Avusturya basını, Türkiye ile yeni bir göç anlaşmasının gerekliliğine dikkat çekiyor. 2016'daki anlaşmanın benzeri bir yaklaşımın gündeme gelip gelmeyeceği merak konusu.

Avrupa Komisyonu'nun Önemi

Avrupa Komisyonu, önümüzdeki beş yıl boyunca Ursula von der Leyen başkanlığında, AB’nin başarısını ve güvenilirliğini belirleyecek üç temel vaadi yerine getirip getiremeyeceğine karar verecek. Gerald Knaus, Der Standard'daki analizinde, AB'nin düzensiz göçmenlerin sayısını azaltma başarısını, AB hukukuna saygıyı yeniden tesis etme yeteneğini ve Schengen sisteminin korunup korunamayacağını tartışıyor. Ursula von der Leyen, tüm bu meselelerin merkezinde yer alıyor.

Mülteci Krizleri ve Yükümlülükler

Son on yılda, Avrupa Birliği ülkeleri, daha önce görülmemiş sayıda mülteciye koruma sağlamıştır. Bu durum, özellikle Suriye ve Ukrayna mülteci krizlerinden kaynaklanmıştır. Her iki krizde de Rusya’nın rolü önemliydi; Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, mülteci akınının ana sebeplerinden biri olmaya devam ediyor.

2022'nin sonunda, 13 milyondan fazla zorla yerinden edilmiş Suriyeli bulunuyordu. Milyonlarca insan, Türkiye ve Lübnan gibi komşu ülkelere sığınırken, AB'ye yönelenlerin sayısı da artmış durumda. Almanya, Avusturya ve İsveç gibi ülkelerde, sırasıyla 1 milyon ve yaklaşık 100 bin Suriyeli mülteci yaşamaktadır. Bu ülkeler, AB’deki Suriyeli mültecilerin üçte birinden fazlasını kabul etmiştir.

2016 Geri Kabul Anlaşması

Mart 2016'da, AB ve Türkiye arasında Ege Denizi’ndeki düzensiz göçü azaltmak amacıyla bir Geri Kabul Anlaşması imzalanmıştır. Bu anlaşmanın dört ana unsuru bulunmaktadır:

Suriye’de İsrail işgali durdurulamıyor Suriye’de İsrail işgali durdurulamıyor
  • Türkiye’den Yunan adalarına düzensiz olarak geçen kişilerin geri gönderilmesi,
  • Suriye'den gelen on binlerce kişi için Türkiye’de insani kabul programı,
  • 2016’dan bu yana Türkiye’deki Suriyelilere yılda yaklaşık bir milyar avroluk mali destek,
  • Türk vatandaşları için vize serbestisi sözü.

Bu anlaşma, 2016'dan 2020'ye kadar düzensiz göçmen sayısını azaltmada etkili olmuş, ancak 2020'de çökme aşamasına gelmiştir. O tarihten bu yana Türkiye, Yunanistan’dan kimseyi geri almazken, AB ülkeleri sınırda güç kullanmaktadır. 2017-2019 yılları arasında Almanya ve Avusturya’ya sığınma başvurusunda bulunan Suriye ve Afganistan’dan gelenlerin sayısı, 2021-2023 döneminde 440 bine çıkmıştır. Çoğu mülteci ise kayıtlı değildir.

İltica Reformu ve Sınır Kontrolleri

AB’nin 2023 iltica reformu, mevcut durumu değiştirecek gibi görünmemektedir. Frontex sınır koruma ajansı bütçesi 2017'de 300 milyon euro iken, 2023’te 850 milyon euroya çıkmasına rağmen, düzensiz göçü azaltma hedefine ulaşması beklenmemektedir.

Yeni Anlaşma Gerekliliği

Bu bağlamda, AB, özellikle Almanya, Avusturya ve Yunanistan için en önemli mesele, Türkiye ile yeni bir göç anlaşmasına varılıp varılmayacağıdır. Taraflar arasındaki menfaatlerin yeniden şekillendirilip şekillendirilemeyeceği merak edilmektedir.

Üçüncü Ülkelerle Anlaşmalar

Diğer bir çözüm ise, Afrika’dan deniz yoluyla gelen ölümcül düzensiz göçü azaltmak için güvenli üçüncü ülkelerle yapılacak anlaşmalardır. Bu, AB üye devletlerinin paylaştığı bir hedef olup, sığınma hakkından vazgeçmeden düzensiz göçü azaltmayı ve her yıl binlerce hayatı kurtarmayı amaçlamaktadır. AB Komisyonu, bu tür anlaşmaların yasal olarak mümkün kılınması için gerekli koşulları belirlemelidir.

Kaynak: Haber Merkezi