Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün akşam bir kanalın canlı yayınına katılarak gazetecilerin sorularını yanıtladı. Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle:
"BENİ KENDİNLE UĞRAŞTIRMA"
“Çıkmış bir tanesi, doktor müsveddesi kalkmış konuşuyor. Hayatında acaba senin inşaatla alakan olmuş mu? Belediye başkanlığımızda bu inşaatların envaiçeşidini yaptık. Öbür tarafta hanımefendi de inşaat mühendisi olmuş, konuşuyor. Attığımız hastane temellerini küçümsüyor. Hemen Sağlık Bakanımı ve Murat Kurum'u aradım. O da 'Bazı eksikler olsa bile biz buna müdahale ederiz' dedi ve müdahalelerini de yaptılar. Ekrandan bu haberi koyanlar sonra çekip aldılar. Yalana gerek yok. Biz bir şeyi eğer yapıyoruz, yaptık dersek, biz bunu yaparız Meral Hanım. Bizim adımıza dikkat et. Benim adım Tayyip, soyadım da Erdoğan. Erdoğan’a da dikkat et Tayyip ismine de dikkat et. Konuştuğun zaman buna göre konuş. Belediye başkanlığımdan buraya kadar attığımız her adımı tartarak, biçerek atarız. 20 yıllık iktidarımız döneminde İstanbul, İzmir bütün bu otoyoldaki atılan adıma dikkat et. Bu otoyollarda bir fire var mı? Kocaeli'de yaşıyorsun, orada attığımız adımlara da bak. Orada bir çürük çarık ortaya koyarsan ayrı mesele. Yalanla dolanla iş yapma. Yanlış yere maalesef kafanı çarpıyorsun. Dikkat et, beni kendinle de uğraştırma.
“HİÇBİR ZAMAN ORALARDA GERÇEKTEN MUHALEFETİN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYELERİNDEN KİMSEYİ GÖREMEDİM”
Muhalefet herkesi kendisi gibi beceriksiz zannediyor. Çünkü yaptıkları herhangi bir şey yok. 11 vilayette Elazığ hariç hepsini gezdim. Hiçbir zaman oralarda gerçekten muhalefetin büyükşehir belediyelerinden kimseyi göremedim. Muhalefet her zamanki gibi suiistimal, ayrıştırma üzerinden bir tarzla hareket ediyor. Partimizin büyükşehir belediyeleri, ilçe belediyeleri istisnasız, sağ olsun kardeş belediyeler ilan etmek suretiyle deprem bölgelerinde kendilerine zemin oluşturdular. Burada çalışıyorlar. Çadırkentler, konteynerler kuruyorlar. Yemek, su, A'dan Z'ye. Hatay Valisi’ne dedim, açıklamanı yap. Bakanlarıma da söyledim. Kullanma suyu ile içme suyunu karıştırmasınlar. Biraz bu noktada sıkıntılar yaşadık, sonra da bunları aştık.
"BU ASKERE BÖYLE İHANET OLUR MU? BU İHANETİ ASKERİME YAPTILAR"
Hala benim askerime, benim Mehmet’ime, jandarmama, polisime 'Yoklar burada bunlar' diyor. Elinize, dilinize dursun. Hepsi oradalar. Buyurun. Bu askere böyle ihanet olur mu? Ey muhalefet size, askerime, Mehmet’ime, jandarmama, polisime, güvenlik görevlilerime hakaret etmekle ekmek çıkmaz. Avucunuzu yalarsınız. Biz asrın felaketinin üstesinden asrın dayanışması ile gelirken muhalefeti yalanları, iftiraları, hezeyanlarıyla baş başa bırakıyoruz.
“İMAR AFFIYDI FALAN ARTIK DÜŞÜNEMEYİZ. ÇÜNKÜ DÜŞÜNMEYE KALIRSAK ŞU ANDAKİ DEPREMDE YAŞADIKLARIMIZLA KARŞI KARŞIYA KALIRIZ”
İmarla ilgili zaten yasal düzenlemelerimiz var. Bu olaylardan sonra en son İstanbul'da 120-130 bu alanlarda söz sahibi olan mühendislerle, mimarlarla, jeoloji mühendislerle, hocalarımızla genişçe bir toplantı yaptık. İkincisini Gaziantep’te Çevre Şehircilik Bakanım yaptı. Bütün bunlardan sonra yeni bir düzenlemeyi yapmak mukadderdir diye düşünüyorum. Allah bize lütfederse, yeni dönemde hocalarımızla teferruatlı şekilde ele alıp bir adım atabiliriz. Artık 'Bu evde filanca oturuyor, ne olacak bunun hali' diye düşünmeden 'Buna ne yapılır', bunun kararını yasa yoluyla vermemiz lazım. İmar affıydı falan artık düşünemeyiz. Çünkü düşünmeye kalırsak şu andaki depremde yaşadıklarımızla karşı karşıya kalırız.
“İSTANBUL'DA FİKİRTEPE'Yİ, ÇAMLICA'NIN ALTINDA KÜPLÜCE, FERAH MAHALLESİ'Nİ HATIRLAYIN. ORALARDA EVLERİ YIKAMADIK. ORALAR BİZİM OY DEPOMUZDUR”
İstanbul'da Fikirtepe'yi, Çamlıca'nın altında Küplüce, Ferah Mahallesi'ni hatırlayın. Oralarda evleri yıkamadık. Oralar bizim oy depomuzdur. Bakanım tek tek oraları ziyaret etti. Kira ise kira, bir an önce buradan sizi kiraya taşıyalım, daha sonra evlerinizi yapalım ve gelin evlerinizde oturun. Bazıları 'Benim şu kadar çocuğum var en az 2 daire isterim', bazıları '3 daire isterim'. Bunları yapmakta zorlanıyorsunuz. Bazı şeyleri dinlemedik oraları yaptık. Zemin +3 gibi binalar yapıldı. 15 gün önce yolumu çevirdiler. Evlerini yıktırmayanlar bu defa 'Başkanım ne olur bizim evleri de yık' dediler. Yapılanları gördüler. Halbuki benim bunlara 3-4 sene önce söylediğimde bugün o binalar bitmiş olacaktı. Anlatamıyorsun. İnanmıyor, açıkta kalırım zannediyor. Şimdi de bu felaketler olunca hepsi buraları süratle değişim, dönüşüme gidiyoruz.”
(ANKA)