KESK, verdiği basın toplantısında tekliflerini 6 başlık altında toplayarak kamu emekçisinin ve kamu emeklisinin ortak haklarını savundu. KESK Yürütme Kurulu ve üye sendikaları Merkez Yürütme Kurulu üyelerinin bir araya geldiği toplantıda 6 milyonu aşkın kamu emekçisinin ve kamu emeklisinin ortak ekonomik, sosyal, demokratik, özlük ve mesleki hak ve çıkarları konuşuldu. KESK Genel Sekreteri Şenol Köksal “Teklifimiz altı ana başlıktan oluşuyor. Bunlar; Grevli Gerçek Bir Toplu Pazarlık-Toplu İş Sözleşmesi, İnsanca Yaşamaya Yetecek Ücret, Güvenceli İstihdam, Güvenli Gelecek, Demokratik, Adil Bir Çalışma Yaşamı, Halktan Yana Bir Kamu Hizmeti ve Temel Gelir Güvencesi. 12 yıl boyunca 6 dönemdir sürdürülen bu garabet TİS (Toplu İş Sözleşmesi) sistemi yandaş konfederasyonun da işine geliyor” dedi.
“20 MİLYONUN GELECEĞİ KEDİYE CİĞER EMANET ETMEK GİBİ”
Toplu sözleşme diye yutturulmak istenenin aslında tamamen anti demokratik olan bir sistem olduğunu savunan Şenol Köksal “Bu da yetmezmiş gibi, aileleri ile birlikte 20 milyonluk bir kitlenin geleceği kediye ciğer emanet etme misali masaya yetkili sıfatı ile oturtulan varlığını siyasal iktidara borçlu yandaş bir yapıya bırakılmış durumda. Geldiğimiz noktada kapsamından, tarafların belirlenmesine, grev hakkımızın yasal güvence altına alınmamasından uyuşmazlık durumunda devreye girecek olan Hakem Kurulunun yapısına kadar onlarca temel sorunu bulunan, hak arama yollarını kapatan, TÜİK’in çarpık enflasyon rakamlarına endeksli maaş artışlarına indirgenen, temel hiçbir sorunumuzu çözmeyen mevcut bu garabet ‘toplu sözleşme’ sistemi tam altı kez iflas etmiştir” dedi.
“GERÇEK BİR TOPLU SÖZLEŞME İSTİYORUZ”
Başta Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) sözleşmeleri olmak üzere uluslararası sözleşmelerle, evrensel sendikal hak ve özgürlüklerle uyumlu, grev hakkı ile tamamlanmış gerçek bir toplu sözleşme istediklerini aktaran Şenol Köksal “6 milyonu aşkın kamu emekçisinin ve kamu emeklisinin ortak ekonomik, sosyal, demokratik, özlük ve mesleki hak ve çıkarlarını temel alan, iktidarın hem işveren olarak tarafı hem hakem olmadığı, her sendikanın, konfederasyonun kendi üyeleri adına masaya oturabildiği, kadın kamu emekçilerinin kendi talepleri ile masada temsil edildiği, Başta ILO sözleşmeleri olmak üzere uluslararası sözleşmelerle, evrensel sendikal hak ve özgürlüklerle uyumlu, grev hakkı ile tamamlanmış gerçek bir toplu sözleşme istiyoruz” dedi.
12 YIL SÜREN TOPLU SÖZLEŞME OYUNU
Şenol Köksal “12 yıldır “toplu sözleşme” adı ile sürdürülen oyunların soncunda maaşlarımız reel olarak buharlaşmış, satın alma gücümüz erimiş eritilmiştir, yoksulluğumuz artmıştır. AKP TÜİK’in sahte enflasyon rakamlarına kendi de inanmıyor. Vergi harç ceza ve zama gelince yeniden değerleme oranı bize TÜİK, son bir yıldır sahnelediği “refah payı oyunu” ile seçim süreçlerinde bu durumu fırsata çevirmeye çalışıyor. İktidar daha öncesinde ve 12 yıldır süren toplu sözleşmelerde bir kez olsun refah payı vermeye yanaşmamıştır. Refah payı oyununa 2022’nin ilk altı ayı için “yüzde 2,5 refah payı veriyoruz” diyerek başladılar Ama sözlerini tutmadılar. Maaşlarımızda yapılan yüzde 2,5’luk artışı bile izleyen altı ayın enflasyon farkından düştüler” dedi.
“ALDATMACA BURADA BAŞLIYOR”
Şenol Köksal “Son olarak seçimlerden önce “En düşük memur maaşını 22 bin TL’ye çıkaracağız, artışı emeklilere de yansıtacağız” dediler. Ama sözlerini yine tutmadılar. Mevcut emekliyi ve bugünün çalışanı yarının emekli adayı milyonları perişan eden yeni bir ücret-maaş rejimi getirdiler. Rakamları alt alta toplayınca en düşük memur maaşı dedikleri maaş 22 bin TL’ye ulaşmış gibi görüyor. Ama aldatmaca da zaten burada başlıyor” dedi.
DİLAN ANDIÇ