Frank Hoogerbeets, sismik tahminleriyle sıkça gündeme gelen bir isim olarak, son tahminlerinde Marmara ve Ege bölgelerine dikkat çekti. Astrolojik yöntemlere dayanarak büyük depremler öngören Hoogerbeets, son olarak Girit, Yunanistan, Oniki Adalar, Ege Denizi ve Marmara bölgeleri için uyarılarda bulundu. Bu açıklamalar, bölgelerdeki halk arasında büyük bir endişeye yol açtı. Hoogerbeets, 18-19 Ağustos tarihlerinde büyük bir depreme karşı tetikte olunması gerektiğini vurguladı.

Bu Kadar Tesadüf Mü?

Hoogerbeets’in tahminleri, bazı çevreler tarafından tesadüf olarak nitelendiriliyor. Özellikle sık sismik aktiviteler yaşanan bölgelerde yaptığı tahminlerin doğruluğu, Kamçatka Yarımadası ve Kuril Adaları gibi bölgelerde büyük depremler olabileceği yönündeki iddiaları, bu eleştirilerin temelini oluşturuyor. Hoogerbeets, tahminlerini desteklemek için özel bir yazılım kullandığını belirtse de, bu yazılımın bilimsel bir temele dayanıp dayanmadığı konusunda net bir bilgi bulunmuyor.

Yenidoğan Çetesi Davasında Ara Karar Verildi! Yenidoğan Çetesi Davasında Ara Karar Verildi!

Şarlatanlık Suçlamaları

Hoogerbeets’in kendisini araştırmacı ve gezegen geometrisi uzmanı olarak tanıtması, bazı çevrelerde deprem kahini olarak anılmasına neden oldu. Deprem bölgelerinde yaşayanlar ve bu bölgelerde sevdikleri bulunanlar için Hoogerbeets’in iddiaları kaygı yaratabiliyor. Ancak, bilim dünyası, Hoogerbeets’in tahmin yöntemlerini genellikle şarlatanlık olarak değerlendiriyor. Örneğin, Hoogerbeets’in 6 Şubat 2023 tarihli deprem tahmini ve 18 Nisan 2024'teki Tokat depremini öngörmesi gibi isabetli tahminler bile, bilimsel bir temele dayanmadığı için sıkça şüpheyle karşılanıyor.

Depremi Önceden Tahmin Etmek Mümkün Mü?

Bugün bilim dünyası, depremleri kesin olarak tahmin etme yeteneğine sahip değil. Sismik hareketler izlenerek ve çeşitli risk analizleri yapılarak potansiyel tehlikeler belirlenmeye çalışılıyor. Ancak, depremlerin zamanını, yerini ve şiddetini önceden bilmek mümkün olmadığı için, en etkili yöntemlerden biri, olası zararları azaltacak yapısal önlemler almak ve halkı bilgilendirip hazırlıklı tutmaktır. Erken uyarı sistemleri ise deprem enerjisi algılandığında insanları hızla uyarmak için kritik öneme sahiptir. Bu tür sistemler, depremlerin neden olabileceği hasarın ve kayıpların minimize edilmesine yardımcı olur.

Kaynak: Haber Merkezi