Türkiye'de sendikal hareketin geldiği nokta belli.Yeni düzenlemeler ve yasa değişiklikleri ile emekçilerin toplu sözleşme hakları ellerinden alınıyor, sendikaların içi boşaltılıyor, iktidar yanlısı sendikaların güçlenmesi için işçiler,bağlı oldukları sendikalardan ayrılmaları konusunda baskı görüyorlar. Özellikle DİSK'e bağlı sendikalara üye olan işçiler baskı ve tehdit ile istifaya zorlanıyor.

 
Sendika başkanları da böylesine sıkıntılı bir süreçte bir yandan üyelerini elde tutmak, bir yandan toplu iş sözleşmeleri görüşmelerinden en iyi sonucu almak için çaba gösterirken, diğer yandan da örgütlenmek ve yeni üyeler kazanmak için çaba gösteriyorlar.
 
Hükümetin hedefinde öncelikle DİSK'e bağlı sendikalar var..
 
Baskı ve yıldırma çabalarının arttığı bir süreçte DİSK'e bağlı Sosyal-İş Sendikası da doğal olarak sosyal demokrat belediyeler ve bağlı kuruluşlarında örgütlenmek istiyor..
 
İddialara göre Sosyal-İş Sendikası Antalya Şube Başkanı Hüseyin Kaplan, bu düşünceden yola çıkarak Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın'dan belediye kuruluşlarından EKDAĞ'a örgütlenme konusunda kendisine destek olunmasını ister. Akaydın da Kaplan'ı EKDAĞ Genel Müdürü Emrah Uysal'a gönderir. Ancak Uysal'dan sürpriz bir cevap alır.. EKDAĞ Genel Müdürü, Kaplan'a, "Sen bu iş için Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Cemal Öcal'la görüşmelisin, kararı Öcal verir" der..
 

Sosyal-İş'in Başkanı şaşırır bu işe, Akaydın'ın oluruna rağmen EKDAĞ'ın Genel Müdürü adres olarak Öcal'ı gösterir..

 
Hüseyin Kaplan'ın sıkıntısı bununla da bitmez.. Büyükşehir Belediyesi kuruluşlarından ANSET'te örgütlü olduğu için toplu sözleşme görüşmeleri için Genel Müdür DSP eski milletvekili Sancar Sayın'a gider..
 
Sayın'ın ''Önce sosyal hakları konuşalım, taleplerinize olumlu yaklaşmam mümkün değil' cevabını alır..
 
İşte böyle sosyal demokrat bir belediyede üyelerinin haklarını korumak isteyen, örgütlenmek isteyen sendika başkanı büyük hayal kırıklığı yaşar.. Sosyal-İş Sendikası Başkanı Hüseyin Kaplan dertli mi dertli..

Editör: TE Bilisim