Kürsüye dört tane soğan koyan Gürer, şunları söyledi:
“SOĞAN ÜRETİMİNDE DÜNYADA İLK SIRALARDA YER ALAN ÜLKEMİZ YANLIŞ TARIM POLİTİKALARIN SORUNUN KAYNAĞI NEDENİYLE SIKINTILI BİR SÜRECE GİRDİ”
“Öncelikle ülkemizde ciddi bir kuraklık riski vardı. Ekimden şubata kadar doğru dürüst yağış almadı. Mevsimsel değişimler bu anlamda çiftçilerimiz için sorun yaratıyordu. Çiçekler açtığı sürece kar yağışı, havanın farklılaşması ve bunun ardından olası don yine sıkıntı yaratacak. Normalde bu mevsimde karın yağması olağan ancak bundan önceki süreçte kar ve yağmur yeterli olmadığı için önümüzdeki süreçte sıkıntılar yaşanacak. Bazı bölgelerde meteoroloji don uyarısında bulunuyor. Özellikle havaların iyi gitmesi nedeniyle çok bahçe ürünü çiçek açmıştı. Burada bir sıkıntı yaşanacağı görülüyor. Bugün basın toplantısında değineceğim konu ise, AK Parti iktidarları sürecinde yanlış tarım politikalarının ve uygulamaların, öngörüsüzlüğün, plansızlığın ülkeyi hangi noktaya taşıdığını somut bir göstergesi olan soğana değineceğim. Çünkü soğan, patates, hububat, bakliyat ülkemizde geniş kesimlerin tükettiği ve sofralarımızdan vazgeçilmezi… Soğan üretiminde dünyada ilk sıralarda yer alan ülkemiz yanlış tarım politikaları nedeniyle sıkıntılı bir sürece yine girdi. Bugün marketten soğan aldım kilosu 23 lira… Yani soğanın bu fiyata erişmesi çiftçiye bir faydası yok. Çünkü çiftçi üretti geçen yıl soğanını, depoya kısmen koysa da tüccara sattı. Burada yaşanan sorun soğanla ilgili zincir halkasının kopmuş olması, plansızlık ve öngörüsüzlük. Soğan stokları şu anda azaldı. Turfanda erkenci soğan sökümü ise Adana’da özellikle yağış nedeniyle gerçekleşmedi. Hatay, Reyhanlı’da da depremin de doğal etkisiyle hasat başlamadı. Bunun başlamaması birdenbire soğan fiyatlarının artışını hızlandırdı. Bu bağlamda eğer hava müsait olursa erkenci soğanın sökümü gerçekleşecek ama onun da piyasaya verildiğinde düşük bir fiyatta olmayacağı için bayrama kadar soğanda bu fiyatlar devam edecek görülüyor. Soğan ekildiği dönemde rekolte fiyatları, rekolteye göre fiyatlarda değişkenlik arz ediliyor. Çünkü bir yıl ürün çok oluyor sonrasında ürün değer bulmadığı için ertesi yıl daha az ürün ekildiğinden sorun oluşuyor. Bunun bir planlaması gerekiyor. Bunu da Tarım ve Orman Bakanlığı’nın düzenlemesi ihtiyaç ama bugüne kadar bu yönde bir düzenleme olmadı. Çünkü 2020-2021 üretim döneminde soğan tarlada kaldı. Şereflikoçhisar’da, Amasya’da, Amasya Milletvekilimiz Mustafa Tuncer ile beraber tarlalara gittiğimizde, soğanlar toplanmadı, çürüdü. 2 milyon 800 bin ton civarında bir soğan üretimi gerçekleşmişti. Dondurulmuş ve işlenmiş gıdaya çevrilip değer bulması gereken soğan tarlada kalınca bir sonraki yıl üretim düştü. Üretimin düşmesi sonucunda da bu kez 2021-2022 döneminde daha az üretim gerçekleşti. Bunun sonucu bugün için soğanda fiyat artışları da ortaya çıktı. Patates ve soğan ülkemizde sofraların vazgeçilmezi, şu anda patates de Niğde’de 2-3 lira tüccar gelip almadığı için depoda kaldı. Dönemi bitmek üzere olduğundan çiftçi elindeki patatesi satamadı. Oysa üretim hasat döneminde 5 liraya kadar patates alıcı buluyordu ama marketlerde yine 15 liradan aşağıda patates satışı yoktu. Bu düzenlenmediği sürece fakirin fukaranın, garibin gurebanın sofrasına koyacağı soğanın, patatesin fiyatı arttıkça hem tüketiminde sorun yaşayacaklar hem tüketimi kısacaklar hem de pahalı ürün almak zorunda kalacaklar.
