Korunması gereken Antalya’nın Gazipaşa kıyıları, betonlaşma ile karşı karşıya. Gazipaşa’nın korunması gereken 3 sahiline yapılmak istenen otel projeleriyle ilgili tartışmalar sürerken son olarak ‘The Green Park Gazipaşa’ projesinin bakanlıkça ÇED süreci askıya alınmıştı. Bunun ardından Adil Üstündağ’ın sahibi olduğu Yeşilyurt İnş. ve Turizm San. Tic. A.Ş. Koru Sahili’nde bulunan 2128 ada 3 parsele 194 yatak kapasiteli otel yapma girişiminde bulunduğu öğrenildi. 194 yatak kapasitesi olacağı belirtilen otel projesinde odalarda çift kapının bulunduğu ve yapım aşamasında veya daha sonra odalar ayrılarak yatak kapasitesinin iki katına yani 388’e çıkacağı iddia edildi.
Platform Tepkili
ÇED’in gerekli olmadığı küçük otel projesinin, deniz kaplumbağalarına, Akdeniz foklarına, kum zambaklarına, tarıma ve su kaynaklarına büyük zarar verecek lüks otel projelerin öncüsü olabileceği kaygısını taşıyan Gazipaşa Hepimizin Platformu, alanda vahşi turizmin değil ekolojik turizme yakın bir anlayışın benimsenmesi gerektiğini belirtti.
Selinus Şimdilik Kurtuldu
Gazipaşa’nın doğal sit alanı olan Selinus Sahili’ne 2500 yataklı 5 yıldızlı büyük bir tatil köyü inşaat etmek isteyen ama Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın ÇED sürecini iptal ettiği Adil Üstündağ’a ait ‘The Green Park Gazipaşa’ projesinin sonrasında iddiaya göre Üstündağ bu sefer Koru’da bulunan 5 bin metrekare büyüklüğünde, denize sıfır bir parsele daha küçük bir otel yapma girişiminde bulundu. Koru Sahili’nde yapılmak istenen Ekşi Ailesi’ne ait 300 dönümlük arazi üzerine planlanan başka bir otel arazisine yakın konumda bulunan parsele Üstündağ tarafından yapılmak istenen küçük otel betonlaşmanın öncüsü olacak. Doğal yapısı ve kültürel mirası ile korunması gereken alan olan Gazipaşa sahillerine yapılmak istenen otellerin öncüsü olacağı belirtilen Koru Mahallesi 2128 ada 3 parselin Üstündağ tarafından satın alındığı ileri sürüldü.
Vahşi Turizm Gazipaşa'yı Bitiriyor
Üstündağ tarafından Selinus Sahili’ne yapılmak istenen 2 bin 500 yataklı 5 yıldızlı otel inşaatına karşı çıkan Gazipaşa Hepimizin Platformu üyeleri Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nü ziyaret ederek kaygılarını aktardı. Küçük parsele otel yapılırsa korunması gereken Gazipaşa’nın 3 sahilinin betonlaşmaya başlamasının öncüsü olacağını, deniz ekosistemini, kum zambaklarını, deniz kaplumbağalarını, Akdeniz foklarını, ilçede devam eden tarımı yok edeceği ve su kaynaklarına geri dönüşü olmayan zarar vereceğini belirten platform üyeleri hazırladıkları raporu Akdeniz Gerçek Gazetesi’ne sundu. Verilen raporda betonlaşma olduğu takdirde Gazipaşa’nın büyük zarar göreceği ifade edilirken, para kazanma hırsıyla vahşi bir turizm yapılması yerine ekolojik turizme yakın bir anlayış benimsenmesi gerektiği ifade edildi. 194 yatak kapasitesi olacağı belirtilen otel projesinde odalarda çift kapının bulunduğu ve yapım aşamasında veya daha sonra odalar ayrılarak yatak kapasitesinin iki katına yani 388’e çıkacağı iddia edildi.
Su Kaynakları Denize Akmasın
1990’lı yıllarda Beldibi’nde Ramada Otel’in inşaatı sırasında, oteli yapan firma 6 metre derinlikte kot kazmıştı. Kot kazılması sonrası bahçe suları araziye akmış ve motorlar ile tahliye edilerek denize akıtılmıştı. Tarımı bitiren otel inşaatına karşı 1990 yılında dava açılmış ve dava sonucunda oteller hak sahiplerine her yıl düzenli bir para ödemek zorunda kalmıştı. Bunun ardından yapılan görüşmede hak sahiplerine topu bir para ödendiği belirtildi. Su kaynaklarını etkileyen kuyuları kurutan bu kazı sonrası yaşanan mağduriyet sebebiyle tarım etkilenmişti. 35 yıl önce yaşanan bu olayın aynı şekilde Gazipaşa’da da oluşabileceğini ifade eden Gazipaşa Hepimizin Platformu üyeleri emsal teşkil eden bu kararı da dava dosyasına eklediklerini belirtti.
Ova Kuraklaşabilir
Alanda bulunan doğal havuzların da otel yapımı başlar ve derin kazı yapılırsa olumsuz yönde etkilenebileceği belirtildi. Gazipaşa ile ilgili verilen bir seminerde bir jeoloji mühendisinin 8-10 metre arasında temel kazıldığında, doğal havuzların yoluna gelirse, ovanın tüm suyunun denize akacağı ve ovanın kuraklaşacağını belirttiği ifade edildi. Eğer böyle bir durum yaşanırsa Gazipaşa’da bulunan bazı binaların hasar görebileceği hatta yıkılabileceği de ileri sürüldü.
