Antalya'da Antalya Gerçek Gazetesi'ni ziyaret eden DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Avukat İdris Şahin, Genel Yayın Yönetmeni Songül Başkaya ve İmtiyaz Sahibi Ahmet Başkaya ile bir araya geldi.
Vekil Şahin'in Antalya Temasları
Antalya programı kapsamında İdris Şahin, beraberinde DEVA Partisi Antalya İl Başkanı Özlem Arlıer ile Muratpaşa'da kurulan Cuma Pazarı ile Kapalıyol'da esnaf ziyaretleri yapıp vatandaşların dertlerini dinledi. Muratpaşa Camii'ndeki öğle namazından sonra Emekli Astsubaylar Derneği'ne geçen Vekil İdris Şahin daha sonra Akdeniz Gerçek Gazetesi'ni ziyaret etti.
Nereye Gidiyor Türkiye, Ne Olacak?
Genel Yayın Yönetmeni Songül Başkaya ve İmtiyaz Sahibi Ahmet Başkaya ile bir araya gelen DEVA Partili İdris Şahin, siyasi ve ekonomik gündemle ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Akdeniz Gerçek Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Songül Başkaya, DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı İdris Şahin'e, "Sayın Vekilim bugün Antalya'da bir dizi ziyaret için geldiniz, kurumumuzu da ziyaret ettiniz, şeref verdiniz, hoş geldiniz. Türkiye'nin son günlerde içinden geçtiği tabloda önce kayyum ile başlanan süreçte, sonra gazetecilerin ev hapsi, pasaportuna el konulması, genel yayın yönetmenlerinin gözaltı ve tutuklanması süreçleri ve son olarak da bütün dünyanın da aslında ilgisini çeken bir sabah sahur sonrasında Türkiye'nin en büyük şehrinin Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun polis baskınıyla evinden gözaltına alınması süreci ve sonrasında yaşananları değerlendirebilir misiniz? Nereye gidiyor Türkiye, ne olacak?" sorusunu yöneltti.
Sözlerine Nevruz Bayramı'nı kutlayarak başlayan İdris Şahin, son gelişmeler nedeniyle kaygılı olduklarını vurgulayarak şu açıklamaları yaptı:
"Öncelikle nazik kabulünüz için çok teşekkür ediyorum. Antalya'nın, gündemi çok yakından takip eden ve yerel basının öncüsü bir kuruluşta olmanın da mutluluğunu yaşıyoruz. Buna vesile olan değerli İl Başkanımıza da teşekkür ederim. Bugün baharın mucizesi, birliğin, kardeşliğin sembolü Nevruz Bayramı'nı kutluyoruz. Tüm milletimize Nevruz Bayramı vesilesiyle sağlık, huzur ve nevruzun bereket getirmesini dilerim."
"Ülkemiz Adına Kaygılıyız, Kızgınlık İçindeyiz"
"Öncelikle güzel şeyler konuşmak isterdim. Ülkemizin yarınlarına dair umut dolu cümleleri bu mekanda sarf etmeyi isterdim. Çünkü Antalya bağrında tarihi varlıklara, tarıma, turizme ve ticarete bağlanan ve sadece ülkemizin 81 ilinden gelen insanlara ana kucağı açan bir vilayet olmanın ötesinde, dünyanın tanıdığı, milletlerinin buluştuğu bir nokta. Burada huzuru, barışı, kardeşliği konuşmak, Türkiye adına da demokrasinin, hukukun üstünlüğünün ve sürdürülebilir kalkınmanın geliştiğini ve bizleri mutlu edecek seviyeye geldiğini konuşmak isterdik ama bugün burada hüzünlüyüz. Ülkemiz adına kaygılıyız, ülkemiz adına kızgınlık içindeyiz. Çünkü yıllarca hep mağdur olduğunu ifade ederek, vesayetle çarpışa çarpışa geldiğini ifade eden bir ismin, bugün kendisi gibi halkın iradesiyle seçilmiş birini yargı eliyle terbiye etmeye çalışmasından son derece büyük üzüntü duyuyoruz. Çünkü yaşanmışlıklardan ders alarak yeni bir dünya inşa etmek, tam demokratik bir Türkiye'yi inşa etmek mümkünken nöbetleşe zorbalık dönemini yaşıyoruz."
