Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, en düşük emekli maaşının 5 bin 500 TL’den 7 bin 500 TL’ye çıkarılacağını açıkladı; ancak emekliler hayat pahalılığına dikkat çekerek açıklanan zammın yeterli olmadığını dile getirdi. Ankara’da pazarda alışveriş yapan bir emekli, “Peynir 200 lira, sucuk 400 lira, et 300 lira. ‘Ben maaşı 2 bin lira arttırdım’, isterse 10 bin lira arttır. Paranın alım gücü olmadıktan sonra arttırsan ne olur arttırmasan ne olur” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın müjde olarak duyurduğu maaş artışı, emeklileri memnun etmedi. Emekliler, artışı yeterli bulmadıklarını anlattı.
Bir emekli, “Emekliyiz, ancak ota yetiyor gücümüz. Yapsa ne olacak? Bana 5 yapacak, pazar üç katı katlayacak” dedi.
“İSTEDİĞİ KADAR ZAM YAPSIN, DAHA ZAM CEBİMİZE GİRMEDEN ERZAĞA KONUYOR”
Eşinin emekli maaşıyla geçindiklerini söyleyen bir vatandaş da şunları söyledi:
“Benim kocam 25 senedir emekli. Kiralar kaç lira. Ev yok bile. Zamanında aldık da iyi kötü oturuyoruz. Bak milletin haline. Markete girmeye korkuyoruz. İstediği kadar zam yapsın. Daha zam cebimize girmeden erzağa konuyor. Bu mübarek gün yazık değil mi herkese? Bizim çocuklarımız sosyal hayatı hak etmiyor mu? Kimden aşağı bizim çocuklarımız ama yok, yok... Hakkımız olsun zehir de zıkkım olsun. Benim beyim 30 sene çalıştı. Çocuklarımız asgari ücretle çalışıyor. Bu reva mı? Bir kira olmuş 7-8 bin lira. Kimsenin hakkı yok bizim özgürlüğümüzü kısıtlamaya. Bizden geçti çocuklarımızın, torunlarımız geleceği yok. Mark, dolar veriyor sanki. 7,5 dediğin ne ki ya… Marketin içini dolanıp kasaya gelene kadar zam koyuyor üstüne. Bu yaşıma kadar böyle bir zam hayatta görmedim. 60 yaşındayım.”
“KENDİLERİ BİR GEÇİNSİN 7,5 LİRAYLA BAKALIM NE OLUYOR”
Bir başka emekli de “20 bin yapsa ne olur. Piyasanın durumu ortada. Her şey uçmuş gitmiş. Böyle şey mi olur? Emeklinin alacağı 7 bin 500 olsa, 10 bin olsa ne fark eder. Yetmez. Kendileri bir geçinsin 7,5 lirayla bakalım ne oluyor? O zaman bilir vatandaşın halini” dedi.
“71 YAŞINDAYIM BÖYLE BİR ŞEY GÖRMEDİM”
Pazarda alışveriş yapan bir başka emekli ise, “7 bin 500 nerede kurtaracak sebzeye meyveye bak bakalım. En az 300 TL paran olacak alışveriş yapacaksın. Yoksa 50 lirayla 100 lirayla buraya gelmişsin ne alacaksın, hiçbir şey alamazsın. Ancak 1 kilo portakal alırsın. Ben 71 yaşındayım böyle bir şey görmedim. Adam emekli olacağı zaman bir ev alıyordu. Şimdi nerede? Paran varsa hayat var. Paran yoksa hayat yok. Bizim gibi emekli adamlar devre dışı. Bizi aldatıyorlar. Acaba ne koparırız. Oy pozisyonu başka bir şey yok” diye konuştu.
“PARANIN ALIM GÜCÜ OLMADIKTAN SONRA ARTTIRSAN NE OLUR ARTTIRMASAN NE OLUR”
Bir emekli de şunları söyledi:
“Zam yaptı, bunlar da (pazar ürünleri) hep zam yaptı. İsterse 10 bin lira versin bu hayat çekilmez. Öyle maaşla muuşla olmaz. Paranın alım gücü önemli. Peynir 200 lira sucuk 400 lira. Et 300 lira. Nasıl geçineceksin bu fiyatlarla. ‘Ben maaşı 2 bin lira arttırdım’ isterse 10 bin lira arttır. Paranın alım gücü olmadıktan sonra arttırsan ne olur arttırmasan ne olur. Vatandaş 40 tezgah geziyor, fiyatları soruyor. Paranın alım gücü yok. Benim 500 lira getirdim 20 TL cebimde. Aldığım da bir şey yok. Sen bana paramı ver. Piyasayı normal fiyatta tut. Ben başka bir şey istemiyorum. Ben 4 bin lira maaş aldığımda 16 çuval şeker alıyordum. Nerede hani.”
“BUNLAR HEP LAF. EZİLEN BİZİZ”
13 yaşında çalışmaya başladığını söyleyen 75 yaşındaki vatandaş da “Yine zor. Aldığımız 6 bin lira yetmiyordu bize. Zaten kilosu 200 liradan aşağı olan hiçbir şey yok gıda maddelerinde. 190 lira kıyma 210 lira kuşbaşı. Gidin kasaptan alın bakayım. Bunlar hep laf. Ezilen biziz. Vaat başka icraat başka inanmıyorum. 13 yaşımdan beri çalışıyorum gurbette. Bu hak ettiğimiz bir hayat değil ama ne yapalım katlanıyoruz” dedi.
Ankara’da pazarcı esnafı olan bir vatandaş da emekli olduğunu belirterek, “Ben 1974’ten beri Ankara pazarındayım, hiçbir şeyim yok bir evim var. 5 bin 400 alıyorum. 7,5 (7 bin 500) diyorlar ama… Dün iftarlık kahvaltılık aldık. İki defa otursam yerim” dedi.
“PATATES 15 LİRADAN AŞAĞI DEĞİL”
Bir başka emekli de pahalılıktan yakınarak, “Biraz domates, biber aldım yarımşar kilo. Ben 81 yaşındayım. Daha hayatımda bu kadar pahalı… Ispanak olsun, diğer meyveler olsun. Alınacak gibi değil yani. Korkunç pahalı. İyi bir şey yapar. 5 bin 500’e kimse alıp veremiyor ki, paranın değeri yok. 100 lirayla geldim 5 kuruş kalmadı cebimde. 7 bin 500 lira kurtarmaz. Peyniri, zeytini, yağı mümkün değil. Soğan 18 liradan aşağı değil. Patates 15 liradan aşağı değil ki” diye konuştu. (ANKA)