Antalya, II. Attalos tarafından kurulan ve Bergama Krallığı’nın yıkılmasından sonra (M.Ö. 133) kısa bir süre bağımsızlığını koruyan bir şehirdir. Fakat daha sonra korsanların eline düşmüş ve M.Ö. 77’de Roma İmparatorluğu’na katılmıştır. Roma döneminde, şehri Servilius Isauricus yönetmiştir. M.S. 130 yılında Roma İmparatoru Hadrianus’un şehre gelmesi, Antalya’nın gelişmesine büyük katkı sağlamıştır.
Bizans İmparatorluğu zamanında, Antalya bir piskoposluk merkezi olmuştur. Türklerin bölgeyi fethetmesiyle birlikte, şehir büyük bir ilerleme kaydetmiştir. Modern Antalya, antik yerleşimin üzerine inşa edildiği için, antik döneme ait kalıntılara çok az rastlanmaktadır. Bununla birlikte, eski liman olarak kullanılan ve limanı çevreleyen surların bir bölümü ile park içinde bulunan ve restore edilen Hadrian Kapısı, Antalya’nın en önemli antik yapılarındandır. Bu kapı, ziyaretçilere şehrin tarihi ve kültürel zenginliğini göstermektedir.
Antalya, hem tarihi hem de doğal güzellikleriyle ünlü bir şehirdir ve ziyaretçilere unutulmaz bir deneyim yaşatmaktadır. Doğu Roma İmparatorluğu, daha sonra Bizans İmparatorluğu olarak anılacak olan dönemde Antalya’nın bulunduğu bölgeye hakim olmuştur. Ancak, 1207 yılında Selçuklular bölgeyi Türk topraklarına dahil etmiştir. Anadolu Beylikleri zamanında ise Hamitoğulları Beyliği’nin yönetimine girmiştir. Hamitoğulları Beyliği, Teke Aşireti’nin bir koludur ve Teke Türkmenleri, Türklerin eski vatanı olan bugünkü Türkmenistan’dan gelerek Göller Bölgesi’ne yerleşmişlerdir.
Osmanlı İmparatorluğu zamanında, Antalya Teke Sancağı’nın başkenti olarak önemli bir konuma gelmiştir. Osmanlı gezgini Evliya Çelebi’nin 17. yüzyılın ikinci yarısında Antalya’ya geldiğinde kale içinde dört mahalle ve üç bin ev, kale dışında ise 24 mahalle olduğunu yazmıştır.
Antalya’nın limanı, Evliya Çelebi’ye göre 200 gemilik bir kapasiteye sahipti. Teke Sancağı’nın merkezi olan Antalya, idari olarak Konya’ya bağlıydı ve Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde bağımsız bir sancak haline getirildi. Bu dönemde şehrin çarşısı kale dışında yer alıyordu. Antalya, farklı uygarlıkların izlerini taşıyan, tarihi ve kültürel açıdan zengin bir şehirdir. Bugün Antalya, turizm açısından çok değerli bir şehirdir ve ziyaretçilere hem tarihi hem de doğal güzellikleriyle etkileyici bir deneyim sunar.
Antalya, arkeolojik kazılarla ortaya çıkarılan buluntularla, geçmişte çok önemli bir yer olduğunu kanıtlamaktadır. Bu buluntular, insanların binlerce yıl önce bu topraklarda yaşadığını ve bölgenin tarih öncesi çağlardan beri var olan köklü bir tarihe sahip olduğunu göstermektedir.
Antalya, günümüzde tarih, doğa ve deniz turizmi ile tanınmaktadır. Antik şehirler, müzeler ve tarihi yapılar, ziyaretçilere bölgenin zengin tarihini ve kültürünü tanıma imkanı vermektedir. Ayrıca doğal güzelliklerle dolu plajları ve berrak deniziyle de tatilcileri kendine çekmektedir. Antalya, hem tarihi hem de doğal güzellikleriyle ziyaretçilerine eşsiz bir deneyim yaşatan nadir bir bölgedir.