Milyonlarca
kamu çalışanının yaşamlarını ilk elden etkileyecek olan Toplu İş Sözleşmesi
öncesi Birleşik Kamu-İş Antalya İl Başkanlığı emekçilerin taleplerini
sıraladı. Basın açıklamasını Birleşik
Kamu-İş Adana Eğitim İş Sendika Başkanı Sadık Acar okudu. Birleşik Kamu - İş
Konfederasyonu Genel Başkanı Mehmet Balık ise, konfederasyon olarak, toplu
sözleşmeyle ilgili taleplerini açıkladı.
Türkiye
genelindeki yapılan eş zamanlı toplantıya Birleşik Kamu - İş Konfederasyonu
Genel Başkanı Mehmet Balık’ın yanı sıra, Sendika Başkanı Sadık Acar, Büro – İş Sendika Başkanı Murat Köse, Tüm
Yerel-Sen Antalya Şube Başkanı Demet Kurupınar ve Birleşik Kamu-İş’e bağlı
sendikaların yöneticileri katılım gösterdi.
Eğitim- İş
Antalya Şube Başkanı Sadık Acar, yüzde 3-4 zam değil, insan onuruna yaraşır,
emeklerinin karşılığı kadar ücret
istediklerine dikkat çekerek önemli açıklamalarda bulundu. Acar şöyle konuştu:
“Kamu
emekçilerinin yanı sıra emekliler ile diğer kamu görevlilerini de ilgilendiren
6’ncı Dönem Toplu Sözleşme görüşmeleri, 2 Ağustos 2021 tarihinde başlayacaktır.
Kamu emekçileri çözüm bekleyen sayısız sorunla karşı karşıyadır. Sözleşmeli,
ücretli, vekil gibi esnek ve güvencesiz statülerde çalıştırılma, atama ve
görevde yükselmelerde liyakat yerine adam kayırmacılığın ve kadrolaşmanın esas
alınması, vergi tarifeleriyle ağırlaştırılan vergi yükü, insan onuruna
yakışmayan bir ücret düzeyi ve adaletsizliği, adaletsiz ek gösterge sistemi,
özelleştirme tehdidi, hayat pahalılığı, kötü çalışma koşulları, tarafların eşit
olmadığı toplu sözleşme sistemi ve grev hakkının olmaması gibi daha birçok
sorun çözüm beklemektedir. Daha birçok sorun çözüm beklerken yetkili
konfederasyon, altı ayda bir yapılan yüzde 3-4’lük maaş zamlarıyla imzaladığı
toplu sözleşmeleri, “başarı hikayesi” olarak anlatmaktadır.”
EMEKÇİLER YOKSULLAŞIYOR!
Türkiye’deki
vergi sisteminin, gelirle ilişkisi olmayan, harcama ya da belli bir işlem
yapılırken ödenen katma değer vergisi, özel tüketim vergisi, özel iletişim
vergisi, damga vergisi harç ve benzeri isimlerle alınan dolaylı vergilere
dayanıyor olmasının ücretle geçinenlerin gelirlerinin çok büyük bir bölümünü
dolaylı vergi olarak devlete ödemelerine yol açmakta olduğuna işaret eden
Başkan Acar şöyle devam etti:
“Dört kişilik
bir ailenin açlık sınırının 3 bin 468 lira, yoksulluk sınırının 11 bin 929 lira
olarak hesaplandığı bir dönemde kamu çalışanlarının ücretlerinin insan onuruna
yakışır bir düzeye çıkarılması kaçınılmazdır. Milli gelirin dağılımı ücretliler
aleyhine bozulmaktadır, ücretlilerin gelirden aldığı pay yıllardır
azalmaktadır. Zam oranlarının, iktidarın hiç tutmayan enflasyon hedefi ve
TÜİK’in açıkladığı, ancak ücretliler için hiçbir anlam ifade etmeyen “resmi
enflasyon” baz alınarak belirlenmesi kamu emekçilerinin yoksulluğunu
artırmaktadır. TÜİK’in son aylarda yüzde 17 -18 seviyesinde hesapladığı yıllık
enflasyon, gerçekte yüzde 30’lu oranlarda seyretmektedir. Gerçek enflasyon
karşısında satın alma gücü mum gibi eriyen kamu çalışanları, artan refahtan
diğer bir ifadeyle, ekonomideki reel büyümeden de pay alamamıştır.”
‘ADİL GELİR DAĞITIMI İSTİYORUZ’
Birleşik
Kamu-İş Konfederasyonu Genel Başkanı
Mehmet Balık ise, toplu sözleşmeyle ilgili taleplerini anlatarak şu
açıklamalarda bulundu: “Kamu çalışanlarının en azından 2002 yılında milli
gelirden aldığı pay kadar bir pay alabilmesini sağlayacak bir ücret zammı
yapılmasını talep ediyoruz.
Önceki
yıllarda yaşanan kayıpların karşılanabilmesi için kamu çalışanlarının
ücretlerine öncelikle yüzde 30 oranında bir zam yapılmalıdır. Bu zamdan sonra
2022 yılının ilk yarısı için yüzde 15, ikinci yarısı içi yüzde 15, 2023 yılının
ilk yarısı için yüzde 15 ve ikinci yarısı için de yüzde 15 oranında zam
yapılmalıdır. Üniversite mezunu tüm memurların ek göstergeleri 3.600’e çıkarılmalı,
6’ncı dereceye inen tüm kamu çalışanlarına ek gösterge verilmelidir.
Birleşik
Kamu-İş Konfederasyonu; emekçilerin sendika özgürlüğü, grev ve toplu sözleşme
hakkı, mali ve sosyal hakları için verdiği meşru mücadelesini bu dönemde
baskılara rağmen sürdürecektir. Enflasyon kadar zam değil bütün haklarımızı,
insan onuruna yaraşır bir şekilde emeğimizin karşılığını, gelirin adil
dağılımını istiyoruz. Bayram sonrasında konuyla ilgili olarak farklı illerde
eylemler yapacağız.”
Akdeniz Gerçek Haber Merkezi