"Uçurumun Kenarındayız"
"Şu an itibariyle ülkenin önümüzdeki yıllarını dizayn edilecek gelişmeleri masa başında projelendirmeye çalışan bir iktidarla karşı karşıyayız. Elbette ki ülkede huzurun kardeşliğin barışın tesisi bakımından atılan adımları 1 Ekim'den bu yana olumlu karşıladığımız ifade ediyorum. Çünkü ter*rsüz, suçsuz bir Türkiye bizim de arzumuz. 21. yüzyılda Cumhuriyetin 100 yılını demokrasiyle taçlandıramadık, hiç olmazsa bundan sonraki süreci çok daha iyi şartlarda yaşayabilmek arzusuyla parlamentoda faaliyet gösteriyoruz ama üzülerek ifade ediyorum ki 2017'deki anayasa değişikliğiyle yönetimin tek elde toplanmış olması yasama, yürütme ve yargı yerlerine doğrudan başkanının müdahale edecek pozisyonda olmuş olması, ülkemizi çok farklı bir noktaya getirdi. Bana göre ülke olarak uçurumun kenarındayız ve demokrasimiz çok büyük bir tehlike altında."
Muhalefete Çağrı: Demokrasimize Sahip Çıkalım
"Şu an itibariyle artık sağa sola bakmadan, geçmişteki hataları önümüze getirmeden, muhalefet olarak ve iktidarın içerisindeki sağ duyulu demokratlar ile birlikte olmak kaydıyla onlara da çağrım var. Demokrasimiz elden gidiyor. Gelin hep birlikte sahip çıkalım. Bu ülke çok zor şartlardan geçti ama bu ülkeyi kıymetli kılan Anadolu coğrafyasında, Ortadoğu'nun tam kalbinde demokrasiyle yönetiliyor olmuş olmamız. Eğer biz bu demokrasiyle yönetim ilkesini elimizden kaybedecek olursak bizim Suriye'den, Irak'tan, İran'dan bir farkımız kalmaz. Bu nedenle çok daha uyanık olmamız, çok daha dikkatli olmamız ve el birliği ile mücadele ederek Türkiye'yi uçurumun kenarından çekip almak durumundayız."
"Türkiye'yi Eski Kodlarına Döndürmek Zorundayız"
"Ülkeyi eski kodlarına yeniden döndürmek durumundayız bunu da yalnız parlamenter sistemle yapabileceğimize inanıyorum. Mutlak güçle tamamen yoldan çıktı. Mevcut iktidar tamamen yoldan çıkmış durumda. 17-25 Aralık sürecini hatırlatmayı bile doğru bulmuyorum çünkü çok acı günlerdi onlar. O gün sağlıklı bir şekilde yolsuzluk ve hırsızlık yapanları Yüce Divan'a sevk edebilmiş olsaydık bugün onlar topluma ahlak dersi vermezlerdi. O gün bu hesaplaşma gerçekleşmediği için yolsuzluk ve hırsızlığın yapanın yanına kar kaldığının miladı oldu. İktidar yanında saf tuttular."
"İkili Yargı Sistemiyle Muhalefet ve Medya Susturuluyor, Sivil Toplum Korkutuluyor"
"Bugün geldiğimiz noktada ikili bir yargı sistemine geçti Türkiye. İktidar yanındakilere uygulanan adalet sistemiyle muhaliflere uygulanan adalet sisteminin artık farklı olduğunu görüyoruz. Bu ikili yargı sistemiyle de muhalifler susturuluyor, medya susturuluyor ve sivil toplum korkutuluyor. Bugün Silivri'de bakarsanız bu kesimlerin her birinin birer temsilcisi var. Osman Kavala sivil toplumun iş dünyasının temsilcisi. Basının temsilcisi, sanat dünyasının, siyasetin temsilcileri var. Fikirlerimiz uyuşmasa da burada Antalya'da yapmış olduğu bir açıklamadan dolayı gözaltına alınan Ümit Özdağ'ın farklı bir gerekçeyle tutuklanmış olması bile muhaliflere yapılan gözaltı işlemi değil bir göz dağı işlemi olduğunun en önemli tezahürüdür."
