zaman hiç kimse sizi eleştirmez” diye konuştu.
“DEĞİŞİM ZATEN YAŞANDI”
Toplantıda gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Başkan Esen’e CHP içerisindeki ‘değişiklik’ konusu da soruldu. Başkan Esen ise, CHP'nin 2010 yılından beri başlattığı değişime katıldığını ama lider değişimi anlamındaki harekete ise katılmadığının altını çizdi. Seçim sonuçlarının yüzde 48 olduğunu, 50,1 olsa alkışlanacağını belirten Başkan Semih Esen, yüzde 2'nin CHP'de değişim olmadığı için, CHP'nin yanlış strateji belirlediği için olduğunun söylenmesinin haksızlık olacağını ifade etti. Başkan Esen, "Konuyu sıfır noktasına götürürsek, 4 sene kaldı bir sonraki seçime. Bu kadar karmaşık bir süreç böyle idare edilemez. Bizim niye 48'de kaldığımızı konuşmamız gereken bugünlerde, bambaşka bir şekilde, bambaşka bir metotla bunu konuşmak doğru değil. Biz seçimi kazanamadık, niye 48'de kaldık? Bunu konuşmamız gerekir. Bu değişim zaten yaşandı, yaşanmaya da devam edecek. Bir kişinin hiç de siyasi ahlaka sığmayan yöntemlerle eleştirilerek, siyaset dışına çıkarılmaya çalışılmasını toplum tasvir etmez. Bunu yapanları gel sen bizi yönet bizi demez. Bu doğru bir yöntem değil. CHP'nin 2010 yılından beri başlattığı değişime sonuna kadar katılıyorum ama hiçbir parti seçmenin vicdanını sızlatacak sözlerle birbirini eleştirmemelidir. Lider değişikliği anlamındaki bu harekete katılıyor musunuz derseniz. Ona katılmıyorum. Biz hepimiz az çok olayları değerlendirebiliriz insanlarız. Hiçbirimiz coşku ve hezeyanla hareket eden insanlar değiliz. Hiçbir değişim pat diye olmaz. Nicelik belirli orana geldiğinde nitelikte değişir. Ben öbür işlerin içinde değilim, o işlerin topluma fayda getireceğine ve seçmen tarafından takdir edileceğine inanmıyorum. Sosyal medyalarda yankı odaları oluşturuluyor. Şu anda CHP'lilerin en az oy aldığı yerlerden başlayarak sebebini araştırması lazım. Bugün yapılan şeyleri yapmaması lazım. Bugün yapılan şeyleri doğru bulmuyorum” ifadelerine yer verdi.
“DEMOGRAFİK İŞGAL VAR”
Konyaaltı’nda bulunan yabancı uyruklular hakkında konuşan Başkan Esen, “Bu sorun bizlere geliyor. Gayrimenkul alarak vatandaşlık verilmesi ilk başta herkese hoş geldi. Türkiye’ye sıcak para girişi olacağı düşünüldü. Ama burada büyük bir demografik işgal var. Bunun sadece vatandaşlık verme değil o bölgenin demografik yapısını, sosyal yapısını, kültürel yapısını değiştirme gibi algılanması gerekiyor. Bunun üzerine de Bakanlık Konyaaltı’nın belirli bölgesinde gayrimenkul satışını yasakladı” diye konuştu.
ESEN’DEN ÖĞRENCİ YURDU TALEBİ
Esen, 350 kişilik bir kız yurdu projesinde imar sorununun çözüldüğünü, isminin Zübeyde Hanım Kız Yurdu olacağını bildirdi. Başkan Esen, Emniyet Müdürlüğü yanındaki 24 bin metrekare arsanın özel alan okulu olmaması ve buraya da öğrencilerin barınma sorununun çözülmesi adına yurt yapılması çağrısında bulundu. Başkan Esen, “Bizim bu projemiz çözüm değil şu an KYK’nın kapasitesi 10 bin. Öğrencilerin nerede kaldıklarına dair bir bilgi yok. kimisi eve kimisi özel yurda çıkıyor. Yurt sorunu ile ilgili hükümetin yapabileceği şeyler varken nasıl yapmadığını nasıl işler yaptığına değinmek gerekir. Geçen sene Finike’de okçuluk vakfı, tesis kuracakmış 300 Milyon TL’ye. Bu rakam bugün 700 Milyon TL. Bu 700 Milyon TL’ye yurt yapılırsa hesaplayın. Antalya’da öğrencilerin yurt sorunu varken Finike’ye neden ok tesisi yapılsın. Öğrencilerin yurda ihtiyacı var. Yurt yapmak yerine okçuluk tesisini ben yapsam birisi beni eleştirse ben yerin dibine girerim. Adam haklı derim ama onlar öyle demiyor. O para okçuluk tesisine harcanmasın öğrencilere harcansın. Konyaaltı Belediyesi olarak, öğrencilere yurt yapılması için arsalarımızı vermeye hazırız. Bu sorunun çözümü yerel yönetimlerde değil devlettedir. Eğer bu sorunu üniversitenin olduğu ilçedeki belediye çözecekse yasa çıkarsınlar bütçe tanısınlar yapalım” dedi.
2 DÖNEM ÇALIŞACAĞIM
İki dönem belediye başkanlığından sonra 3. dönemde aday olmayacağını belirten Esen, “2 dönem içinde kişi yapacağını zaten yapar. Arkadan bir sürü insan yetişiyor, hayalleri olan birisi gelir” dedi.
Arda KIR
