Aydın'ın Nazilli ilçesinde emekliler, 7 bin 500 lira maaşla geçinemediklerini dile getirdi. Zamlardan şikayetçi olan ve emekli maaşının yetersiz olduğunu belirten Nejdet Acar, “Her şey pahalı, peynir bile alamıyoruz. Hükümetten fiyatları düşürmesini bekliyoruz. Maaşların zamlanması önemli değil ki… Maaşlar zamlanıyor arkasına 2 kat da her şeye zam geliyor. Keşke fiyatlar düşse de maaşlara zam olmasa” dedi.
Emekli Nejdet Acar şunları söyledi:
“Bu para yetmiyor, motosiklete bile binemiyoruz. Her şey pahalı, peynir bile alamıyoruz. Hükümetten fiyatları düşürmesini bekliyoruz. Maaşların zamlanması önemli değil ki maaşlar zamlanıyor arkasına 2 kat da her şeye zam geliyor. Keşke fiyatları düşse de maaşlara zam olmasa. Eskiden 5 bin lira alıyorduk. Yetiyordu araca bile binebiliyorduk. Şimdi araca binebilmeyi bırakın motosiklet bile binemiyoruz. Şu anda Türkiye'nin durumu yaşanmayacak bir hal aldı. Herkes borçlu, sıkıntılar içerisinde. Bunun bir çaresini bulmak lazım. Keşke zam olmasa da eski maaşlar düşük olsa. Peynir olmuş 250 lira. Kim alabilecek 250 liraya bu peyniri. Biz bu pandemiden sonra peynir almayı unuttuk. Kışın ise bağdan bahçeden topladığımız odun parçaları ile idare edeceğiz. Bizler kömür falan alamayız, alma durumumuz da yok. 5 bin lira kömür parası nasıl vereceğiz.”
Diğer bir vatandaş ise "Bu maaşların en az 15 bin lira olması lazım. Zar zor geçiniyoruz. Bu da geçiniyoruz sayılmaz. Kışın emeklinin durumu daha çok kötü. Ekonominin biraz düzelmesi lazım. Hükümetin düzeltmesi lazım, vatandaş düzeltemez ki" dedi.
"TEK OLDUĞUM HALDE GEÇİNEMİYORUM"
Emekli Ahmet Demir şunları söyledi:
“İki tane simit alıyorum, 14 liraya. İki tane de çay alıyorum 15 liraya. Ben memnun olmaz mıyım? Türkiye'nin her tarafını geziyorum. Avrupa'ya gidiyorum Amerika'ya gidiyorum. Karnımı doyuramıyorum karnımı. Bir simit 7 lira. Nasıl yaşayacağım ben? Bir simitle çayla bu iş yürür mü? Bir çay yedi buçuk lira. Bir simit 7,5 lira oldu. Ben iki tane simitle doyacak birisi de değilim. Ama iki tane simitle geçiniyorum. Ben kendim şahsen memnun değilim geçinemiyorum. Tek olduğum halde. Domates 35 lira, en ucuzu 20 lira 25 lira. Şeftali 60 lira. Ben daha karpuz yemedim, karpuzun tadının ne olduğunu bilmiyorum. Kavunu yine öyle bilmiyorum. Muzu bilmiyorum, taze fasulyeyi de bilmiyorum. Neden bilmiyorum? 7 bin 500 lira aldığım için bilmiyorum. Yetmiyor. Soruyorum nerede ucuz çay var, nerede ucuz simit var diye. Bir ekmek 7 lira, ben günde 3 tane ekmek yiyorum. Etin ne olduğunu bilmiyorum. Tavuk olmuş 100 lira kilosu. Bizi emekli olarak kesinlikle insan yerine koymuyorlar. Normal bir peynir alırsan 280 lira 230 lira arası. Peynir alıyorum ama en ucuzundan alıyorum. Biz de derler ki, imansız peynir derler. Bunun adı da yağsız peynirdir. 130-140 liradan aşağı değil. Bizim en büyük paramız 200 liradır. Bu para çıktığı zaman çok iyi hatırlıyorum. O zaman 200 lira ilk çıktığı zaman gittim 130 dolar aldım. Şimdi 10 dolar alıyorsun. Nasıl geçineceksin. Türkiye Cumhuriyeti'nin en büyük parası 200 liradır. Peynir 280 lira. Geçirmek çok zor. Hükümetten nasıl memurlara nasıl 8 bin lira zam verdi ben de o parayı istiyorum. Bu ülkenin vatandaşıysan bu ülkeye askerlik yaptıysam, bu ülkeye hizmet verdiysem benim de doğal hakkımdır, ben de bu parayı istiyorum. 8 bin lirayı versinler fakat yarın zam yapacaklarsa hiç yapmasınlar da vermesinler de. Şimdi hiçbir yerlere gidemiyoruz en yakın yer Aydın 55 lira. Denizli'nin yolunu unuttuk. Şehir içi arabası 14 lira. Ben yaşıyorum ama nasıl yaşıyorum öylesine yaşıyorum boş yaşıyorum. Sorduk buraya çay parası kaç lira diye 5 lira deyince ucuz diye buraya oturduk. Burası büyükşehir Belediyesi’ne ait bir parktır."
"ÜÇ HAFTADA BİR PAZARA GİDİYORUZ"
Vahap Tolmaç, “Herkes biliyor, herkes görüyor. Ben hakkımı helal etmem. Ben insanca yaşamak istiyorum. Soğuktan artık bizler ölürüz. Her gün zam. Tüp 600 liraya kadar geldi. Gaz ne kadar olmuş? Nasıl geçim olur. Biz 2 haftada, 3 haftada bir pazara çıkıyoruz. Yetmiyor. Bizler yemiyoruz" diye konuştu.
"ÖLMEYECEK KADAR PARA VERİYORLAR"
Diğer bir vatandaş Muammer Çetinkaya, "Emekli maaşından memnun değilim. Acımızdan ölmeyecek kadar bir para veriyorlar. Açlık devrinde yaşıyoruz. Çaremiz yok. Et süt yumurta balık vücuda girmiyor. Neden girmiyor sorusuna ekonomik kriz var. Maaş yetmiyor. Aldığım para 10 bin lira. Yarısını borca yatıyorum yarısı oraya buraya tamam. Ben memur emeklisiyim seyyanen zam verecekti vermedi. Çalışanlara verdi bize vermedi. Aç kalmadan huzurlu yaşamak istiyoruz. Bu böyle gider. Bu işin düzeleceğini tahmin etmiyorum. Seçimlerden önce düzelteceğiz dediler düzeltmediler seçim geçti, dörder beşer yerden maaş alıyorlar. Türkiye'nin ekonomisi düzelmez" dedi.
Diğer bir emekli ise, "Emekliyim, 8 bin lira maaş alıyorum. Her şey pahalı gelir yok. İncir vardı incirlerimizde kurudu bitti, kuraklık bitirdi. 500 600 kilo incir oluyordu şimdi 50 kilo olmuyor. Bu sene sıcaktan kurudular kuraklık bitirdi. Her şey pahalı buraya köyden geliyorum. Daha önce yol parası 10 liraydı şimdi 20 lira oldu. 8 kilometre yol. Hükümetten bir şey beklemiyorum bugün vereceğim diyor yarın hiçbir şey yok. Kendi adamlarına veriyorlar. Şehirde duranlar eğer çocuk okutuyorlarsa bunları Allah kurtarsın. Allah yardım ederse edecek" diye konuştu.