"Kaygımız Büyük Fakat Mücadele Azmimiz Var"
"O nedenle kaygımız büyük fakat mücadele azmimiz var. Deva Partisi olarak Sayın İl Başkanının daveti üzerine bugün halkla temas halindeydik. Pazar dolaştık Antalya'da, esnafları ziyaret ettik. Sivil toplum kuruluşlarına uğradık ve bugün şu saat itibariyle sizinle beraberiz. Bundan sonra da yine çalışmalarımızı devam ettireceğiz. Halkın mücadelesine devam ediyoruz. Mücadele azmimizi yerelde ve genelde görüyoruz."
"Antalya'da Pazarda Umutsuzluk, Esnafta Yorgunluk Var"
Songül Başkaya'nın "Antalya'daki izleniminiz nasıl oldu? Halkın tepkileri nasıldı? İnsanlarda çocuklarda bile bir bıkkınlık, yılgınlık var. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine kentteki temaslarını aktaran İdris Şahin şu açıklamaları yaptı:
"Antalya'daki temaslarımızda pazarda umutsuzluk hakimdi. Çarşı pazardaki esnaf ziyaretimizde ise bir yorgunluk ortamı var. Bir tarafta umutların tükendiği diğer tarafta yorgun bir esnaf. Dünyanın her bölgesinden gelen insanlara hizmet edecek Antalya'da bile bu heyecanın biraz sönük olmuş olması açıkçası beni biraz kaygılandırdı. Diyebilirim ki Ramazan'ın mahmurluğu ama daha ziyade vatandaşın kaygıları, kafasının arkasındaki soru işaretleri."
"Erdoğan ve İktidar Ortağı Korkuya Araç Olarak Yargıyı Kullanıyor"
"Buradaki temel kaygı şu siyasiler umut vadedemezse korkuyla ülkeyi yönetmeye kalkarlar. Şu anda Sayın Erdoğan ve iktidar ortağı Türkiye'ye umut veremiyor, milletin önüne geleceğe dair bir perspektif koyamıyorlar ve korkuyla bu ülkeyi yönetmeye çalışıyorlar. Korkuya araç olarak da devletin kurumlarını kullanıyorlar. Acı olan bu. Hiçbir dönemde yargı bu kadar siyasallaşmadı."
"Yargı Eliyle Siyaset Dizayn Ediliyor"
"İlk defa bu dönem yargı eliyle siyasetin dizayn edildiğini görüyoruz. Bu sarmalın içerisinden bir an önce çıkmak gerekiyor. Bu da ancak ve ancak toplumun tabanda ve tavanda muhalif kesimin birleşmesiyle mümkün."
"Ana Muhalefet Görevini Hakkıyla İfa Edemiyor"
"Ben burada ana muhalefete de büyük iş düştüğünü düşünüyorum. Ana muhalefetin de hakkıyla bu görevi ifa edemediği kanaatindeyim. O yüzden biz bugün sahalardayız. Bu sıkıntılı süreçte dayanışmadan öte yapabileceğimiz hiçbir şeyin olmadığının da farkındayız. Fakat şunu asla unutmamak lazım; toplumun hangi kesiminde yer alırsanız alın önce kişiler saygı görmek ister muhatabından. Korkuya dayalı bir saygı görmek de aldatıcı olur. O yüzden gönülden gelen bir sevginin oluşabilmesi için herkesin fedakarlık yapması gerekiyor."
"Herkesin Attığı Adıma Dikkat Etmesi Gerekiyor"
"Herkesin attığı adıma çok daha dikkat etmesi gerekiyor diye düşünüyorum. Antalya açısından da inşallah önümüzdeki günlerin turizm sezonu ile birlikte, umutsuzlukların umuda dönüşmesini, yorgunluğun da bir an önce atılması ve enerjili çalışmaya dönüşmesini diliyorum."
İdris Şahin'in daha sonra Akdeniz Sanayi Sitesi Başkanlığını ziyaret edeceği ve akşam da iftar programına katılacağı belirtildi.
