Özü öğretmenlik olan Gültekin Çeki’nin bestelediği şarkılar, sıradan besteler olmayıp, duygu dolu, anlamlı, mesajı olan, gönüllere hitap eden, insanın içine işleyen, dokunaklı buram buram müzik ve sevgi kokan kalıcı eserlerdir.
Sadece böyle besteler yapmamıştır Gültekin Çeki. O, Atatürk cumhuriyetin, Atatürk devrimlerinin yetiştirdiği, mesleğine adanmış, Atatürk’ün istediği türde çevik, dürüst ve ahlaklı bir sporcu olmuş, mesleğini severek icra etmiştir.
Tam bir Atatürk sevdalısı olan ve iliğinde kemiğinde Atatürk’ü ve devrimlerini hisseden Gültekin Çeki, yine Atatürk üzerine yazdığı şiirlerle tanınan öğretmen-şair Özbek İncebayraktar’ın “Atatürk deyince” adını taşıyan şiirini de Sofyan bir beste olarak hazırlamış ve toplumun hizmetine sunmuştur. Sözleri şöyledir:
ATATÜRK DEYİNCE
Atatürk deyince aklıma çalışmak gelir.
Zorlu savaşlara, çetin işlere alışmak gelir.
Kavgaların, öfkelerin üstünde barışmak gelir.
İnsanca, uygarca yaşamak için kendi kendimizle yarışmak gelir.
Bestelediği şarkının sözlerini kendine ilke edinmiş, yaşam boyu Atatürk yolunda yürümüştür.
Gültekin Çeki, sadece Özbek Hoca'nın şiiri ile yetinmemiş, “Atatürk” adını taşıyan bir başka şiir daha bestelemiştir. Hüseyni makamında yine Sofyan bir beste olan bu şarkının sözlerini de Sabahattin Çankaya yazmıştır. Sözler, şöyledir:
“Atatürk, ne heykelde, ne tunçta, ne taştadır,
Sevgi dolu gönülde, uygar olan baştadır.
Yüz yaşına girse de, ölmezliğe erişmiş,
Atatürk, barış için açılan savaştadır.
Atatürk, yolundaki, gençlikle bir yaştadır.”
Tam da Mustafa Kemal Atatürk'ün tanımladığı gibi, ileri yaşına rağmen hep genç kalmayı başaran çağdaş, uygar, demokrat, hümanist, yetenekli sanatkar ve gerçek bir sportmen, bir bilge adam olarak Gültekin Çeki, adını klasik Türk müziği tarihine yazdırmış bir Türk büyüğüdür. Ona saygımız sonsuzdur.
1 Mayıs 2020, Antalya
YAVUZ ALİ SAKARYA