Arda KIR
Cengiz Kul, “Antalya da başlayan yüksek kiralar tüm Türkiye'ye tamamen yayılmış durumda ülkemiz de yaklaşık 7 milyon kiracı olduğunu ve daha da sayısının arttığını dile getireceğiz. Kiracıların yarısı asgarî ücretli çalışan geri kalanı emekli ve memur kesim. Türk halkına yapılan haksızlıklara karşı Kiracılar Dayanışma Platformu olarak sesimizi duyurmak için gerek basın açıklaması gerek yürüyüş gerek sosyal medyada çeşitli yöntemler denedik ve lakin ne hükümet ne muhalefet sorunumuzu dile getirmedi. Barınma sorununu çözmek için yabancı konut satışı durdurulmalı ve ülkemizdeki sığınmacılar derhal sınır dışı edilmesi gerekir. Mahkemeler artık bu duruma yetişemiyor. Gerek hakimlerin gerek mahkemelerin artık düzenli ve adaletli olmadıklarını görüyoruz işleri çok zor ve biz dar gelirli vatandaşlar geçinmek için değil yaşamak için mücadele verir hale geldik. Günden güne zamlar tepemize binerken bu fırsatçılığın önüne geçeceğini söyleyen Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında bu fırsatçılığın önüne set kurmasını ve biz dar gelirli vatandaşa sahip çıkmasını istiyoruz. Cumhurbaşkanı’nın görevi vatandaşına sahip çıkmaktır” dedi.
“BÜTÜN MAAŞIMIZI KİRAYA MI VERELİM?”
Türkiye genelinde son 2 yılda yaşanan kira artışları dudak uçuklatıyor. Ev sahibi hayat pahalılığını gerekçe gösterirken, kiracı; gelirinin artmadığını söylüyor. Ev kiraları asgari ücretin üzerinde seyrediyor. Türk halkı oturduğu evin kirasını ödeyemiyor, boğazına kadar borç içinde, icralık ve her gün bankalar arıyor. Çoluğuna çocuğuna bir şey alamıyor, cebine harçlık koyamıyor. Ülkemiz sığınmacılarla, yabancılarla dolmuş durumda ve bizler bu düzensiz göç yüzünden barınamıyor kendi vatanımızda ötekileştiriliyoruz. Emlakçı ücretinin direk kiracıdan değil, ev sahibi ve evi kiralayandan yarı yarıya alınmasının daha doğru olacağını düşünüyoruz. Ev sahipleri enflasyonu bahane ederek peynirin, domatesin fiyatı üzerinden biz kiracılara yükleniyorlar, istiyorlar ki bütün maaşımızı onlara verelim” dedi
“YAŞAMIYORUZ, HAYATTA KALIYORUZ”
Cengiz Kul, “Biz dar gelir vatandaş yani asgari ücretle çalışanlar köle gibi çalışıyoruz kölelere asla özgür olacağı kadar ödeme yapmazlar hayatta kalmalarına yetecek kadar veriyorsunuz ki çalışmaya devam edelim. Biz dar gelirli vatandaşlar kirayı ödemek için mesai artı ek iş arayışındayız. Şimdi herkesin önünde soruyorum çocuklarımızın beslenmesini, giyinmesini, geleceğini bu şartlarda nasıl karşılayalım. Bir toplum yok oluyor, üretim zayıflıyor, tüketim çıldırıyor, vergiler artıyor, adaletsizlik yaygınlaşıyor, umutlar kırılıyor, göç hızlanıyor ve en kötüsü bu kadar yaşanmışlıkları görmezden geliniyor. Kendi menfaatleri olunca bir gecede yasa çıkaranlar yönettikleri halk can çekişirken onların sorununa kulaklarını tıkıyorlar. Onların keyfi yetene kadar her gün bir aile çocuklarıyla sokağa atılıyor. Buna bir atasözü ile değinmek gerekirse zenginin keyfi yetene kadar fakirin canı çıkıyor. Artık bu gidişata dur densin daha fazla insanın canı yanmasın. Burada en büyük etken en fazla canımızı yakan yabancı göçünden sonra yüksek komisyon almak uğruna fiyatları yükselten emlakçılardır” diye konuştu.
