Akbelen'deki ağaç kesime direnen vatandaşlar, bölgeden kaçamayan hayvanlara merhamet gösterilmesini istedi. Süleyman Bülbül, Akbelen Ormanı’ndaki ağaç kesimine yedi gündür direnen İkizköylüleri ve çevrecilere destek ziyaretinde bulundu. İkizköylü bir kadın, Bülbül’e “Bakın şuna, ‘kurtarın beni’ diyor” diyerek elinde tuttuğu ağustos böceğini gösterdi. Muğla’da ağustos böceğine ‘cırgan’ denildiğini belirten kadın “Her yerde vardı burada. Haziran-temmuz gibi buraya gelirler. Rabbim öyle yaratmış. Ağaçlarda durup gidiyorlar. Patlıyorlar yani. Bağırarak ölüp gidiyorlar. Öbür her hayvan kaçıyor elinden geldiği kadar, bunlar orada patlayıp gidiyor" diyerek kesimlerden dolayı böceklerin de etkilendiğini söyledi.
"NEREDE ADALET"
Süleyman Bülbül, Akbelen’de kesilen ağaçların yanında açıklamada bulundu. Bülbül, İkizköylü yurttaşa, “Bu cırganların da ağustos böceklerinin de hakları var. Bu hakları ihlal edenlerden hesap soracağız” dedi. Yurttaş da “Hesap soracağız” diye karşılık verdi. Bülbük konuşmasının devamında“Nerede adalet? Burada bitkiye, doğaya, ağaçlara, çevreye de adalet… Yazık değil mi? 3 gün önce Genel Başkan’ımız Kemal Kılıçdaroğlu geldiği zaman bu ağaçların hepsi canlıydı. Bunlar canlı düşmanı. Burada Süreyya ve Gizem vekilim ve aynı zamanda il başkanım, çevreci arkadaşlarımla beraberiz. Doğaya, çevreye düşman olmak iste bu. Biz, bunun için ne diyoruz? Hukuk devleti ve demokrasi diyoruz. Bunun için anayasal hak ve özgürlüklerin uygulanmasını istiyoruz. Anayasa 56 açık ve net. Çevre hakkı, sağlıklı çevrede yaşam hakkı. Anayasa 169.; ‘Devlet, ormanları korur, ormanların çoğalmasını sağlar’. Devlet ormanları böyle mi koruyor? Devlet, ormanların böyle mi çoğalmasını sağlıyor? Anayasa’ya aykırılığın ve ihlallerin en önemlileri burada yaşanıyor. Köylüler, çevreciler, halk bir tarafta ve devleti ele geçirmiş, devlet adı altında şirketlerin haklarını koruyan bir bürokrasi. Böyle şey olmaz. Bunların hesabını soracağız. CHP olarak bunların hesabını her yerde, hukukta ve mahkemelerde soracağız. Mücadeleyi bırakmayacağız" dedi.
ANKA