“SOĞAN BİR DÖNEM BULUNMADIĞINDA DEPOLAR BASILDI, PATATES VE SOĞAN ÜRETİCİSİ TERÖRİST İLAN EDİLDİ”
Ülkemiz özünde soğan üretiminde dünyanın 12 ülkesi arasında yer alıyor. Verimlilikte ise ilk sıralardayız. Dünya verimliliği üzerinde Türkiye’de bir verimliliğin varlığı da ülkemizin her ilinde soğanın yetiştirilebilirliği de bu konuda Türkiye’nin bir sıkıntı yaşamamasının gereğini açıkça ortaya koyuyor ama siyasi iktidar ithalatçı bir çözümle olaylara baktığı için ne yazık ki Türkiye soğanda da sorun oluşunca ithalatla çözüm arıyor. Doğru bir planlama yapılmadığı için de sıkıntılar devam ediyor. Soğan bir dönem bulunmadığında depolar basıldı, patates ve soğan üreticisi terörist ilan edildi. Sonra Bulgaristan’dan, Özbekistan’dan, Kıbrıs’tan soğan ithal etmek zorunda kaldık. Bu nedenle soğan Türkiye’nin tarım politikalarında uygulanan yanlışlığın da bir yerde göstergesi durumunda, üretim çok oluyor fiyat düşüyor, üretenler zarar ediyor. Üretim az oluyor, fiyat artıyor, ithalatta çözüm arıyorsun. Bu konuda yapılması gereken planlama gerçekleşmeyince de sıkıntılar devam edip gidiyor. 2018-2019 yılında 128 bin ton soğan ithal etmişiz. Oysa 2016-2017 yılında ithal ettiğimiz soğan yalnızca 71 bin ton… Yani soğan ithalatımız 71 bin tondan 128 bin tona çıkıyor, 2 yıl sürecinde ve bu süreçte Türkiye 296 bin ton da geçen yıl soğan ihraç ediyor. Bir yandan ithalat bir yandan ihracat. Geçen yıl soğan ihracatı da doğal olarak elde ürün olunca, fiyat düşük olunca gerçekleştiriliyor. Bunda en büyük sıkıntı öngörü eksikliği, planlama… Bunu sürekli vurguluyoruz ama değişmedi. Şu anda soğanın 23 liraya çıkması zincir halkası dediğimiz üreticiden tüketiciye sürecin kademeli olarak doğru planlanmamasıyla ilgili… Yani 2022 yılında üretilen ürün sezona gelebilmesi için erkenci turfanda dediğimiz üretimin sürecine göre planlanmalı ve bu akışkanlık içinde satış ve üretim piyasaya verilmesi sağlanmalı. Bu eğer gerçekleşmezse zincir halkası koptuğu yerde fiyatlar da alıp başını gidiyor, olan tüketiciye oluyor. Onun için AK Parti iktidarları döneminde en büyük eksikliği hissedilen, bu sürecin doğru sürdürülememesi… Şu anda geldiğimiz boyutta da 23 liradan markette soğan satılmasının tek nedeni, geçtiğimiz yılda üretilen erkenci dediğimiz ve Adana’da, Hatay’da hasat yapılması gerekli sürece üretimin depodaki ürünün yansımamasından kaynaklanıyor. Bu süreç devam ettiği sürece her yıl farklı durumlar yaşanabilir.
“14 MAYIS ÇİFTÇİLER GÜNÜNDE YAPILACAK SEÇİMDE ÜRETİCİMİZİN, OYLARIYLA SANDIKTA MEVCUT İKTİDARIN GİDİŞİNİ SONLANDIRIP MİLLET İTTİFAKI’NI İKTİDAR YAPTIĞINDA, PLANLI BİR ÜRETİMLE BU SORUNLAR AŞILACAK”
14 Mayıs Çiftçiler Günü, çiftçiler gününde yapılacak seçimde; çiftçimizin, üreticimizin, tüketicimizin bu süreci doğru görüp değerlendirip, oylarıyla sandıkta mevcut iktidarın gidişini sonlandırıp Millet İttifakı’nı iktidar yaptığında, planlı bir üretimle bu sorunlar aşılacak. Bu süreç böyle sürdüğü takdirde de üretici daha pahalı ürün alacak, üretici daha az kazanacak. Tüketici daha pahalı ürün alacak. Girdi maliyetlerindeki artış da üretime yansıyacak. Soğanda, gübresinden çapalamasına kadar işçiliğine zor bir süreç, Niğde bir zamanlar soğan ile anılırdı, baktılar ki gelir sınırlı, üretim zor, patatese yöneldiler. Patates, soğana göre daha az sorunluydu. Onda da dengesizlik, bir yıl ürün para etti, bir yıl etmedi. Onda da rekolte düştü ve geçtiğimiz yıl ilk kez Niğde patateste ikinci sırada üretim bölgesi durumuna geldi, birinciliğini kaybetti. Böyle devam ederse, Türkiye sorunlu, yalnızca 1999 yılında bundan 20 milyon daha az nüfusumuz varken 6,5 milyon patates üreten ülkemiz şu anda 5 milyon 200 bin ton civarına düşmesi de ileride yaşanacak sorunların göstergesi, bu bağlamda soğanda, patateste de mevcut siyasi iktidar sınıfta kaldı.” (ANKA)