Atıklar Ne Olacak?
Otel projelerinde arıtma tesisi ve katı atık envanterinin açıklanmadığına da değinen Gazipaşa Hepimizin Platformu, atıkların nereye döküleceğinin açıklanmasını istedi. Bunun yanı sıra atıkların doğaya ve denize bir zarar verip vermeyeceği ile ilgili bir çalışma yapıldığı sorgulandı. Otellerin biyolojik ve kimyasal arıtma yapma yükümlülüğü olduğu belirtilirken, bu işlemler sonucunda deniz teröristleri olarak adlandırılan denize zarar veren bitki popülasyonunun artabileceği de ifade edildi.
Uzun Vadede Tüm İlçe Etkilenecek
Atık yönetiminde çıkabilecek sorunlar sebebiyle, kamuoyunda yumurta çürüğü kokusu olarak bilinen kükürt sülfür kokusunun ağır şekilde çevreye dağılabileceği ileri sürüldü. Oluşan koku sebebiyle, yaşam konforu büyük ölçüde etkileneceği belirtilirken, ilçede bulunan taşınmazların bu yüzden değerinin de düşebileceği de ileri sürüldü. Projelerin yapılması ve gerekli önlemlerin alınmaması sebebiyle yaşanacak bu durumun uzun vadede ilçeye büyük zarar verebileceği ifade edildi.
Koru Sahili'nde Israr Sürüyor
Koru Sahili’ne, otel yapılması için Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından geçtiğimiz yıl Ekşi Ailesi’nin şirketi olan AHES Gayrimenkul'e verilmişti. TOKİ’ye ve Hazine’ye ait olan parseller birleştirilmiş ve 300 dönüm büyüklüğündeki sahile 5 yıldızlı 3 ayrı tatil köyü yapım projeleri hazırlanmıştı. Gazipaşalı yurttaşın 'Fidanlık' olarak belirttiği bölgede yer alan parsellerin denize sıfır olduğu görülmüştü. 2 binin üzerinde yatak kapasitesine sahip üç otel ve 12 villa yapılmasının planlandığı öğrenilmişti. Koru Sahili’nin yarısından fazlasını kaplayan ve sahili adeta işgal edecek alanda ÇED sürecinin başladığı öğrenilmişti
Platform Üyeleri Destek Bekliyor
Akdeniz Gerçek’i ziyaret eden Gazipaşa Hepimizin Platformu üyeleri Murat Yıldırım, Hasibe Yıldırım, Mahmut Akbaş, Ali Yıldız, Adem Çağlar hazırladıkları raporu ilgili kurumlara vereceklerini belirtti. Gazipaşa’nın gelişen bir ilçe olması sebebiyle turizmin reddedilmeyeceği ama ekolojik turizme yakın bir anlayışın benimsenerek doğaya zarar vermeden yapılması gerektiği ifade edildi. Gazipaşa’nın geleceğini korumak için tüm yurttaşlardan destek istendi.
Yapılaşma Başlamadan Vazgeçilebilir
Hazırlanan raporda Mimarlar Odası Gazipaşa Temsilcisi Esin Bilgiç’in yaptığı değerlendirmede, “Bizler turizme ve turizm yatırımcısına karşı değiliz ama turizm artık bugünün dünyasında bir ilçeye, topraklarını, tarım alanlarını, halkın önceliği olan kıyılardan yararlanma hakkını, diğer canlıları ve yaşam alanlarını yok ederek gelmemeli. Bizler, bu yıkımın yerine, Kıyılarla birlikte yaylalarımızın, çaylarımızın, Toroslara da yayılan Gazipaşa’nın eşsiz doğasının, zengin Gazipaşa kültürümüzün, dağ köylerimizdeki kiraz çiçeklerinin, çekirdeksiz narımızın, sahil köylerimizdeki badem çiçeklerinin, tropikal meyvelerimizin, dokumalarımızın, antik kentlerimizin de bu insancıl turizme dahil edildiği, aynı zamanda tarımla turizmin birlikte uygulanabildiği bir turizm istiyoruz. Böylece halkımızın geniş bir kesimi turizmden ekonomik yönden de yararlanabilecektir. Bir yandan Gazipaşa kıyılarında sit sınırları genişletilirken, bir yandan yıkıma yol açacak bu planlamanın devam etmesi büyük bir çelişki ortaya çıkarmaktadır. Dileğimiz bu yanlış planlamadan dönülmesidir. Henüz hiçbir yapılaşma başlamadığına göre, eğer istenirse 2019’da yapılan bu son planlamadan dönülebilir. İlçe halkı tarım yapmaya devam etmek istemekte, halkın ezici çoğunluğu ilçemize bu planlamanın getireceği turizm modelinin gelmesini istememektedir. Antalya’da bulunan 5 yıldızlı otel sayısının, İspanya’dan fazla olmasına rağmen, turizm gelirimizin İspanya’nın yarısına bile ulaşamaması bilgisi, bizim kıyılarımıza da uygulanmak istenen bu turizm stratejisinin ne kadar hatalı olduğunu göstermektedir” dedi.