Türkiye’de enflasyonla mücadele kapsamında kredi kartı limitlerine yönelik önemli bir düzenleme yapılacak. Kredi kartı limitlerinin, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) sistemine dayandırılarak belirlenmesi öngörülüyor. Bu yeni düzenleme ile kredi kartı limitleri, SGK’daki gerçek gelirlere göre şekillenecek. Peki, bu yeni sistem nasıl işleyecek? Detayları SGK Başuzmanı İsa Karakaş anlattı.
Kredi Kartı Limitleri ve SGK Verileri Entegre Edilecek
Kredi kartı limitlerinin, gerçek gelirle uyumlu hale getirilmesi amacıyla SGK veri setleri ile Risk Merkezi veri setlerinin entegrasyonu sağlanacak. Bu düzenleme, bireysel krediler ve ticari kredilerde uygulanan seçici sıkılaştırma politikaları çerçevesinde gerçekleştirilecek. Amaç, iç talebi dengelemek, enflasyon beklentilerini kontrol altında tutmak ve cari açığı azaltmak.
SGK Başuzmanı İsa Karakaş'tan Açıklamalar
SGK Başuzmanı İsa Karakaş, Türkiye’de kredi kartı borcundan dolayı yasal takibe düşen kişi sayısının 2024 yılı temmuz ayında geçen yıla göre önemli bir artış gösterdiğini belirtti. Temmuz 2024 itibarıyla bireysel kredi kartları da dâhil olmak üzere tasfiye olunacak alacakların bir önceki yıla göre yüzde 122 artışla 89 milyar TL'ye ulaştığını açıkladı.
2006 Reformları ve Yeni Limit Sınırlamaları
Karakaş, 2006 yılında yapılan sosyal güvenlik reformları ile SGK’nın geniş veri ambarının oluşturulduğunu ve bu verilerin bankalarla paylaşılabileceğini ifade etti. Bu sistem, gelir bilgilerini daha doğru ve güvenilir bir şekilde bankalara sunarak kredi kartı limitlerinin gerçek gelirlerle uyumlu olmasını sağlayacak.
Yeni Düzenlemenin Etkileri
Yeni düzenleme ile bankalar kredi kartı limitlerini, başvuru sahiplerinin SGK verilerine dayalı olarak belirleyecek. Bu durum, kredi kartı sahiplerinin gerçek gelirlerini aşan limitler için işverenlerine baskı yapmalarına yol açabilir. Böylece, kredi kartı limitleri, bireylerin gerçek gelirlerine daha yakın bir seviyede kalacak.
Enflasyonla Mücadelede Üçlü Destek
Bu düzenleme, üç koldan enflasyonla mücadeleye katkıda bulunacak. İlk olarak, talebin kısılmasıyla enflasyonla mücadele edilecek. İkinci olarak, takipteki alacakların azalması sağlanacak. Üçüncü olarak, SGK prim kayıplarının bir kısmı telafi edilecek. Bu sayede hükümet, ekonomik denetim ve kontrol mekanizmalarını daha etkin bir şekilde uygulayabilecek.