Eğitim-İş Şube Başkanı Balık, Malatya'nın Sürgü Beldesi'nde Ramazan davulcusu yüzünden çıkan tartışmanın Alevileri linç kampanyasına dönüştürüldüğünü söyledi.
Eğitim-İş Antalya Şube Başkanı Mehmet Balık'ın yazılı açıklaması şu şekilde: "Malatya'nın Sürgü Beldesi'nde yaşayan Alevi aileyle Ramazan davulcusu arasında çıkan tartışma linç hareketine dönüşmüş, tekbir eşliğinde ailenin evi taşlanmış, evin yanındaki ahır ateşe verilmiştir. Aile beldeyi terk etmeye zorlanırken, güvenlik güçleri yeterli müdahalede bulunmamış; Malatya Valisi Ulvi Saran ise 'ufak çaplı bir gerginlik' diyerek olayı geçiştirmeye çalışmış ve aileyi linç etmek isteyenlere cesaret vermiştir. Bu durum, AKP iktidarının 2002'den itibaren artarak devam eden, Cumhuriyetin temel değerlerine ve ulusal bütünlüğümüze yönelik saldırılarının sonucudur. Siyasal iktidar ne yazık ki ortak değerlerimiz üzerinden değil; etnik ve dinsel ayrılıklarımız üzerinden siyaset üretmektedir. Sivas katliamı davasında, sanıkların avukatlığını üstlenenlerin AKP'de önemli görevlere getirilmesi, yine davanın AKP iktidarı döneminde zamanaşımına uğraması, ırkçı nefretin teşvik edilmesine, hatta ödüllendirilmesine hizmet etmektedir. Özellikle Başbakan Erdoğan'ın bir mitinginde Alevi yurttaşlarımızı yuhalatması, Suriye'de yaşanan gelişmeler üzerinden yaptığı mezhepçi açıklamalar, TBMM Başkanı Cemil Çiçek'in Aleviliğin ayrı bir inanç olmadığı ve ibadet yerlerinin cemevi değil cami olduğu yönündeki açıklamaları, Yargıtay'ın 'Cemevlerinin ibadethane olamayacağına dair kararı' bu saldırıya zemin hazırlamıştır. Türkiye'de siyasal iktidar tarafından inanç ve etnik ayrımcılık yapılarak halkımız kamplara bölünmeye çalışılmakta, yurttaşı ümmet yapma, dini siyasete alet etme çabaları olanca hızıyla sürdürülmektedir. Aslında bu olaylar, Irak'ta ve Suriye'de gerçekleştirilen ayrıştırma politikalarının Türkiye'deki provasıdır. ABD ve AB emperyalizminin oyunuyla tezgahlanan bu senaryoların acı reçetesini, Irak ve Suriye halkı çok ağır biçimde ödemiştir ve ödemeye de devam etmektedir. Şimdi aynı oyun Türkiye'de sahnelenmek istenmektedir. Ancak sağduyulu halkımız oyuna gelmeyecek ve bu planları bozacaktır. Eğitim-İş olarak, Alevi yurttaşlarımızın uğradığı çirkin saldırıyı kınıyor; Hükümeti bir daha böyle linç girişimlerinin yaşanmaması için gerekli önlemleri almaya, olayın sorumlularını ve faillerini bir an önce yargı önüne çıkartmaya çağırıyoruz. Irkçılığın, gericiliğin ve bölücülüğün bu ülke için en büyük tehlike olduğunu her zaman savunan Eğitim-İş bu sürecin de takipçisi olacaktır.''
Editör: TE Bilisim