Adıyaman’da yurttaşlar, depremin ardından şimdi de sel felaketinin yaralarını sarmaya çalışıyor. Depremden sonra eşyalarını koyduğu depoyu sel bastığını belirten Yaşar Hamamcı, “Evden sağlam çıkan eşyayı bir bodruma koydum, bodrum çamur içinde. İki parça eşyamı kurtardım, o da selde gitti. Çocuğum astım hastası, eşim rahatsız. Kendim 2-3 gündür ayakkabı giymedim, her yerimiz çamur içinde. Devlet büyüklerimiz gelip bir halimizi görsünler, hatırımızı sorsunlar” dedi.
 

Adıyaman’da yurttaşlar, depremin ardından şimdi de sel felaketinin yaralarını sarmaya çalışıyor. Depremden sonra eşyalarını koyduğu depoyu sel bastığını belirten Yaşar Hamamcı, “Evden sağlam çıkan eşyayı bir bodruma koydum, bodrum çamur içinde. İki parça eşyamı kurtardım, o da selde gitti. Çocuğum astım hastası, eşim rahatsız. Kendim 2-3 gündür ayakkabı giymedim, her yerimiz çamur içinde. Devlet büyüklerimiz gelip bir halimizi görsünler, hatırımızı sorsunlar” dedi.

Kahramanmaraş’ta 6 Şubat’ta meydana gelen depremlerin büyük yıkıma ve çok sayıda can kaybına neden olduğu Adıyaman’da yurttaşlar, depremin ardından bu sefer de sağanak yağışın neden olduğu sel felaketiyle mücadele ediyor. Yaşanan su baskınları ve taşkınlar, Adıyaman’da birçok yurttaşın sığındığı çadırları kullanamaz hale getirdi.

“BİZİM DEVLET BÜYÜKLERİMİZ BİZE KARŞI HERHANGİ BİR İLGİ DUYMUYOR. BEN, ISLAK AYAKLARLA BURADA GELİP YEMEK KOYUYORUM, ÇOCUKLARIMA BİR LOKMA EKMEK GÖTÜREYİM”

Adıyamanlı Yaşar Hamamcı (38), “İki aile bir konteynerde kalıyoruz. Benim çocuğum astım hastası. Bak, görüyorsunuz ayaklarımı; terlikler sırılsıklam, görüyorsunuz değil mi, çorap bile yok. Şimdi bizim devlet büyüklerimiz, baba dediğimiz, can ciğer dediğimiz dostlarımız, ahbaplarımız, hepsi rezil oldu. Bizim devlet büyüklerimiz bize karşı herhangi bir ilgi duymuyor. Ben, ıslak ayaklarla burada gelip yemek koyuyorum, çocuklarıma bir lokma ekmek götüreyim. Burada hepimizin ağlaması lazım” dedi.

Yaşar Hamamcı, devletin kendilerine sahip çıkmadığını belirterek şunları söyledi:

EVDEN SAĞLAM ÇIKAN EŞYAYI BİR BODRUMA KOYDUM, BODRUM ÇAMUR İÇİNDE. İKİ PARÇA EŞYAMI KURTARDIM, O DA SELDE GİTTİ”

“Devlet büyüklerimiz, Allah razı olsun, bize çok iyi bakıyorlar. Benim çocuğum astım hastası, evde şu anda, öksürüyor. Evden sağlam çıkan eşyayı bir bodruma koydum, bodrum çamur içinde. İki parça eşyamı kurtardım, o da selde gitti. Çocuklarımın psikolojisi bozulmuş, eşimin psikolojisi bozulmuş. 12 tane yakınımı kaybetmişim. Biz de huzur diye bir şey kalmamış. Ne bekleyelim, bizim canımız gitti. Canımız gittikten sonra ne bekleyebilirim?

“KAMERA KARŞISINDA AĞLAMAK İSTEMİYORUM, YEMEKTEN HUZUR ALAMIYORUZ. AYIP, BİR GELİP BURAYI GÖRSÜNLER”

Bakın, şu katların (arkasındaki apartmanları göstererek) normalde 4-5 katlı olması gerekiyor, hepsine 7-8 kat vermişler. Bunu ben vermiyorum, bunu devlet büyükleri, belediye bunların hepsi yapıyor. Niye? 4 katsa 4 kat. Burada rant dönüyor, rant dönmese biz bu hallere girmeyiz. Kamera karşısında ağlamak istemiyorum. Yemekten huzur alamıyoruz. Ayıp, bir gelip burayı görsünler. Bir CHP milletvekili var, yağmurun içinde; öbür milletvekillerini hiç görmedik. Karapınar Alevi kesimi olduğu için hiçbir milletvekilini görmedik burada. Allah İzmir’den, Ankara’dan, İstanbul’dan, hepsinden razı olsun; birinci gün koştular, çorba verdiler, sivil halk.”

“DEPREMDEN SONRA, EŞYALARIMIZI SAĞ SALİM BİR YERE KOYALIM DEKİ, ONU DA SEL BASTI. 2-3 GÜNDÜR AYAKKABI GİYMEDİM, HER YERİMİZ ÇAMUR İÇİNDE”

Depremzede Yaşar Hamamcı’nın depremden sonra kurtarabildiği eşyalarını koyduğu depoyu sel bastı. Hamamcı Ailesi’nin birçok eşyası sel nedeniyle kullanılamaz hale geldi. Hamamcı, eşyalarını göstererek, “Depremden sonra, eşyalarımızı sağ salim bir yere koyalım dedik, onu da sel bastı, gördüğünüz gibi. Çocuğum astım hastası, eşim rahatsız. Kendim 2-3 gündür ayakkabı giymedim, her yerimiz çamur içinde. Devlet büyüklerimiz gelip bir halimizi görsünler, hatırımızı sorsunlar. Ne yapmamız gerekiyor? Gelsinler, bize bir yol yordam görsünler. Biz gidip derdimizi kime anlatalım” diye konuştu.

Editör: Haber Merkezi II