"Sivas'ta 2 Temmuz 1993'de, 35 insanımız gerici güçler tarafından katledildi. Üzerinden tam 19 yıl geçen ve madımak otelinde gerçekleşen katliamda yazar, ozan, düşünür ve otel çalışanlarının da aralarında bulunduğu insanlarımız yanarak hayatlarını kaybetti.
93 yılından bu yana iktidara gelen her hükümet katliamı aklamaya, onu unutturmaya çalıştı. Yaşamını yitiren insanlarımızı unutmadığımız gibi katliamı planlayan karanlık elleri de unutmayacağız. Unutmamak, bu ülkenin vicdan sahibi insanlarının en büyük sorumluluğudur.
Katliamın ardından 'Olay münferittir. Ağır tahrik vardır. Bu tahrik sonucu halk galeyana gelmiştir' diyen dönemin Cumhurbaşkanını unutmayacağız.
'Olaylarda bir tek vatandaşımızın dahi burnu kanamamıştır' diye açıklama yapan dönemin başbakanını unutmayacağız.
13 Mart 2012 tarihinde Madımak katilleri için verilen zamanaşımı kararından sonra 'Bu karar Türkiye'ye hayırlı uğurlu olsun' diyen başbakanı unutmayacağız. Aşınan zaman değil insanlıktır!
Egemen devlet zihniyetinin kabul ettiği resmi kimlikten farklı kimlikleri yok sayan bir ülkede yaşamaktayız. Siyasi iktidar, Maraş`ı, Çorum`u ve Sivas Katliamı`nı gerçekleştiren zihniyeti yeniden üretiyor. O gün gerekenleri yapmayan zihniyet bugünde katliamcıları zamanaşımı ile kurtardı. Akla ve bilime karşı, dindar nesil yetiştirmeyi öngören zihniyet ile karşı karşıyız.
Eşit, özgür, bağımsız ve demokratik bir ülkeye olan umudumuzu hiçbir zaman yok edemeyecekler.
Umudumuzu, teslim alamayacaklar. Sivas Katliamı`nın hesabı sorulmadan, gerçek sorumluları ortaya çıkarılıp yargılanmadan bu dava kapatılamaz.''
Editör: TE Bilisim