Bu kapsamda 25 Mart Cumartesi saat 20:30’da düzenlenecek Dünya Saati etkinliği öncesinde herkesi https://www.dunyasaati.org/ web sitesinden deprem bölgelerinin doğayla uyumlu yaşam alanları olarak ayağa kalkması için imza vermeye davet ediyor.
Sürdürülebilir kalkınmanın insana yatırım ve doğal kaynakların bilinçli kullanımı ile gerçekleşeceğini vurgulayan Panasonic Electric Works Türkiye, bu seneki Dünya Saati etkinliğinde Doğal Hayatı Koruma Vakfı’nın (WWF-Türkiye) “Yeşil İyileşme” seferberliği çağrısına katılıyor. Bu kapsamda 25 Mart Cumartesi saat 20:30’da düzenlenecek Dünya Saati etkinliği öncesinde herkesi https://www.dunyasaati.org/ web sitesinden deprem bölgelerinin doğayla uyumlu yaşam alanları olarak ayağa kalkması için imza vermeye davet ediyor.
IŞIKLAR DEPREMDE HAYATINI KAYBEDENLER İÇİN KAPATILACAK
Bu sene Kahramanmaraş merkezli depremlerin yarattığı acı ile karşılanan Dünya Saati etkinliğinde ışıklar bu kez 1 saatliğine depremde hayatını kaybeden vatandaşlar için kapatılacak. Bu sene depremin yarattığı tahribatın bir kez yaşanmaması için Yeşil İyileşme mottosuyla gerçekleşecek olan etkinlik, şehirlerin iklim krizinden kaynaklanan doğal afetlere ve depremlere dirençli olarak ayağa kaldırılması için farkındalık yaratmayı hedefliyor.
KENAN SORAL: “DAHA SAĞLIKLI VE GÜVENLİ BİR GELECEK İÇİN DOĞAYI KARŞIMIZA DEĞİL YANIMIZA ALMA ZAMANI”
İnsanlar için "Daha iyi bir yaşam" hedefiyle faaliyetlerini yürüttüklerini ifade eden Panasonic Electric Works Türkiye İnsan Kaynakları ve Kurumsal İletişim Genel Müdürü Kenan Soral, şu açıklamayı yaptı:
“Bu sene 10’uncu kez Dünya Saati etkinliğinin ana sponsorluğunu üstlendik. Şirket olarak "Daha iyi bir yaşam" hedefimizle örtüşen bu değerli etkinlikte bu sene hala acısı içimizde taze olan deprem konusunda farkındalık yaratmak, hayatlarını kaybedenleri anmak istedik. Bu nedenle de depremden etkilenen bölgelerin afetlere dirençli ve doğaya uyumlu bir şekilde yeniden inşa edilebilmesi için “Yeşil İyileşme” seferberliği çağrısına katıldık. Yeşil İyileşme seferberliği, sağlıklı bir gelecek için ekolojik alt yapıyı tahrip eden planlar yerine sürdürülebilir, doğayla uyumlu, afetlere dirençli yaşam alanları kurmak demek. Kentlerimizin deprem, kuraklık veya sel gibi afetlere karşı dirençli olması bilime dayalı, sürdürülebilirlik prensiplerini benimseyen planlamayla mümkün. Bu önemli çağrıyı desteklememize vesile olan WWF-Türkiye’ye uzun soluklu iş birlikleri için de teşekkürlerimizi sunuyoruz.”
ANKA
