COVID-19 salgını sırasında, Getir hızla büyüyerek dikkat çekti. Bu dönemde, yüksek profilli yatırımcılar Getir'e ilgi gösterdi ve şirketin değeri hızla yükseldi. Getir, Batı Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri'nde faaliyet göstererek 12 milyar dolarlık bir değerlemeye ulaştı.

Fiziki Alışverişin Artmasıyla Yüksek Kar Marjları Düştü

Ancak, salgının sona ermesi ve insanların fiziki alışverişe dönmesiyle birlikte yüksek kar marjları düşmeye başladı. Bu durum, Getir gibi şirketler için zorlu bir sürece işaret ediyor. Fiziki alışverişin artmasıyla birlikte, online teslimat hizmetlerine olan talep azalmış gibi görünüyor.

Yatırımcılarla Tartışılan Seçenekler Belirsizliği Arttırıyor

Bir Reuters kaynağına göre, Getir yönetimi yatırımcılarla birçok seçeneği değerlendiriyor. Ancak, hangi seçeneğin gerçekleşeceği belirsizliğini koruyor. Bu seçenekler arasında n11'in satılması da bulunuyor. Ancak, Getir yöneticileri konu hakkında henüz resmi bir açıklama yapmadılar.

N11 ile İlgili Belirsizlik Devam Ediyor

Bir diğer Reuters kaynağına göre, Getir ve n11 arasındaki gelecek belirsizliğini koruyor. Getir, n11'e ortak olduktan sonra hisselerin geri kalanını Doğuş Grubu ve Güney Koreli SK Planet'ten satın aldı. Ancak, n11'in geleceği hala net değil. Şu an için, n11 için bir satış planı yapılabilir veya operasyonlar mevcut şekilde devam edebilir.

Pazar Koşullarının Değişmesi Şirketler İçin Zorluklar Getiriyor

Sonuç olarak, COVID-19 salgını sonrası pazar koşullarının değişmesi, Getir gibi şirketler için zorluklar getiriyor. Fiziki alışverişin yeniden popüler hale gelmesi, online teslimat hizmetlerini etkiliyor ve şirketlerin stratejilerini gözden geçirmelerini gerektiriyor.

Kaynak: Haber Merkezi