Depremin ilk günlerinden bu yana anneannesinin Hatay Uzunbağlı'da yaşadığı evi yardım merkezi haline getirdiklerini söyleyen Dünya Evimiz Derneği Koordinatörü Cihan Çiçek, “Burada herkes birbiriyle dayanışma içerisinde olduğundan işte bizim aile bu çalışmamızı yürütmek için evini verdi, yakınlarımız araçlarını verdi. Kurumumuz bir taraftan buraya finansal destek sağlamaya çalışıyor. Burada yeniden yaşamı kuracak, insanların psikolojisini iyileştirecek çalışmalar yapmaya çalışıyoruz” dedi.
Kahramanmaraş merkezli depremlerin üzerinden 42 gün, Hatay merkezli depremin üzerinden 30 gün geçerken; deprem bölgesinde yaraların sarılması için çalışmalar sürüyor. Dünya Evimiz Derneği de Samandağ’ın Uzunbağlı Mahallesi’ndeki aile evine kurduğu yardım çadırlarıyla ihtiyaç sahiplerine destek sağlıyor.
Dünya Evimiz Derneği Koordinatörü Cihan Çiçek, deremden sonra yapılan faaliyetleri ANKA Haber Ajansı’na anlattı.
Derneği kuruluş amacına ilişkin bilgi veren Çiçek, “Ankara’da insani yardım alanında faaliyet yürütüyor, bunun yanında psikososyal destek, çocuklara dair çalışmalarımız var. Depremin ilk gününden sonra ertesi yola çıktık ve Ankara’dan Antakya’ya geldik. Arama kurtarma ekipleriyle birlikte koordineli bir şekilde çalıştık. Bir taraftan aramızda gönüllü arkadaşlar enkazlarda çalışırken diğer arkadaşlar enkaz başında bekleyen ailelere sıcak yemek ve oradaki yağmurdan korunması için branda gibi ekipmanlar sağlamaya çalıştık” dedi.
“YAKLAŞIK 20 MAHALLEDE ÇEŞİTLİ ETKİNLİKLER YAPILDI”
Arama kurtarma çalışmalarının profesyonel ekipler tarafından devralınmasından sonra insani yardımlara başladıklarını belirten Çiçek, “Belediyelerle iş birliği içerisinde yardım ulaştırmaya çalıştık. Daha sonra yardım tırlarının organizesini yaptık. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin kültür sanat ekipleri buradaydı çocuklar için etkinlikler yapıyorlardır o etkinliklerin organizasyonunu yaptık. Yaklaşık 20 mahallede çeşitli etkinlikler yapıldı” diye konuştu.
Koordinasyon noktasının karşısında bir sosyal alan yaratmak istediklerini dile getiren Çiçek, şunları söyledi:
“KADINLARIN BURADA SOSYALLEŞECEĞİ VE BURADA ÜRETİME DAİR FİKİRLER ÜRETEBİLECEĞİ BİR NOKTAMIZ OLACAK”
“Buradaki merkez noktamızı faaliyete geçirdik, derneğimizle ilişkide olduğu kişi, kurum ve kuruluşlardan gelen destekleri elimizde bulunan belirlenmiş 500 kişilik ihtiyaç sahiplerine ulaştırmak üzere burada tasnifini yapıp dağıtımını gerçekleştiriyoruz. Bunun dışında şurada bulunan saha var hemen arkanızda bu sahada da bir sosyal alan yaratma derdi var, buraya bir kütüphane planlıyoruz. Kütüphanenin yanında bir çadırımız olacak, insanlara hukuki anlamda destek vermek için. Bunun dışında kadınların burada sosyalleşeceği ve burada üretime dair fikirler üretebileceği bir noktamız olacak.
“BURADA YENİDEN YAŞAMI KURACAK İNSANLARIN PSİKOLOJİSİNİ İYİLEŞTİRECEK ÇALIŞMALAR YAPMAYA ÇALIŞIYORUZ”
Ben Ankara’da çalışıyorum 2,5 yıldır Dünya Evimiz Derneği’nde, buralıyım, Uzunbağlıyım, burası da benim ninemlerin evi, annemin ailesinin evi. Onlar derneğimizin ve buradaki insanlara yardım etmemiz için burayı bize bıraktılar.
Burada herkes birbiriyle dayanışma içerisinde olduğu için işte bizim aile bu çalışmamızı yürütmek için evini verdi, yakınlarımız araçlarını verdi. Kurumumuz bir taraftan buraya finansal destek sağlamaya çalışıyor. Burada yeniden yaşamı kuracak insanların psikolojisini iyileştirecek çalışmalar yapmaya çalışıyoruz.
“600 KİŞİLİK BİR KÖY ŞU AN BİN 800 KİŞİYE ÇIKTI”
İlk gün Kahramanmaraş depremi adıyla anıldı ama Hatay çok ciddi bir yıkıma uğradığı halde buranın sesi geç duyuldu. Biz de bunu fark edip ve ben buralı olduğum için buraya gelmeye çalıştık. Buranın çok ciddi ihtiyaçları var. 6 Şubat’ta olan depremde Hatay’ın merkezi ve Samandağ merkez hasar almıştı ve 20 Şubat depremiyle birlikte Hatay’ın bütün köyleri yüzde 80 ağır hasarlı hale geldi. Kentin durumu kötü olduğu için köylerde biraz hasbelkader bahçeler olduğu için kentten köye doğru göç oldu. Bizim mahallenin hane sayısı birden iki katına çıktı. Hasar almayan köylerde nüfus üç katına çıktı. 600 kişilik bir köy şu an bin 800 kişiye çıktı. Bulunduğumuz bölge aslında bir kaza biçimde yaklaşık 20 tane mahalle var, bu 20 mahalleden çok ciddi bir biçimde göç var buralara doğru, biz de merkez noktamızı bu yüzden buraya kurduk. Bu 20 mahalleye ihtiyaçlarını tespit edip ulaştırmaya çalışıyoruz.”
(ANKA)